MANİSA'DA DEPREM GERÇEĞİ ELE ALINDI

Akhisar'da geçen 12 Eylül Pazartesi günü meydana gelen, Manisa'nın dışında İzmir ve Çanakkale'de de hissedilen 5 büyüklüğündeki depremin ardından kentte çok sayıda sarsıntı da yaşandı. Bu depremin ardından kent genelinde çeşitli paneller ve konferanslar düzenlendi. Son olarak CBÜ Prof. Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezi'nde 'Manisa'da Deprem Gerçeği' konusu ele alındı. 

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Vardar, Akhisar ve Manisa çevresinde süren deprem fırtınasının enerjinin boşalmasını kolaylaştırdığını, ancak sistemin daha büyük sarsıntıları üretebilecek bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Vardar, deprem olayının olağanlığı ve belirli bir yerkabuğu sisteminin ürünü olduğuna dikkat çekerek, bu konunun farkındalık yaratmak ve planlı bir eğitimle ele alınması gerektiği vurguladı. Yapısal tedbirlerin, başta inşaat-yapı özellikleri, kentsel alanların tekrar planlanması gibi başlıkların deprem konusunda doğru eğitim ve hamlelerle mümkün olabileceğini dile getirdi. Deprem sırasında yapılması gerekenler ve sonrasını ele alan Vardar, muhtemel yıkıcı bir deprem sonrasında yapılması gerekenler ve planlamanın önemini değerlendirdi. 

Depremi anlamanın dünya üzerindeki sistemi anlamakla başladığını dile getiren Vardar, bunun içinde Türkiye'nin ve Manisa'nın yerini iyi algılamakla konunun daha iyi şekilleneceğini söyledi. Vardar, Manisa ve çevresinin tektonik özellikleri üzerinde durduktan sonra, Manisa'da deprem gerçeğini vurguladı ve son depremleri yorumladı. Manisa depremlerinin Batı Anadolu fay sistemi içinde olağan bir durum olduğunu ifade eden Dr. Vardar, son sarsıntıların eski ve yeni fay sistemlerinin işlemesi ile ortaya çıkan depremler olduğuna işaret etti. Son olarak, tarihsel depremlere bakıldığında 6.9-7.1 arasında değişen çok şiddetli depremlerin de meydana gelebildiği bir sistemin varlığına dikkat çeken Dr. Vardar, Akhisar ve Manisa çevresinde süren deprem fırtınasının enerjinin boşalmasını kolaylaştırdığını, ancak sistemin daha büyük sarsıntıları üretebilecek bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.