Geçtiğimiz yıl vefat eden Karakoç’un ardından düzenlenen en kapsamlı anma etkinliği Azeri milletvekili Ganira Paşayeva tarafından organize edildi. Karakoç’u anma toplantısına ailesi, yakın dostları AK Parti Manisa Milletvekillleri Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Feramüz Üstün ve Muzaffer Arslan, Türkiye’nin Azerbaycan Büyükelçisi Alper Coşkun, bazı sanatçılar katıldı. Sanatçı Hasan Sağındık’ın şarkıları ile renk kattığı gecede, 30’ a yakın Azeri sanatçı, Karakoç’un şiirlerinden derlenen türküler okudu. Anma etkinliğinde konuşma yapan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ; Karakoç’un 7 Haziran 2012’de ebediyete göç ettiğini kaydederek açıklamalarına şu şekilde devam etti; “Değerli büyüğüm, ağabeyim, bir dönem birlikte siyaset de yaptığım, Anadolu’nun kavruk yüzlü delikanlısı Abdurrahim Karakoç’u ebedi aleme uğurlamanın hüznünü yaşıyoruz. Yaşayan en büyük halk ozanımızı ve taşlama ustasını kaybettik. Türkiye’de üç kuşak onun şiirleriyle büyümüştür, pek çok Anadolu köyü şiirle, onun “Hasan’a Mektuplar” adlı kitabı vasıtasıyla tanışmıştır. Vefatının ardından çoğunlukla Mihriban şiiri üzerinden anıldı Abdurrahim Karakoç. Yazdığı bu şiir, sağcısıyla solcusuyla, Alevi’siyle Sünni’siyle herkesin ruhuna işledi. İnsan merak ediyor, bundan daha güzel nasıl yazılabilirdi aşk. Böyle damıtılmış mısralar ancak aşk damlayan yürekten çıkar. Ancak Karakoç sadece bir şiire sıkışacak ve sınırlanacak bir şahsiyet değildi, Anadolu toprağı gibi kara kuruydu ama tam bir koç yiğitti. Bütün hayatını İslamiyet’le şereflendirmiş bu toprağın insanına adadı, bu halkın sesi oldu” “Abdurrahim Karakoç, isyandı, başkaldırıydı, çığlıktı, ağıttı, gözyaşıydı, sevgiydi ve aşktı” diyen Özdağ konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Hayatında hiç adam satmadı, hiçbir yoldaşını yarı yolda bırakmadı. Hiç kimsenin yüzüne karşı söyleyemediğini gıyabında konuşmadı. Güzellikler ve yiğitlikler ilkeleri oldu. Hiç ikbal peşinde koşmadı. Bütün hayatı cedelle ve mücadeleyle geçti. Gayrimilli hiçbir fikre, ideolojiye ve düşünceye prim vermedi. Kitabında yalakalık, ikiyüzlülük yazmadı hiç. Hayatı boyunca inandığı değerleri yaşadı ve anlattı. Düşüncelerini korkmadan, cesurca dile getirdi. Dayatmacı ve zorbalara en ağır lisanla meydan okudu. Herkesin sindirildiği bir dönemde şiirleri destan oldu, mesajları bayraktı kara günlerde. Hayatının hiçbir döneminde eksen kayması yaşamadı. Bir alperen edasıyla yazdı, konuştu, söyledi. Bazen bağrı yanık sessiz bir çölü, bazen kafasının tası atmış bir kasırgayı, bazen mülayim bir dervişin edasını gördük şiirlerinde. Karakoç bir yandan Karacaoğlan ve Yunus, öbür yandan Köroğlu’ydu, Dadaloğlu’ydu ama en çok da kendisiydi.”
“Karakoç eyvallahsız, müdanasız adamdı”
Karakoç’un pek bilinmeyen yönlerine konuşmasında değinen Özdağ; “Abdurrahim Karakoç hayatı boyunca çok yargılandı yazdıklarından ötürü ama hiç avukat tutmadı. Mahkeme kapılarında hep şu niyazla içeriye girdi: “Allah’ım milletim için yazdıysam beni beraat ettir ama kendim için yazdıysam bana ceza verdir.” Hayatı boyunca ceza almadı. Bir kez mahkemede ceza aldı, o da Yargıtay’dan bozuldu. Karakoç eyvallahsız, müdanasız adamdı. Şayet bir fikrin, bir davanın adamı olmasaydı, herhalde birileri onu baş tacı ederlerdi. Değerlerin, vatanın, insanlığın müdafii olunca maalesef birileri tarafından görmezden gelindi. Karakoç, 80 yıl yaşadı deniyor, insanların ömrü anıldıkları kadardır. Karakoç hep hayırla yad edilecek ve hep yaşayacaktır. Karakoç’a ve ebedi aleme göç eden tüm Türk Dünyasının şair ve yazarlarına, sanatçılarına Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Konuşmasında Merhum Karakoç’u 1975 yılından beri tanıdığını ve eserlerinden çok etkilendiğini anlatan AK Partili Selçuk Özdağ’ “ Onu tanıtmak hepimizin boynunu borcu. Eserleri ve anıları inşallah dalga dalga tüm Türk coğrafyasına yayılacak” diye konuştu. Özdağ’ olumunun birinci yıldönümünde Karakoç için İzmir’de büyük bir anma toplantısı gerçekleştirileceğini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da davet etmeyi planladıklarını açıkladı. Türkiye’nin Azerbaycan Büyükelçisi Alper Coşkun’un da katıldığı gecede’ Karakoç’un çocukları Mihriban, Türk İslam ve Enderhan Karakoç’a Azerbaycan Milletvekili Ganira Paşayeva tarafından plaket verildi.