CHP TOPLANTISINDA DOKUNULMAZLIK POLEMİĞİ
CHP Genişletilmiş İl Danışma Kurulu Toplantısı’na vekillerin dokunulmazlık tartışmaları damga vurgu.
SİYASET
04.06.2016, 14:52
HABER:BERFİN ADICAN
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genişletilmiş İl Danışma Kurulu Toplantısı, Kültür Sitesi Lale Salonu’nda yapıldı. Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Grup Başkanvekili Özgür Özel, milletvekili Tur Yıldız Biçer ve partililer katıldı.
TUR YILDIZ BİÇER PARTİSİNİ ELEŞTİRDİ
Kurulda CHP İl Başkanı Halil Tokul’un ardından konuşma hakkını Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer aldı. Biçer, sözlerine AK Parti iktidarını eleştirerek başladı.
Tur Yıldız Biçer, AK Parti’nin hırsızlık, tecavüz ve yalan gibi suçları aklamaya çalıştığını söyleyerek, "Ülkemiz çok zor bir süreçten geçiyor. Sizi biraz geriye götürmek istiyorum. Bütün din kitaplarında ‘çalmayacaksın, öldürmeyeceksin’ kuralı var. Biz öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz ki, insanlık tarihiyle özdeşleşmiş bu kanunların hiçbiri geçerli değil. Çalabilirsin, tecavüz edebilirsin, yalan söyleyebilirsin ve öldürebilirsin. Bunların hepsi serbest. Böyle bir Yeni Türkiye’de yaşıyoruz. 14 yıllık karanlık iktidar bizi yeni bir inanç sistemiyle baş başa bıraktı. Bütün yetkililer büyük bir şevkle topyekün yalan söylüyorlar. Bunlara sessiz kalanların hepsi suça ortak. Suç işleyenler, er ya da geç, sömürüye, hırsızlıklara, cinayetlere, tecavüzlere karşı çıkanlar tarafından bu dünyada yargılanacak ve cezalandırılacaklar.” dedi.
“CHP SAĞ SİYASETE KAYIYOR”
CHP’nin son dönemlerde sağ siyaset anlayışıyla hareket ettiğini ifade eden Tur Yıldız Biçer, "Yeni Türkiye’de bunlar yaşanırken, CHP bu sürecin neresinde? Bu hafta 3 yıl önce toplumun bütün muhalif kesimlerini bir araya getiren Haziran direnişinin yıl dönümü haftası. Bir kez daha Haziran direnişini selamlıyorum. Çarşamba günü Ankara’da Kızılay Meydanı’nda Ethem Sarısülük’ün öldürüldüğü yerdeydim. O törende partimizle ilgili söylenenlerden dolayı bitime kadar kalamadım. Ethem Sarısülük’ün ailesi ve orada konuşma isteyen sol örgütler dokunulmazlıklarla ilgili konuşma yaptılar. CHP’nin dokunulmazlık sürecine verdiği ‘evet’ kararı sonucunda ne yazık ki bu ölümlerin son bulmayacağını, ülkemizin adeta bir iç savaşa sürüklendiği ve CHP’nin de bu sürece katkı verdiğini söylediler. Bu nedenle tören yerinden ayrılmak zorunda kaldık. Bu yüzden büyük bir üzüntü duyuyorum. Partimizin sağa kayarak, sağ siyaset yaparak bir noktaya gelmesinden çok sol siyasete ağırlık vermesini isterim.” diye konuştu.
“DOKUNULMAZLIKLAR YÜZÜNDEN KÖŞEYE SIKIŞTIK"
Partisinin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ‘evet’ oyu vererek büyük bir yanlışa imza attığını belirten Biçer, “Biz ne yazık ki dokunulmazlıkla ilgili yürüttüğümüz politikalar yüzünden bir kenara sıkıştık. Türkiye’de oynanan kumpasın bir oyunu olduk ve siyaset üretemez hale geldik. Ben sonuna kadar parti programımızda yazan ‘dokunulmazlıkların kaldırılması’ konusuna destek veriyorum. Mevcut 550 milletvekilinin kürsü dışındaki tüm dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili bir çalışma olsaydı sonuna kadar arkasındaydık. Ama bu süreçte öyle bir algı yaratıldı ki bir kenara sıkıştık. Oysa ki biz parti programımızda yazdığı şekilde milletvekillerine ve kamuoyuna bilgilendirme yapıp tüm vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isteyebilirdik. Bunu yapsaydık kamuoyunu arkamıza almış olurduk, ‘terörle yan yana duruyor’ sözünü üstümüze getirmezdik. Hareket yapma ve siyaset üretme şansımız olurdu ancak biz bu yolu hiç kullanmadık, bunu dillendirmedik bile. AKP iktidarının tutmak istemediği ateşi bu algı yönetimiyle köşeye sıkıştık. Şu anda dokunulmazlıkların kalktığı yok. Fezlekesi olmayanların dokunulmazlıkları kalkmadı. AKP çok ince ve çok derin bir plan yaptı. Ateşi tek başına tutmak istemedi, çünkü yanacağını biliyordu. AK Parti TBMM’yi yok etmeye yönelik bir hamle yaptı.” dedi.
