MANİSA SOMA'DA 30 AĞUSTOS BAYRAMI 15 DAKİKA SÜRDÜ

Her yıl büyük coşkuyla kutladığımız ve saatlerce meydanları dolduran vatandaşlarla iç içe kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramlarını ne yazık ki 15 dakikada kutlamaya başladık. Böyle gidecek olursa 15 dakikalık zaman 5 dakikaya ve daha sonra da bu anlamı büyük bayramı hiç kutlamayacağımızı tahmin ediyoruz. Cengiz Topel Meydanında yapılan etkinliklere Manisa’dan gelen kaymakam İsmail Çorumluoğlu, Belediye Başkanı Hasan Ergene, Garnizon Komutanı Halil İbrahim Kılınç, Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal siyasi parti temsilcileri, sendikacılar, ADD Soma şubesi yöneticileri ve çok az sayıda vatandaş katıldı.

Cengiz Topel Meydanında çelenk koyma, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Jandarma Başçavuş Ömer Hacıköylü yaptı. Hacıköylü yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Tarihin en uzun ömürlü imparatorluklarından biri olan Osmanlı Devleti, birinci Cihan Harbi sonunda, birlikte harbe katıldığı devletlerin yenilmesi üzerine 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes anlaşmasını imzalayarak harpten çıkmıştır. Bu anlaşma ile asırlardır müstakil yaşamış olan Türk milletinin bağımsızlığına kastedilmiş ve Türk vatanı parça parça işgal edilmiştir. Vatanın karanlıklara gömüldüğü bu zamanlarda müdafai hukuk cemiyetleri, çeteler ve gönüllüler tarafından vatanın her köşesinde yakılan ateşler 19 Mayıs 1919 Samsun da “mukadderat adamı” Mustafa Kemal etrafında birleşmiş; genelge ve kongrelerle bağımsızlık ateşi haline gelerek tüm vatan sathına yayılmıştır. Ne yazık ki Osmanlılığın gölgesinde Türklüğün bağımsızlık ateşini fark edemeyen padişah ve İstanbul Hükümeti, İstanbul Birinci İdare-İ Örfi Divanı Harbinde Mustafa Kemal ve arkadaşlarını 11 Mayıs 1920′de idama mahkûm etmiştir. 24 mayis 1920 de sultan vahdettin in onayladığı idam kararı Damat Ferit tarafından idari teşkilata genelge ile yayımlanırken yunan uçakları ile de bati Anadolu’ya havadan atılmıştır. Her şeye rağmen kalpler birdir ve iman ve ülkü aynıdır.”YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM!” parolası ile dile getirilen bu inanç, kudretini Kuvva-İ Milliye ruhundan almıştır. Bu ruhla ateşlenen Türk milletinin var olma ve yaşama azmi her şeyi yoktan var etmiştir. Evlatlarını hiç bilmediği cephelerde bırakmış olan asil Türk kadını da ordusuna cephane taşıyıp demiryolu onararak ve siper kazarak erkeğinin yanında mücadeleye katılmıştır.

Her şeye rağmen kalpler birdir ve iman ve ülkü aynıdır."YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM!" parolası ile dile getirilen bu inanç, kudretini Kuvva-İ Milliye ruhundan almıştır.

Her şeye rağmen kalpler birdir ve iman ve ülkü aynıdır.”YA İSTİKLAL, YA ÖLÜM!” parolası ile dile getirilen bu inanç, kudretini Kuvva-İ Milliye ruhundan almıştır.

Şüphesiz, Türk İstiklal Harbi içinde milletimizin gerçek kurtuluş güneşi olan Büyük Taarruz 30 Ağustos sabahı ufuktan bütün görkemi ile doğan en müthiş muharebedir.

