bunun da saman veriminde azalmaya neden olduğunu ifade etti.
Arzın düşmesi sonucu ağırlıklı olarak samana dayalı besleme alışkanlığı uygulayan birçok hayvan yetiştiricisinin saman bulmakta
zorlandığına, bulanların da yükselen fiyatlardan saman almak durumunda kaldığına işaret eden Bayraktar, açıklamasında şu
değerlendirmelerde bulundu:
''Ziraat odalarımızdan aldığımız duyumlara göre, piyasada yeterli ürünün olmaması yanında fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle
stok yapılması da bu fiyat artışında etkili oldu. Saman fiyatlarında yüzde 316,7'ye varan artışlar görülmektedir.
Ardahan'da saman fiyatı yüzde 40 artarken, Kastamonu'da artış yüzde 316,7'yi buldu.
Samanın kilogram fiyatı, Kastamonu'da, 2011 yılına göre, 18 kuruştan 75 kuruşa, Ankara'da 12 kuruştan 32 kuruşa, Van'da 19 kuruştan
65 kuruşa, Çanakkale'de 25 kuruştan 45 kuruşa, Bursa'da 16 kuruştan 36 kuruşa, İzmir'de 28 kuruştan 56 kuruşa, Burdur'da 29
kuruştan 58 kuruşa, Ardahan'da 50 kuruştan 70 kuruşa, Konya'da 20 kuruştan 48 kuruşa, Erzurum'da 18 kuruştan 53 kuruşa,
Balıkesir'de 20 kuruştan 35 kuruşa çıktı.
Saman fiyatlarının yanı sıra kurak geçen bölgelerin meralarında ot veriminin azlığı, hayvanlarını büyük oranda meralarda besleyen
üreticilerin daha da mağdur olmasına neden oldu.''
-''İthalatta kaliteli kaba yemler tercih edilmeli''-
Saman dışında kaliteli kaba yem fiyatlarında da yükselme görüldüğünü vurgulayan Bayraktar, yoncanın geçen yıl 35-40 kuruş olan
kilogram fiyatının bu yıl 65-70 kuruşa çıktığını belirtti.
kilogram fiyatının bu yıl 65-70 kuruşa çıktığını belirtti.
Hayvancılıkta kaba yem fiyatlarının yükselmesinin yüksek olan maliyetleri daha da artıracağının altını çizen Bayraktar, açıklamasında şu
ifadelere yer verdi:
''Üreticilerin kaba yem ihtiyacını karşılamak ve yükselen kaba yem fiyatlarını düzenlemek amacıyla ithalat kararı alınmış gibi görünüyor.
İthalatta, hiçbir gıda değeri olmayan sap ve saman yerine, yonca, korunga, çayır otu gibi kaliteli kaba yemler tercih edilmelidir.''
-Kaba yem üretimi-
Türkiye'de 12 milyon tonu çayır mera, 18,3 milyon tonu yem bitkileri ekilişleri, 13,3 milyon tonu silaj yapımı, 5 milyon tonu bahçe içi otlak,
10 milyon tonu da sap, saman, anız artıkları olmak üzere 58,6 milyon ton kaba yem üretildiğini belirten Bayraktar, ülkenin yıllık 57 milyon
ton kaba yem ihtiyacı dikkate alındığında, kaba yem açığı yokmuş gibi algılandığını kaydetti.
10 milyon tonu da sap, saman, anız artıkları olmak üzere 58,6 milyon ton kaba yem üretildiğini belirten Bayraktar, ülkenin yıllık 57 milyon
ton kaba yem ihtiyacı dikkate alındığında, kaba yem açığı yokmuş gibi algılandığını kaydetti.
Sap, saman, anız artıkları ile bahçe içi otlaklarının kaliteli kaba yem olarak değerlendirmemek gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, kaliteli
kaba yem açığının 13-14 milyon ton olduğu ifade etti.
Bayraktar, açığın kapatılmasının çayır mera alanlarının ıslah edilerek otlatma kapasitelerinin artırılması, yem bitkileri ekilişlerinin artırılarak
ekili tarla tarımı içindeki oranının yüzde 25'lere çıkarılması, yıl boyunca ihtiyaç duyulan yeşil ve sulu kaba yem ihtiyacının giderilmesi için
yeşil yem zincirinin kurulması yani silaj yapımının yaygınlaştırılmasıyla mümkün olacağına vurgu yaptı.
Bayraktar, Mera Kanunu'nun çıktığı 1998 yılından itibaren, 1998–2010 yılları arasında 8 milyon 516 bin hektar alanın tespit çalışmalarının
yapıldığını, 4 milyon 123 bin hektarlık alanda tahdit çalışmalarının tamamlandığını aktardı.
-''Çayır ve meraların üretim kapasiteleri 3 kat artırılabilir''-
Tespit ve tahdidi tamamlanan mera, yaylak ve kışlaklarda daha sonra ıslah çalışmaları gerçekleştirildiğini belirten Bayraktar, şunları
kaydetti:
''Yapılan araştırmalar uygun ıslah ve amenajman yöntemleri kullanılarak çayır ve meraların üretim kapasitelerinin 4-5 yılda en az 3 kat
artırılabileceğini göstermiştir. Bu durumda meralardaki mevcut kuru ot üretiminin 12 milyon tondan daha yukarılara çıkarılması ve kaliteli
kaba yem açığının önemli ölçüde kapatılması mümkün olabilecektir.
Ülkemizde hayvancılıkta yaşanan kaliteli kaba yem açığı ve özellikle küçükbaş hayvancılık ve besicilikte hedeflenen amaçlar dikkate
alındığında, düşük maliyetli üretimin olmazsa olmazlarından biri olan meraların en kısa zamanda ıslahının tamamlanıp üreticilerimizin ve
hayvancılığımızın hizmetine sunulmasının gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.''
Bayraktar, yem bitkileri üretimine verilen desteklerin artırılması, meraların, tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları tamamlanarak bir an önce
münavebeli otlatmaya geçilerek çiftçilerin kullanımına hazır hale getirilmesi, kaba yem piyasasında ani fiyat dalgalanmalarını önlemek için
''kaba yem ortak piyasa düzeni'' kurulması, piyasanın gerektiğinde düzenleyici mekanizmalarla kontrol edilmesinin zorunlu olduğunu da
bildirdi.