"BİZ BÖYLE BİR HUKUKA MİLLETVEKİLLERİMİZİ NASIL TESLİM EDELİM?"
Türkiye’de hukuka güvenin büyük bir ölçüde yara aldığını söyleyen CHP’li vekil, “AK Parti iki vekil üzerinden bu noktaya geldi. Bir vekil terörist cenazesine gitmişti, diğeri de arabasına silah saklamıştı. Bir vekil arabasında silah bulunduysa kolluk kuvvetleri var, emniyet güçleri var, gereği yapılır. Bu vekilin dokunulmazlığını meclise getirip kaldırabilirdi. Vatandaşın bu kadar derdi varken haftalardır dokunulmazlıkla yatıp kalkıyoruz. AK Parti’den 276 vekil bir araya geldiğinde istediği kişinin dokunulmazlığını kaldırabilir. Mecliste oylamanın yaşandığı gün AK Partili bir vekil yüzünden itişme içerisine girdim. Öyle bir nokta vardı ki adeta bizimle dalga geçer gibi gizli kullanılması gereken oylamada oyların fotoğraflarını çektiler, poz verdiler. Biz bu hukuksuzluğa karşı hiçbir şey yapamadık. Biz cezaevinden korkmuyoruz. Ancak daha geçen hafta tüm hukukçular, danıştay ve sayıştay başkanlarını, yüksek hakim ve savcılar Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte çay topladı. Biz böyle bir hukuka nasıl güvenelim, milletvekillerimizi nasıl teslim edelim?”
“GERÇEK CHP’Lİ BASIN ÖNÜNDE PARTİSİNİ ELEŞTİRMEZ!”
Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer’in konuşması ardından söz CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e verildi.
Özel, Biçer’in basın önünde partisini eleştirmesini doğru bulmadığını anlatarak, "Bu parti eleştiri ve özeleştiri kültürünün en yoğun olduğu yerdir ancak bu eleştiriler toplantıların basına kapalı kısımlarında yapılmalıdır. Partimize yönelik basın önünde yapılacak bir eleştiriyi ne benden, ne de gerçek bir CHP’liden duyabilirsiniz. Basın önünde bir tek partiliyle polemiğe girmedim, partimi eleştirmedim, bundan sonra da bunu benden duyamazsınız. Siyaset her şeyden önce özgüven işidir. Kendine güveneceksin, partine güveneceksin, üyene güveneceksin, yataktan kalkarken başarabilirim diyerek kalkacaksın. Kırık dökük bir gemiyle Samsun’a çıkan Mustafa Kemal nasıl bir başaramama hissine kapılmadıysa, biz de yapmamalıyız. Kendi gemimize umutsuzluk aşılamak bizim işimiz değil. Kızım için bir gün telefon gelir ve ‘kızın okulda hırsızlık yapmış’ derlerse tek bir cevabım olur, ‘yapmaz benim kızım’. Bu bir özgüvendir. Çocuk okuldan geldiğinde ‘vay ben seni hırsız olarak mı yetiştirdim’ diye bağırırsan ele güne rezil olursun hiçbir yerde itibarın kalmaz.” ifadelerini kullandı.
“SARAY’IN YARATTIĞI FAŞİZM KENDİ SİYASETÇİLERİNİ YİYİYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faşizmi partisine de uyguladığını dile getiren Özgür Özel, "AK Parti günde 24 saat basınla kendi yalanlarını anlatıyor. Biz CHP olarak ne AKP’nin yalanlarına, ne yarattığı algı operasyonuna teslim olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bugün konuşmaya değil dinlemeye geldim, kapalı kısımda bir noktadan sonra söyleyeceklerim olabilir. Bu hafta büyük bir mücadele verdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 50’yle seçilen bir Başbakan’ı tutup pencereden dışarı attı. AKP ve Saray’ın Türkiye için hazırladığı faşizm, kendi siyasetçilerini yemeye başladı. Bu karanlıktan çıkacağız. Türkiye’yi bu hale getiren iktidara karşı bir şey yapmak zorundayız.” diye konuştu.
“BİRİLERİ AK PARTİ’YLE MÜCADELE EDERKEN, DİĞERLERİ KAMERA ÖNÜNDE PARTİSİNİ ELEŞTİREMEZ!"
‘Biz mecliste AK Parti’yle mücadele ederken birileri kameralar önünde partisini eleştiremez’ diyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel şöyle konuştu, "Bugün CHP’lilerin taşıyamadığı faşizm konusunda AK Parti ortadan ikiye ayrılmıştır. Birileri mecliste sabaha kadar AKP’yle mücadele ederken, bir başkaları kameralar önünde partisini eleştirmek için koşmaz. Burası CHP. MHP aç, MHP perişan. Ne olduğunu göreceğiz. HDP ve AK Parti’nin elinde bir çok gencimizin kanı vardır. Bu saatten sonra ne HDP’ye, ne AK Parti’ye ne de MHP’ye özenmek diye bir şey olamaz, biz yolumuza devam edeceğiz. CHP umudun partisidir, CHP devrimin partisidir, değişimin partisidir.”
