Manisa'da Bugün

HASAN ÖREN ÇALDAĞI İÇİN SAVAŞIYOR

GÜNDEM

Çaldağındaki nikel madeni şirketi 10 binlerce ağacın kesimine yeniden başladı. Ağaç kesiminin yaklaşık 2 ay süreceği yetkililer tarafından söyleniyor.

 Çaldağı İzmir’e 45 km. Manisa’ya 28 km. 120 bin nüfusu olan Turgutlu’ya 10 km. mesafede, 1. Sınıf topraklara sahip olan RAMSAR (Uluslararası öneme sahip sulak alanların korunması ) Sözleşmesi ile koruma altına alınan Türkiye’nin imzaladığı Gediz Ovası’nın tam ortasındadır.

Açık liç usulü gibi dünyanın kabul etmediği bir yöntem ile milyonlarca ton sülfürik asit kullanılarak nikel çıkartmak isteyen maden sahipleri kestikleri 200.000 ağaçtan sonra bu ramazan mübarek günde kesimlere yeniden başlamışlardır. 10 binlerce ağacın kesimine devam etmektedirler. 

Kesimlerin yapıldığı alana giden işçilerle ve çevre sakinleri ile görüşen Manisa Milletvekili Hasan Ören şunları söyledi:
“Bu mübarek günde, yine bu verimli toprakları yok edecek çalışmalar süratle devam etmekte, 10 binlerce gencecik ağaçlar görüldüğü gibi acımasızca kesilmektedir. Siyasi yandaşı olan bir avuç insana çıkar sağlamak uğruna bu verimli topraklarda tarımla uğraşan 100 binlerce çiftçisinin sonu hazırlanmaktadır. 

Çaldağından haykırıyorum başta çevreci olduğunu söyleyen Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a AKP’nin Manisa Milletvekillerine bu katliamının başlamasına büyük destek veren Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan’a ramazanın 9. Gününde buraya gelerek kesilen ağaçları yuvaları dağılan canlıları yerinde görsünler. Genç ağaçları kesen insanlarla görüşsünler vicdanları rahatsız olmayacaksa söyleyecek sözüm yok. Gediz Ovası bu nikel madeni projesiyle yok oluyor! Gediz’in feryadını duysunlar.

Her zaman söylediğim gibi toprağın altı üstünden zengin ise altındaki madeni çıkaralım, toprağın üstü altından zengin ise üstünü koruyalım.

Maden yetkililerinin raporuna göre 15 yılsonunda çıkacak madenin toplam tutarı 6 milyar dolar (bu paranın 900 milyon doları Türkiye’de kalacak) Gediz Havzasında tarımdan elde edilen gelir ise borsa kayıtlarına göre yıllık 4 milyar dolar 15 yılda 60 milyar dolardır. Birinci sınıf tarım topraklarında bu şekilde riske atılabilir mi? Türkiye’nin birinci tarım toprağı sadece %8 olduğunun bilinmesine rağmen asitle nikel madenine izin verilmesi milyonlarca ton sülfürik asidin açıkta kullanılması kabul edilecek bir durum değildir. Bilim insanlarının madenle ilgili olumsuz görüşleri ortada iken bunları yok saymanın açıklaması yoktur. 
Türkiye’nin yıllık tarımsal ihracatı 16 milyar dolardır. AKP'nin 2023 hedefi 60 milyar dolardır. Elimizde bulunan bu verimli topraklar çoraklaşırsa bu hedefleri tutturmak mümkün değildir. Tarım geleceğin sektörüdür. Konya ovası kadar yüz ölçümüne sahip Hollanda’nın yıllık tarımsal ve hayvansal ihracatı 80 milyar dolar olduğunu unutmayalım. Bunun yanında Afrika’da zengin maden yatakları olmasına rağmen insanlar açlıktan ölmektedir. Oturup düşünmek gerekiyor madenlerin neden zenginlik ve huzur getirmediğini.

Maden şirketi, arkasına aldığı siyasi gücü ve parasını kullanarak başta, Turgutlu Belediyesi ve köylerde yardım adı altında sus payı dağıtmaktadır. Turgutlu halkı gerçeklerin farkına varmış ve madene karşı sesini yükseltmeye başlamıştır.

AKP’nin önceki Orman Bakanı Osman Pepe canlı yayında ‘bu maden şirketinin yalan söylediğini insanları kandırdığını kesilen ağaçların yerine fidan diktiklerinin palavra olduğunu’ açıkça söylüyor ve ekliyor ‘eğer tarım arazilerine ve insanlara zarar vermeyeceğine inansaydım istedikleri ruhsata imzamı atardım ama atmadım. Bunlar benim bileğimi bükemediler’ diyor. 

Durum bu kadar açık ortada iken yapılan bu katliama dur demek gereklidir. Manisa Milletvekili olarak Meclis'te 2 kez Çaldağı ile ilgili araştırma önergesi verdim. İstediğim sadece bir komisyon kurulması, yerinde inceleme yapılarak gerçeklerin aydınlanmasıydı. Ne yazık ki başta AKP Manisa Milletvekilleri olmak üzere verdikleri ret oylarıyla komisyonun kurulup yerinde araştırma yapması engellendi. 

AKP Manisa Milletvekillerinin madenle ilgili görüş bildirmekten kaçındıklarını görüyoruz. Siyaset, mevki, makamlar, gelip geçicidir. Bu koltuklardan indiğimizde madenin zararlarını anlatmanızın da hiçbir yararı olmayacaktır. 8 yıldır sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bir mücadele veriyoruz. Madenin çalışmasını engellemeyi başardık. Ancak siyasetten aldıkları destekle yeniden çalışmalara hız verdiler. Acımasızca yüzbinlerce gencecik ağaçları keserek katliama devam ediyorlar. Türkiye’nin elinde bulunan bir avuç verimli toprakları korumak, insan ve çevre sağlığına zarar verecek sülfürik asitle nikel madeni çıkartılmasını önlemek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.