Manisaspor büyüklerden topladığını küçüklere veriyor. Tavşanlı maçında beklenmedik bir kayıp yaşandı. Tıpkı Urfa, Denizli, Kartal, Ankaragücü maçlarında olduğu gibi. Tavşanlı maçıyla birlikte alt sıralardan kurtulmak isteyen takımlara karşı toplam 17 puan kaybettik. Bu az bir rakam değil. Kütahya’da soğuk ve karlı bir havada tavşan avına çıktık. Maalesef tavşan, karda izini kaybetti, kurduğu tuzakla ayağımızı kaydırdı… Adana Demir maçının en iyilerinden Bekir, bu defa sahanın en kötüsüydü. Bol pas hataları yaparak takımın el freni oldu. Iwanski’nin de ondan kalır yanı yoktu. Yürüyerek top oynadı adeta, köşe atmaya giderken, kullanırken, pas verirken, çalım atarken, ağır vasıta gibiydi. Tek tek saymaya gerek yok, ayakta kalan bir tek oyuncu yoktu. Bu sonuçta elbette kar etkili oldu, orta sahada bol pasa dayalı oyun tarzımız var, bunlar bizim için bahane; ama üzüldüğüm nokta böylesine bir rakibe göze hoş gelen bir futbol oynattık, onlar kadar mücadele etmedik, hiç önlem almadık ve skoru bulacak ince işlerden de hep kaçındık. Kim derdi ki Manisaspor Tavşanlı’ya kaybedecek diye… Bu maçı kaybetmemizin en önemli faktörü maçı bir final olarak görmememizdi. “Yenilsek de olur” havası hakimdi. En azından bir puanı çok rahat alabileceğimiz rakipti. Demirspor ve Antep BŞB maçlarındaki gibi skoru kovalamazsan böyle cepten yemeye mahkum kalırsın. Yine de ilk iki için en avantajlı takımlardan biriyiz. Süper Lig’e çok erken de çıkabiliriz; ancak her maçı final niteliğinde görmek şartıyla…
AKHİSARSPOR TAT VERİYOR
Geçen yıla dönelim, sezona iyi başlayan ve Avrupa sesleri yükselen Manisaspor, ikinci yarının sonlarına doğru seri mağlubiyetleriyle Süper Lig’e veda etti. Süper Lig çok farklı bir arena. Geçen yıl Manisaspor’da yaşadığımız acı tecrübenin bu yıl tam tersini Akhisarspor ile yaşıyoruz. Ligin başı ve ortasını iyi geçirmeyen; ama ligin sonunda harika bir atak yapan Akhisarspor gözlemliyoruz. İşte bu ligin bamteli de bu… Sonradan açılmak!.. Süper Lig’de kalıcı olabilmenin en büyük sırrı ikinci yarıda olabildiğince maçlar kazanmaktır. Ligin başı ve ortası inanın hiç önemli değil bu ligde. Bir maratonun son düzlüğünde atak yapan atlet olmak, hep avantajlıdır. Moral olarak şu anda tüm rakiplerimizin çok önündeyiz. Sezona büyük umutlarla başlayan ve kadro kalitesi olarak düşmeyecek denilen ekiplerden Sivasspor, Orduspor, Karabükspor, Gaziantepspor, İstanbul BBSK, Mersin İdmanyurdu can çekişiyor. Şampiyonluk umuduyla başlayan Trabzonspor da potada. Çünkü maç kaybettikçe rahat davranıp bilinçaltında panik yaptılar, “nasıl olsa düşmeyiz” dediler. Ama sandıkları gibi gitmiyor işte. Puantaj olarak iyi durumda olup da sonlara doğru maç kaybediyorsanız tehlike çanları sizin için çalıyor demektir. Sezon sonunda bu ligde belkide hiç ummadığımız takımlar küme düşecek. Şuna inanıyorum ki Akhisarspor hepsinin içinde en avantajlısı. Hem futbol, hem moral motivasyon, hem kenetlenme olarak iyi yolda. Rakipler sonlara doğru maç kaybettikçe eli ayağı birbirine dolanırken, bizde kazandıkça her geçen hafta daha da kenetleniyoruz. Hamza Hoca da çok formda, takım herkesi yenebilecek futbol oynuyor. Son olarak kadın ve çocuk taraftarlara değinmeden geçemeyeceğim. Memleket meselesinin fotoğrafı vardı Sivas maçında. Akhisarspor’un en güçlü ve en beğendim yanı bu. Kulübünü sahiplenen, arması nerede olursa olsun skora bağlı kalmayan, o armanın renklerine aşık olan bir kültüre sahip. Tribünde iyi organize olmayı bilen camiaya selam olsun…