“SEVR LOBİSİ ALMANYA PARLAMENTOSU’NDA CANLANDI"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Almanya Parlamentosu’nda Ermeni Soykırımı maddesinin kabul edilmesini eleştirerek sözlerine başladı. Tezcan, "Bu danışma kurulu toplantısında hedefler koyacağız. Türkiye’nin bu tarihi kavşak noktasında nasıl bir hedef koyacağımızı belirleyeceğiz. Ege coğrafyası işgali gördü, Manisa Aydın İzmir Afyon Ankara’ya kadar bu topraklar bir dönem Sevr’i planlayanları gördü. Ne büyük bir ayrıcalık ki, buna karşı Kuva-i Milliye’nin tohumları atılan topraklarda siyaset yapıyoruz. Sevr’in lobisi bir adım daha attı. Sevr’in lobisi dünyada hala daha devam ediyor. Anadolu’da Kürdistan doğurup ülkeyş parçalamak istedi. 1996’da Sevr lobisi Yahudi Soykırımı yapan Almanya Parlamentosunda canlanmaya kalktı. Bizi asıl üzen ve düşündüren şey, Sevr lobisi hortlarken, AKP’nin 14 yıllık iktidar sürecinde buna karşı direnmek yerine buna karşı direnenleri yok eden planın parçası olmasıydı. 1996 yılı öncesinin Sevrcileri bugün yeniden Türkiye’yi parçalamak ve küresel emperyalizm oyunlarını hayata geçirmeye çalıştı. Türkiyede çok güçlü bir müttefik buldu. O da AKP iktidarıydı.” dedi.
“KİMLİK SİYASETİ TÜRKİYE’Yİ BÖLER”
Kimlik siyasetinin Türkiye’yi bölmek için hazırlanan bir oyun olduğunu belirten Bülent Tezcan, "Hatırlayın, bir dönem liboş aydınların da arkasına takıldığı bir devran başladı, bu da kimlik siyaseti. Bazı açılım modalarıyla türkiyede ulus devletiyle üniter yapıyı parçalama adına kimlik siyasetiyle küresel emperyalizmin yeni taşeronları türedi. AKP iktidarı bunun en büyük temsilcisiydi. Bu kimlik siyasetini tahrip eden, bu çapsız hükümet Alman parlamentosundaki tuzağın ve oyunun en büyük sorumlularından birisidir. Biz çıkıp bunu anlatacağız. Bu topraklar içerisinde kardeşçe yaşamanın ne olduğunu en iyi bilenleriz. Emperyalizme direnmenin tek yeri CHP’dir. Bugün Türkiye’de anayasa dışında bir iktidarla karşı karşıyayız. Kaçak sarayda oluşturulan iktidar anayasa dışıdır. Hukukun dışına çıkmıştır ve meşruiyeti kalmamıştır. Cumhurbaşkanı’nın meşruiyeti bile tartışılır hale gelmiştir. Sadece muhalefet partileriyle meydanda karşı karşıya gelen değil, partisine el sokup vekilleri ve başkanları belirleyen, Davutoğlu’nu halleden, Başbakanlığa darbe yapan meşruiyeti sorunlu bir saray iktidarıyla karşı karşıyayız. Bunu yıkmak gibi bir görevimiz var.” diye konuştu.
“İÇ İKTİDAR MÜCADELESİNDEN KURTULUN!”
CHP’deki bazı partililerin iç iktidar mücadelesinden kurtulması gerektiğini hatırlatan Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, “CHP gerçek demokrasiyi oluşturan, Cumhuriyet projesiyle Türkiye’nin geleceğini inşa edecek tek partidir. Yeni arayışlara gerek yok. Türkiye’nin sorunlarından kurtulmasının tek yolu 6 oktur. Onun için 2016 yılının koşullarını dikkate alarak cesaretle haykıracağız, devrimciyiz, devletçiyiz, milliyetçiyiz, cumhuriyetçiyiz, halkçıyız. Bunları yaparken bir hastalıktan kurtulacağız. Hedef iç iktidar mücadelesi değildir. 6 okun hiçbirinde iktidar mücadelesi yok. O ilkelerin hiçbirisinde dönüp dolaşıp birilerinin iç iktidar savaşı yok. Biz bu anlayışla siyaset yapacağız. Dış iktidar anlayışıyla Türkiye’yi bu durumdan çekip kurtaracağız. Küçük iktidarlarla uğraşmayın. CHP’nin büyüklüğünden programından şüphe etmeyin ve partiye sahip çıkın.” ifadelerini kullandı.
“SÖZÜM HDP’YE!”
