İşte Şakir Koruk'un kaleme aldığı ve Denge gazetesinde yayınlanmayan SİYASET'İN ÇİVİSİ 2 adlı o köşe yazısı;
Geçen hafta kaleme aldığım yazıda yerel siyasetten örnekler verdim. Hatta o yazıda DENGE’yi “Yandaş medya” ilan eden AK Parti Yunusemre Teşkilatı’nı özür dilemeye davet ettim.
Konu neydi? Kısaca hatırlayalım. AK Parti bir açıklama yaptı, karşılığında MHP cevap verdi. Denge iki habere de eşit oranda yer verdi. Sonra AK Parti tekrar açıklama yaptı. Ve MHP’nin cevabını yayınlayanları yandaş ilan etti. Olay bu. Ben de bu haksız itham üzerine gerekenleri yazdım ve özür beklediğimi bildirdim.
AK Parti Yunusemre İlçe Başkanı Engin Yüksel konuyla ilgili beni aradı. “Biz DENGE Gazetesi’ni kast etmemiş, hatta hiç aklımıza bile getirmemiştik.” dedi. Tatil dönüşü Fatih Katıöz ile birlikte ziyaretime geleceğini bildirdi. Kendisine teşekkür ettim ve “siyasetin o kadar da çivisi çıkmamış” diye düşünmeye başladım. Ta ki geçen günkü belediye meclis toplantısına kadar. Toplantıda ne mi oldu? Haydi başlayalım yeni analizimize.
1- Gündemin 10. maddesi. Balkon çıkmaları ile ilgili konu. MHP komisyona tekrar iadesini teklif etti, AK Parti teklife onay verdi. Madde oylandı ve oy birliği ile geçti.
2- Bir süre sonra AK Partili Can Mercül söz aldı ve 10. maddeyi konuştu. Fikirleri parti grubuyla taban tabana zıttı. O an “şu işe bak” dedim. Az önce “evet” oyu kullandı ama şimdi farklı konuşuyor. Çok dikkatimi çekti bu olay. Bu arada gündemin diğer maddelerine geçildi. Can Mercül de en arka sıradan kalktı, öne geçti. AK Parti grubu işte o an yanlış maddeyi komisyona iade ettiğini anlamış olmalı ki, salonda hava gerildi. Zurna burada bir kez “zırt” dedi. O andan sonra da bir daha iflah olmadı.
3- Başkan Ergün’e arsa satış ihalesine katılma yetkisi komisyonda verildi, mecliste AK Partililerin oyu ile konu tekrar komisyona havale edildi.
4- Güvenlik elemanı alımıyla ilgili komisyon onay verdi, yine mecliste AK Partililerin oylarıyla konu komisyona iade edildi.
Şimdi biz işin sadece siyasi hamle boyutunu analiz edelim.
-Büyükşehir Meclisi’nde ve komisyonlarda hangi partinin ağırlığı söz konusu?
-Cevap basit. AK Parti.
-O halde komisyonda “evet” diyen meclis üyesi, daha sonra neden “hayır” der?
-“Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşırır.” Benim aklıma başka bir cevap gelmiyor.
-10. maddeye “evet” diyen AK Partili meclis üyeleri, o sırada neyin oylandığını biliyorlar mıydı?
-Madem bilmiyorlardı, neden “evet” dediler. Ayrıca neden bilmiyorlar.
-Madem biliyorlardı, sonra neden tekrar oylama istediler.
Biri çıkıp AK Parti’nin hem komisyonlarda, hem mecliste aslında tutarlı tavır sergilediğini, birbiriyle çelişen politikalar üretmediğini, toplantı sırasında o an hangi maddenin oylandığının farkında olduğunu anlatırsa, dinlemek isterim.
Tutarsız görünen bu davranışların bir nedeni olabilir mi? diye düşünüyorum. Varsa da bu neden açıklanmalı. Aksi halde mesele karşıdan bakıldığında çok komik görünüyor.
***
Bu arada 10. madde ile ilgili AK Parti İmar Komisyon Başkanı Can Mercül’ü kim uyardı? Çok merak ediyorum. Çünkü her ne olduysa ondan sonra oldu. Tabi biz de bu sayede çok şey görmüş olduk.
İşin kavga, gürültü boyutuna girmeyeceğim. Ağız dalaşı şeklinde geçen diyalogların kıymeti yok. Bu işin bir galibi olur mu? bilmem. Ama bildiğim şu var ki Manisa zaman kaybediyor. Meclis iş değil, laf üretiyor. Bu seçmenin hoşlanacağı bir durum değil. Çünkü orası belediye meclisi.
Belediye meclisleri belki yasa yapmaz, kanunlara uymakla mükellef. Ancak uygulamaya yönelik kararların alındığı önemli bir meclistir. Yerel yürütme erkinin kalbidir. Bu bakımdan Manisa’nın kalp krizi geçirdiğini söyleyebiliriz.
BUNDAN SONRA NE OLUR?
AK Parti, büyükşehir belediyesini komisyonlarda kilitlemeye devam edecek. Bu belli. Cengiz Ergün de işi gücü bırakıp sokağa inecek. Bu da meclis sonrası yaptığı etkileyici açıklamadan belli. Halka dönüp “Ben mağdurum” diyecek. AK Parti grubunu şikayet edecek. Zaten bunu yapmaya başladı ve çok başarılı. Üstelik daha da yapacağını açıkladı.
Bu çok kritik bir hamle. Yakın siyasi tarihimizde denendi ve başarılı sonuçlar elde edildi.
Tabi bu arada büyükşehirle birlikte Manisa olarak büyük yatırımlar bekliyoruz. Daha çok bekleriz. Böyle giderse Manisa 5 yılını kaybetmiş olur. Şehrin geleceğine yazık edilmiş olur.
Sonuç: Manisa’da siyasetin çivisi çıktı. Biri gelip şu çivileri yerine oturtsa iyi olacak. Ama bu olmayacağına göre, herkes bir adım geri çekilse, olup bitenleri şöyle bir düşünse en doğruyu yapmış oluruz.