 Başkomutan, taarruz emrini vererek, Kocatepe’den Ankara ya Büyük Millet Meclisine, bakanlıklara ve cephelere şu telgrafı çekmiştir. “Bugün 26 Ağustos 1922 saat:10.00 dan itibaren tekmil cephelerden taarruza başlanmıştır. Muvaffakiyet Allah tandır. Şaha kalkmış bu kutlu ordunun cephe komutanı İsmet Paşa, Genel Kurmal Başkanı Fevzi Paşa dır ve taarruz planının ana hattı kuvvetlerimizin büyük bir kısmini düşman cephesinin bir kanadına ve olduğunca kanadın dışında toplayarak bir meydan savaşı yapmak ve sonuçta düşmanı vatanın mukaddes sinesinde imha etmektir. Bu düşünce doğrultusunda büyük Türk Taarruzu 26 Ağustos1922 sabahı yoğun topçu ateşi ile başlamış ve Afyon daki düşman hatları yarılmış yenilen düşman kuvvetleri 30 Ağustos ta aslıhanlar da imha edilmiştir. Savaş esnasında başkomutanlığa atanan yunan General Trikopis de karargâhı ile birlikte esir alınmıştır. Üstün silah gücü ile her şeyi yapabileceğini düşünen Avrupa yanılmıştır.   Yunanlıların yaptığı tahkimat için   “Türkler bunu Altı ayda ele geçirebilirlerse iftihar edebilirler.” diyen İngiliz Başkanı Lloyd Kork hücuma geçtikten altı saat sonra Türklerin burasını aldığını duyunca inanamamıştır.Bu gurur verici zafer ile Türk Ordusuna haykıran, büyük ‘kahraman ve zafer adam! Mustafa Kemal, “ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR, İLERİ!” diyerek, kesin emrini 1 Eylül 1922 de vermiş ve Milleti yaşasın diye ölümü göze almış 200 bin Mehmetçik iç batı Anadolu’dan İzmir Kordon Boyuna doğru bir ırmak gibi akmış ve asırlardır kanıyla suladığı ana kucağından da sıcak aziz vatani işgalcilerden ve sömürge zihniyetinden kurtarmıştır. Zaferin sonuçlarını değerlendirmek için öncelikle Mustafa Kemal Atatürk tarafından en iyi şekilde dile getirilen hâkim bir faktöre işaret etmek gerekir. “esas Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas ancak tam istiklal ile sağlanabilir. Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklalden mahrum bir millet, medeni insanlar karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık olamaz. Hâlbuki Türk ün haysiyet ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evladır. O halde ya istiklal ya ölüm. Son dört kelime Türk istiklal savaşının sloganı olarak bütün ülkeye kısa sürede yayılmıştır. Sonuç olarak Mustafa Kemal Atatürk ün “Anadolu Zaferi, bir millet tarafından beslenen bir idealin ne kadar güçlü olduğunun bir ifadesidir.” sözüyle tanımladığı Türk istiklal savaşının egemenliği, bağımsızlığı ve yurt bütünlüğünü korumak üzere girişilmiş bir mücadele olduğunu ve tam anlamıyla haklı bir karakter taşıdığını vurgulamak gerekir. Bu savaş kesin sonuçlu bir tür zaferidir ve kritik bir bölgeye makul bir istikrar ve güven sağlamış, özgürlükleri için çalışan milletlere de cesaret ve umut kaynağı olmuştur. 30 Ağustos zaferinin 91. Yıl dönümünde atamızın ve şehitlerimizin aziz hatırasını saygıyla anıyor ve bir ağızdan haykırıyoruz: Aziz milletim. Parçan olmakla gururlu, sevginle güçlüyüz.”  Dedi.

BAYRAMLAŞMA KAYMAKAMLIKTA DEVAM ETTİ

30 Ağustos Zafer Bayramını kutlama etkinlikleri Cengiz Topel Meydanında kısa sürede bittikten sonra Kaymakamlık makamında devam etti. Manisa merkezden gelen Kaymakam İsmail Çorumluoğlu, Garnizon Komutanı Halil İbrahim Kılınç, Belediye Başkanı Hasan Ergene ve Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal tebrikleri kabul etti. Siyasi partiler ve Soma protokolünün de katıldığı kutlama törenlerine gaziler derneği de iştirak etti. Cengiz Topel meydanında kısa sürede biten 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kaymakamlık makamında da kısa sürede tamamlanınca bir büyük bayramda başlamasıyla bitmesi bir oldu.

HABER-FOTO: SEBLA ŞAHİN / ŞEVKET YILMAZ