HDP’nin CHP’yle aynı pusulada hareket edemeyeceğinin altını çizen Bülent Tezcan, "Gezide biz vardık. Bizim vekillerimiz vardı. HDP çıkıp darbe girişimi dedi, şimdi bizimle aynı pusulada olamaz. Birileri gezi üzerinden siyaset üretirken CHP karakoldan meydana kadar buradaydı. Gezideki çocuklar Atatürk’ün bayraklarıyla meydana iniyorlardı. Yaşam tarzıma müdahale etme derken laikliğin önemini biliyorlardı. Demokrasi tarihinde CHP her zaman vardı, bundan sonra da olacak. CHP’ye birilerinin rota vermesine gerek yok. Dokunulmazlıklar konusunda bizim başımızı önümüze eğecek hiçbir politikamız yoktur. Eğer birileri yürüyecekse o yolu biz açarız” dedi.
“DOKUNULMAZLIKLAR KONUSUNDA KİMSENİN KONUŞMAYA HAKKI YOK!"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan son olarak şunları söyledi, "Biz demokrasi mücadelesinde kendimizi hiç kimseye teslim etmedik. CHP 1999’dan beri dokunulmazlıklar hakkında ne diyorsa şimdi de onu diyor. Parti pogramı çok açık. Kürsü dokunulmazlığı kalsın, geri kalanlar kaldırılsın diyor. Dokunulmazlıklar, kürsü dokunulmazlığıyla sınırlanana kadar dosyalar konuşulabilir deniyor. 2016’da bir kere daha dokunulmazlıkları gündeme getirdiler. Yeniden söyledik ‘indirin kardeşim hepsini’ dedik. Parti bunu yaptı. Bunun eleştirilecek hiçbir yanı yok. Ben mecliste de söyledim. AKP dokunulmazlıklar üzerinden terörle mücadele yapacağını söylüyordu, bu bayrağı taşımak size düşmez çünkü şehitlerin kanı sizin elinizde teröre yataklık yapan sizsiniz dedim. Sonra hdp sıralarına döndüm, onlar da darbeye mücadele bayrağı taşımaya kalktılar. Bazı arkadaşlarımız bunun arkasına girmeye doğru ilerlediler. HDP’ye de buradan size darbeye karşı mücadele bayrağı taşıma hakkı çıkmaz, çünkü dün AKP’yle birlikte al başkanlığı ver özerkliği pazarlığı yaptınız dedim. HDP için kimlik siyaseti dışında bir şey yok. Ezilen Türk milleti yok, yoksul Kürt işçileri yok. Varsa yoksa Türkiye’yi parçalama mücadelesi veriyorlar. Biz bu tabloda yokuz, biz CHP’liyiz. O yüzden dokunulmazlık konusunda bizim hattımızın eleştirilecek hiçbir yanı yok. Bundan sonra ne olursa olur. Biz milletvekili olarak sırtımıza dokunulmazlık giyerek çıkmadık. 3 tane dosya da bende var. Ergenekon ve balyoz davalarında HDP’de onlara destek verirken biz Silivri’de duruyorduk. HDP hala daha terörist cenazelerine giderken CHP dokunulmazlıkta ne yaptı diye hiçkimsenin konuşmaya hakkı yoktur.”
Konuşmaların ardından toplantının devamı basına kapalı olarak ilerledi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genişletilmiş İl Danışma Kurulu Toplantısı, Kültür Sitesi Lale Salonu’nda yapıldı. Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Grup Başkanvekili Özgür Özel, milletvekili Tur Yıldız Biçer ve partililer katıldı.
TUR YILDIZ BİÇER PARTİSİNİ ELEŞTİRDİ
Kurulda CHP İl Başkanı Halil Tokul’un ardından konuşma hakkını Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer aldı. Biçer, sözlerine AK Parti iktidarını eleştirerek başladı.
Tur Yıldız Biçer, AK Parti’nin hırsızlık, tecavüz ve yalan gibi suçları aklamaya çalıştığını söyleyerek, "Ülkemiz çok zor bir süreçten geçiyor. Sizi biraz geriye götürmek istiyorum. Bütün din kitaplarında ‘çalmayacaksın, öldürmeyeceksin’ kuralı var. Biz öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz ki, insanlık tarihiyle özdeşleşmiş bu kanunların hiçbiri geçerli değil. Çalabilirsin, tecavüz edebilirsin, yalan söyleyebilirsin ve öldürebilirsin. Bunların hepsi serbest. Böyle bir Yeni Türkiye’de yaşıyoruz. 14 yıllık karanlık iktidar bizi yeni bir inanç sistemiyle baş başa bıraktı. Bütün yetkililer büyük bir şevkle topyekün yalan söylüyorlar. Bunlara sessiz kalanların hepsi suça ortak. Suç işleyenler, er ya da geç, sömürüye, hırsızlıklara, cinayetlere, tecavüzlere karşı çıkanlar tarafından bu dünyada yargılanacak ve cezalandırılacaklar.” dedi.
“CHP SAĞ SİYASETE KAYIYOR”
CHP’nin son dönemlerde sağ siyaset anlayışıyla hareket ettiğini ifade eden Tur Yıldız Biçer, "Yeni Türkiye’de bunlar yaşanırken, CHP bu sürecin neresinde? Bu hafta 3 yıl önce toplumun bütün muhalif kesimlerini bir araya getiren Haziran direnişinin yıl dönümü haftası. Bir kez daha Haziran direnişini selamlıyorum. Çarşamba günü Ankara’da Kızılay Meydanı’nda Ethem Sarısülük’ün öldürüldüğü yerdeydim. O törende partimizle ilgili söylenenlerden dolayı bitime kadar kalamadım. Ethem Sarısülük’ün ailesi ve orada konuşma isteyen sol örgütler dokunulmazlıklarla ilgili konuşma yaptılar. CHP’nin dokunulmazlık sürecine verdiği ‘evet’ kararı sonucunda ne yazık ki bu ölümlerin son bulmayacağını, ülkemizin adeta bir iç savaşa sürüklendiği ve CHP’nin de bu sürece katkı verdiğini söylediler. Bu nedenle tören yerinden ayrılmak zorunda kaldık. Bu yüzden büyük bir üzüntü duyuyorum. Partimizin sağa kayarak, sağ siyaset yaparak bir noktaya gelmesinden çok sol siyasete ağırlık vermesini isterim.” diye konuştu.
“DOKUNULMAZLIKLAR YÜZÜNDEN KÖŞEYE SIKIŞTIK"
Partisinin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ‘evet’ oyu vererek büyük bir yanlışa imza attığını belirten Biçer, “Biz ne yazık ki dokunulmazlıkla ilgili yürüttüğümüz politikalar yüzünden bir kenara sıkıştık. Türkiye’de oynanan kumpasın bir oyunu olduk ve siyaset üretemez hale geldik. Ben sonuna kadar parti programımızda yazan ‘dokunulmazlıkların kaldırılması’ konusuna destek veriyorum. Mevcut 550 milletvekilinin kürsü dışındaki tüm dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili bir çalışma olsaydı sonuna kadar arkasındaydık. Ama bu süreçte öyle bir algı yaratıldı ki bir kenara sıkıştık. Oysa ki biz parti programımızda yazdığı şekilde milletvekillerine ve kamuoyuna bilgilendirme yapıp tüm vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isteyebilirdik. Bunu yapsaydık kamuoyunu arkamıza almış olurduk, ‘terörle yan yana duruyor’ sözünü üstümüze getirmezdik. Hareket yapma ve siyaset üretme şansımız olurdu ancak biz bu yolu hiç kullanmadık, bunu dillendirmedik bile. AKP iktidarının tutmak istemediği ateşi bu algı yönetimiyle köşeye sıkıştık. Şu anda dokunulmazlıkların kalktığı yok. Fezlekesi olmayanların dokunulmazlıkları kalkmadı. AKP çok ince ve çok derin bir plan yaptı. Ateşi tek başına tutmak istemedi, çünkü yanacağını biliyordu. AK Parti TBMM’yi yok etmeye yönelik bir hamle yaptı.” dedi.
"BİZ BÖYLE BİR HUKUKA MİLLETVEKİLLERİMİZİ NASIL TESLİM EDELİM?"
Türkiye’de hukuka güvenin büyük bir ölçüde yara aldığını söyleyen CHP’li vekil, “AK Parti iki vekil üzerinden bu noktaya geldi. Bir vekil terörist cenazesine gitmişti, diğeri de arabasına silah saklamıştı. Bir vekil arabasında silah bulunduysa kolluk kuvvetleri var, emniyet güçleri var, gereği yapılır. Bu vekilin dokunulmazlığını meclise getirip kaldırabilirdi. Vatandaşın bu kadar derdi varken haftalardır dokunulmazlıkla yatıp kalkıyoruz. AK Parti’den 276 vekil bir araya geldiğinde istediği kişinin dokunulmazlığını kaldırabilir. Mecliste oylamanın yaşandığı gün AK Partili bir vekil yüzünden itişme içerisine girdim. Öyle bir nokta vardı ki adeta bizimle dalga geçer gibi gizli kullanılması gereken oylamada oyların fotoğraflarını çektiler, poz verdiler. Biz bu hukuksuzluğa karşı hiçbir şey yapamadık. Biz cezaevinden korkmuyoruz. Ancak daha geçen hafta tüm hukukçular, danıştay ve sayıştay başkanlarını, yüksek hakim ve savcılar Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte çay topladı. Biz böyle bir hukuka nasıl güvenelim, milletvekillerimizi nasıl teslim edelim?”
“GERÇEK CHP’Lİ BASIN ÖNÜNDE PARTİSİNİ ELEŞTİRMEZ!”
Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer’in konuşması ardından söz CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e verildi.
Özel, Biçer’in basın önünde partisini eleştirmesini doğru bulmadığını anlatarak, "Bu parti eleştiri ve özeleştiri kültürünün en yoğun olduğu yerdir ancak bu eleştiriler toplantıların basına kapalı kısımlarında yapılmalıdır. Partimize yönelik basın önünde yapılacak bir eleştiriyi ne benden, ne de gerçek bir CHP’liden duyabilirsiniz. Basın önünde bir tek partiliyle polemiğe girmedim, partimi eleştirmedim, bundan sonra da bunu benden duyamazsınız. Siyaset her şeyden önce özgüven işidir. Kendine güveneceksin, partine güveneceksin, üyene güveneceksin, yataktan kalkarken başarabilirim diyerek kalkacaksın. Kırık dökük bir gemiyle Samsun’a çıkan Mustafa Kemal nasıl bir başaramama hissine kapılmadıysa, biz de yapmamalıyız. Kendi gemimize umutsuzluk aşılamak bizim işimiz değil. Kızım için bir gün telefon gelir ve ‘kızın okulda hırsızlık yapmış’ derlerse tek bir cevabım olur, ‘yapmaz benim kızım’. Bu bir özgüvendir. Çocuk okuldan geldiğinde ‘vay ben seni hırsız olarak mı yetiştirdim’ diye bağırırsan ele güne rezil olursun hiçbir yerde itibarın kalmaz.” ifadelerini kullandı.
“SARAY’IN YARATTIĞI FAŞİZM KENDİ SİYASETÇİLERİNİ YİYİYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faşizmi partisine de uyguladığını dile getiren Özgür Özel, "AK Parti günde 24 saat basınla kendi yalanlarını anlatıyor. Biz CHP olarak ne AKP’nin yalanlarına, ne yarattığı algı operasyonuna teslim olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bugün konuşmaya değil dinlemeye geldim, kapalı kısımda bir noktadan sonra söyleyeceklerim olabilir. Bu hafta büyük bir mücadele verdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 50’yle seçilen bir Başbakan’ı tutup pencereden dışarı attı. AKP ve Saray’ın Türkiye için hazırladığı faşizm, kendi siyasetçilerini yemeye başladı. Bu karanlıktan çıkacağız. Türkiye’yi bu hale getiren iktidara karşı bir şey yapmak zorundayız.” diye konuştu.
“BİRİLERİ AK PARTİ’YLE MÜCADELE EDERKEN, DİĞERLERİ KAMERA ÖNÜNDE PARTİSİNİ ELEŞTİREMEZ!"
‘Biz mecliste AK Parti’yle mücadele ederken birileri kameralar önünde partisini eleştiremez’ diyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel şöyle konuştu, "Bugün CHP’lilerin taşıyamadığı faşizm konusunda AK Parti ortadan ikiye ayrılmıştır. Birileri mecliste sabaha kadar AKP’yle mücadele ederken, bir başkaları kameralar önünde partisini eleştirmek için koşmaz. Burası CHP. MHP aç, MHP perişan. Ne olduğunu göreceğiz. HDP ve AK Parti’nin elinde bir çok gencimizin kanı vardır. Bu saatten sonra ne HDP’ye, ne AK Parti’ye ne de MHP’ye özenmek diye bir şey olamaz, biz yolumuza devam edeceğiz. CHP umudun partisidir, CHP devrimin partisidir, değişimin partisidir.”
“SEVR LOBİSİ ALMANYA PARLAMENTOSU’NDA CANLANDI"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Almanya Parlamentosu’nda Ermeni Soykırımı maddesinin kabul edilmesini eleştirerek sözlerine başladı. Tezcan, "Bu danışma kurulu toplantısında hedefler koyacağız. Türkiye’nin bu tarihi kavşak noktasında nasıl bir hedef koyacağımızı belirleyeceğiz. Ege coğrafyası işgali gördü, Manisa Aydın İzmir Afyon Ankara’ya kadar bu topraklar bir dönem Sevr’i planlayanları gördü. Ne büyük bir ayrıcalık ki, buna karşı Kuva-i Milliye’nin tohumları atılan topraklarda siyaset yapıyoruz. Sevr’in lobisi bir adım daha attı. Sevr’in lobisi dünyada hala daha devam ediyor. Anadolu’da Kürdistan doğurup ülkeyş parçalamak istedi. 1996’da Sevr lobisi Yahudi Soykırımı yapan Almanya Parlamentosunda canlanmaya kalktı. Bizi asıl üzen ve düşündüren şey, Sevr lobisi hortlarken, AKP’nin 14 yıllık iktidar sürecinde buna karşı direnmek yerine buna karşı direnenleri yok eden planın parçası olmasıydı. 1996 yılı öncesinin Sevrcileri bugün yeniden Türkiye’yi parçalamak ve küresel emperyalizm oyunlarını hayata geçirmeye çalıştı. Türkiyede çok güçlü bir müttefik buldu. O da AKP iktidarıydı.” dedi.
“KİMLİK SİYASETİ TÜRKİYE’Yİ BÖLER”
Kimlik siyasetinin Türkiye’yi bölmek için hazırlanan bir oyun olduğunu belirten Bülent Tezcan, "Hatırlayın, bir dönem liboş aydınların da arkasına takıldığı bir devran başladı, bu da kimlik siyaseti. Bazı açılım modalarıyla türkiyede ulus devletiyle üniter yapıyı parçalama adına kimlik siyasetiyle küresel emperyalizmin yeni taşeronları türedi. AKP iktidarı bunun en büyük temsilcisiydi. Bu kimlik siyasetini tahrip eden, bu çapsız hükümet Alman parlamentosundaki tuzağın ve oyunun en büyük sorumlularından birisidir. Biz çıkıp bunu anlatacağız. Bu topraklar içerisinde kardeşçe yaşamanın ne olduğunu en iyi bilenleriz. Emperyalizme direnmenin tek yeri CHP’dir. Bugün Türkiye’de anayasa dışında bir iktidarla karşı karşıyayız. Kaçak sarayda oluşturulan iktidar anayasa dışıdır. Hukukun dışına çıkmıştır ve meşruiyeti kalmamıştır. Cumhurbaşkanı’nın meşruiyeti bile tartışılır hale gelmiştir. Sadece muhalefet partileriyle meydanda karşı karşıya gelen değil, partisine el sokup vekilleri ve başkanları belirleyen, Davutoğlu’nu halleden, Başbakanlığa darbe yapan meşruiyeti sorunlu bir saray iktidarıyla karşı karşıyayız. Bunu yıkmak gibi bir görevimiz var.” diye konuştu.
“İÇ İKTİDAR MÜCADELESİNDEN KURTULUN!”
CHP’deki bazı partililerin iç iktidar mücadelesinden kurtulması gerektiğini hatırlatan Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, “CHP gerçek demokrasiyi oluşturan, Cumhuriyet projesiyle Türkiye’nin geleceğini inşa edecek tek partidir. Yeni arayışlara gerek yok. Türkiye’nin sorunlarından kurtulmasının tek yolu 6 oktur. Onun için 2016 yılının koşullarını dikkate alarak cesaretle haykıracağız, devrimciyiz, devletçiyiz, milliyetçiyiz, cumhuriyetçiyiz, halkçıyız. Bunları yaparken bir hastalıktan kurtulacağız. Hedef iç iktidar mücadelesi değildir. 6 okun hiçbirinde iktidar mücadelesi yok. O ilkelerin hiçbirisinde dönüp dolaşıp birilerinin iç iktidar savaşı yok. Biz bu anlayışla siyaset yapacağız. Dış iktidar anlayışıyla Türkiye’yi bu durumdan çekip kurtaracağız. Küçük iktidarlarla uğraşmayın. CHP’nin büyüklüğünden programından şüphe etmeyin ve partiye sahip çıkın.” ifadelerini kullandı.
“SÖZÜM HDP’YE!”
HDP’nin CHP’yle aynı pusulada hareket edemeyeceğinin altını çizen Bülent Tezcan, "Gezide biz vardık. Bizim vekillerimiz vardı. HDP çıkıp darbe girişimi dedi, şimdi bizimle aynı pusulada olamaz. Birileri gezi üzerinden siyaset üretirken CHP karakoldan meydana kadar buradaydı. Gezideki çocuklar Atatürk’ün bayraklarıyla meydana iniyorlardı. Yaşam tarzıma müdahale etme derken laikliğin önemini biliyorlardı. Demokrasi tarihinde CHP her zaman vardı, bundan sonra da olacak. CHP’ye birilerinin rota vermesine gerek yok. Dokunulmazlıklar konusunda bizim başımızı önümüze eğecek hiçbir politikamız yoktur. Eğer birileri yürüyecekse o yolu biz açarız” dedi.
“DOKUNULMAZLIKLAR KONUSUNDA KİMSENİN KONUŞMAYA HAKKI YOK!"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan son olarak şunları söyledi, "Biz demokrasi mücadelesinde kendimizi hiç kimseye teslim etmedik. CHP 1999’dan beri dokunulmazlıklar hakkında ne diyorsa şimdi de onu diyor. Parti pogramı çok açık. Kürsü dokunulmazlığı kalsın, geri kalanlar kaldırılsın diyor. Dokunulmazlıklar, kürsü dokunulmazlığıyla sınırlanana kadar dosyalar konuşulabilir deniyor. 2016’da bir kere daha dokunulmazlıkları gündeme getirdiler. Yeniden söyledik ‘indirin kardeşim hepsini’ dedik. Parti bunu yaptı. Bunun eleştirilecek hiçbir yanı yok. Ben mecliste de söyledim. AKP dokunulmazlıklar üzerinden terörle mücadele yapacağını söylüyordu, bu bayrağı taşımak size düşmez çünkü şehitlerin kanı sizin elinizde teröre yataklık yapan sizsiniz dedim. Sonra hdp sıralarına döndüm, onlar da darbeye mücadele bayrağı taşımaya kalktılar. Bazı arkadaşlarımız bunun arkasına girmeye doğru ilerlediler. HDP’ye de buradan size darbeye karşı mücadele bayrağı taşıma hakkı çıkmaz, çünkü dün AKP’yle birlikte al başkanlığı ver özerkliği pazarlığı yaptınız dedim. HDP için kimlik siyaseti dışında bir şey yok. Ezilen Türk milleti yok, yoksul Kürt işçileri yok. Varsa yoksa Türkiye’yi parçalama mücadelesi veriyorlar. Biz bu tabloda yokuz, biz CHP’liyiz. O yüzden dokunulmazlık konusunda bizim hattımızın eleştirilecek hiçbir yanı yok. Bundan sonra ne olursa olur. Biz milletvekili olarak sırtımıza dokunulmazlık giyerek çıkmadık. 3 tane dosya da bende var. Ergenekon ve balyoz davalarında HDP’de onlara destek verirken biz Silivri’de duruyorduk. HDP hala daha terörist cenazelerine giderken CHP dokunulmazlıkta ne yaptı diye hiçkimsenin konuşmaya hakkı yoktur.”
Konuşmaların ardından toplantının devamı basına kapalı olarak ilerledi.
Arif Ceyhan
8 yıl önce
TUR HANIM HAKLI..ÖZGÜR ÖZEL BİREYSEL İSTİKBALİ İÇİN GAYRET GÖSTERİYOR
Cevapla
Beğendim (1)
Beğenmedim (0)
17
kapalı
Namaz Vakti
19 Nisan 2024
| İmsak | |||
| Güneş | |||
| Öğle | |||
| İkindi | |||
| Akşam | |||
| Yatsı |
| Takımlar | O | P |
|---|---|---|
| 1. Galatasaray | 32 | 87 |
| 2. Fenerbahçe | 32 | 85 |
| 3. Trabzonspor | 32 | 52 |
| 4. Beşiktaş | 32 | 48 |
| 5. Rizespor | 32 | 48 |
| 6. Başakşehir | 32 | 46 |
| 7. Kasımpasa | 32 | 46 |
| 8. Sivasspor | 32 | 44 |
| 9. Antalyaspor | 32 | 42 |
| 10. Alanyaspor | 32 | 42 |
| 11. A.Demirspor | 32 | 40 |
| 12. Samsunspor | 32 | 38 |
| 13. Ankaragücü | 32 | 37 |
| 14. Kayserispor | 32 | 37 |
| 15. Konyaspor | 32 | 36 |
| 16. Hatayspor | 32 | 33 |
| 17. Gaziantep FK | 32 | 31 |
| 18. Karagümrük | 32 | 30 |
| 19. Pendikspor | 32 | 30 |
| 20. İstanbulspor | 32 | 16 |
| Takımlar | O | P |
|---|---|---|
| 1. Eyüpspor | 30 | 68 |
| 2. Göztepe | 30 | 60 |
| 3. Kocaelispor | 30 | 52 |
| 4. Ahlatçı Çorum FK | 30 | 52 |
| 5. Sakaryaspor | 30 | 51 |
| 6. Bodrumspor | 30 | 49 |
| 7. Boluspor | 30 | 46 |
| 8. Bandırmaspor | 30 | 46 |
| 9. Gençlerbirliği | 30 | 44 |
| 10. Erzurumspor | 30 | 41 |
| 11. Keçiörengücü | 30 | 36 |
| 12. Şanlıurfaspor | 30 | 34 |
| 13. Ümraniye | 30 | 34 |
| 14. Manisa FK | 30 | 33 |
| 15. Tuzlaspor | 30 | 32 |
| 16. Adanaspor | 30 | 32 |
| 17. Altay | 30 | 15 |
| 18. Giresunspor | 30 | 7 |
| Takımlar | O | P |
|---|---|---|
| 1. M.City | 32 | 73 |
| 2. Arsenal | 32 | 71 |
| 3. Liverpool | 32 | 71 |
| 4. Aston Villa | 33 | 63 |
| 5. Tottenham | 32 | 60 |
| 6. Newcastle | 32 | 50 |
| 7. M. United | 32 | 50 |
| 8. West Ham United | 33 | 48 |
| 9. Chelsea | 31 | 47 |
| 10. Brighton | 32 | 44 |
| 11. Wolves | 32 | 43 |
| 12. Fulham | 33 | 42 |
| 13. Bournemouth | 32 | 42 |
| 14. Crystal Palace | 32 | 33 |
| 15. Brentford | 33 | 32 |
| 16. Everton | 32 | 27 |
| 17. Nottingham Forest | 33 | 26 |
| 18. Luton Town | 33 | 25 |
| 19. Burnley | 33 | 20 |
| 20. Sheffield United | 32 | 16 |
| Takımlar | O | P |
|---|---|---|
| 1. Real Madrid | 31 | 78 |
| 2. Barcelona | 31 | 70 |
| 3. Girona | 31 | 65 |
| 4. Atletico Madrid | 31 | 61 |
| 5. Athletic Bilbao | 31 | 57 |
| 6. Real Sociedad | 31 | 50 |
| 7. Valencia | 31 | 47 |
| 8. Real Betis | 31 | 45 |
| 9. Villarreal | 31 | 39 |
| 10. Getafe | 31 | 39 |
| 11. Osasuna | 31 | 39 |
| 12. Las Palmas | 31 | 37 |
| 13. Sevilla | 31 | 34 |
| 14. Deportivo Alaves | 31 | 32 |
| 15. Mallorca | 31 | 31 |
| 16. Rayo Vallecano | 31 | 31 |
| 17. Celta Vigo | 31 | 28 |
| 18. Cadiz | 31 | 25 |
| 19. Granada | 31 | 17 |
| 20. Almeria | 31 | 14 |
