Manisa'da Bugün

MHP’li Manisa Büyükşehirdeki usulsüzlükler Sayıştay raporlarına yansıdı

GÜNDEM

İYİ Parti Manisa Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Gökhan Köse, Sayıştay tarafından belgelenen, MHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi’ndeki usulsüzlüklere ilişkin açıklama yaptı.

İYİ Parti Manisa Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Gökhan Köse, Sayıştay tarafından belgelenen, MHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi’ndeki usulsüzlüklere ilişkin açıklama yaptı.

Sayıştay’ın 2019 yılı denetim raporlarında MHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi’ndeki çok sayıda usulsüzlük yer aldı. Konuya ilişkin açıklama yapan İyi Parti Manisa Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Gökhan Köse, göze çarpan usulsüzleri tek tek sıraladı. İyi Parti olarak yapılan her türlü yanlışlığın karşısında durmak ve gerçekleri millete açıkça anlatmayı kendilerine görev edindiklerini dile getiren Köse, “

İç Kontrol İzleme ve Yönlendirme Kurulu oluşturulmuş, ancak bugüne kadar Kurul tarafından hazırlanmış̧ olan İç Kontrol Sistemi Değerlendirme Raporu, görev değişiklikleri nedeniyle, üst yöneticinin onayına sunulmamıştır.

İdarenin organizasyon şeması oluşturulmuş̧ olup müdürlüklerin görev ve çalışma yönetmeliklerinde, müdürlüklerin ve personelin görev, yetki ve sorumluluklarına yer verilmiştir. İlaveten müdürlükler itibariyle yürürlükteki mevzuat çerçevesinde her faaliyet veya mali karar ve işlemin onaylanması, uygulanması, kaydedilmesi ve kontrol edilmesi görevlerine ilişkin iş akış̧ şemaları da oluşturulmuştur. Bunların güncellenmesinin arzu edilen sıklıkta yapılamadığı yetkili personel tarafından dile getirilmiştir.

Kurumsal risk yönetim çalışmaları noktasında ciddi çalışmalar yapılmadığı kurum yetkilileri tarafından ifade edilmiştir. İç ve dış̧ risklerin belirlenmesi sadece stratejik planlama hazırlığı sürecinde gündeme gelmekte, sonrasında bu alanda herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Bu konuda gerekli eğitimleri almış̧ personel eksikliği bulunmaktadır.

Peşin tahsil edilen kira gelirlerinin dönem ayırıcı hesaplarda izlenemediği, tahsisli kullanılan ve tahsis edilen taşınmazların varlık hesaplarında izlenemediği, taşınmaz icmal cetvellerinin düzenlenmediği ve ile kurumun kullanımında veya yönetiminde bulunan taşınmazların değerleme çalışmalarının yapılmadığı görülmektedir.

5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinde ise özel bir düzenlemeye yer verilmiş̧ ve Büyükşehir belediyelerinde; hafriyat sahaları, toplu ulaşım hizmetleri, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerinin ihale yapılmaksızın belediyelerin şirketlerine devredilebileceği ifade edilmiştir. Ancak Büyükşehir Belediyesi tarafından aşağıdaki listede yer alan ve 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi kapsamında yer almayan ofis, büro, işyeri, kafeterya ve restoran niteliğinde olan taşınmazlar ile ilçe otogarlarının bir bütün olarak Belediyenin %50’sinden fazlasına ortağı olduğu şirketlerine ihalesiz olarak devredildiği tespit edilmiştir.

Belediye şirketleri belediyenin hissedarı olduğu şirketler olsalar da bu şirketler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan düzenlemeler doğrultusunda piyasa koşullarına göre faaliyet göstermekte olan özel hukuk tüzel kişileridir. Belediyenin piyasa rayicinin çok altında bir bedel ile şirketlerine yaptığı devirler her ne kadar 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi kapsamında yapılmışsa da 5018 sayılı Kanun’un; kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanımını sağlama amacıyla bağdaşmamaktadır.

Şirkete devredilen yerlerin, Şirket tarafından pazarlık usulü ile kiraya verildiği tespit edilmiştir. 2886 sayılı Kanun ile ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esas kılınmış̧, Kanun kapsamındaki işlerde tekliflerin gizli olarak verilmesini sağlayan kapalı teklif usulünün temel olduğu belirtilmiş̧ ve istisnai olarak sadece Kanun’un 51’inci maddesinde sayılan işlerin pazarlık usulüyle yaptırılabileceği hüküm altına alınmıştır. Söz konusu 51’inci maddenin (g) bendinde ise “Kullanışlarının özelliği, idarelere yararlı olması veya ivediliği nedeniyle kapalı veya açık teklif yöntemleriyle ihalesi uygun görülmeyen, devletin özel mülkiyetindeki taşınır ve taşınmaz malların kiralanması, trampası ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi” nin pazarlık usulü ile ihale edilebileceği belirtilmiştir.

Kanun’da geçen "Devletin özel mülkiyetindeki" ve "Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler" ifadeleri ile hazineye ait olan taşınmazlar tarif edilmekte olup, belediyelerin veya belediye şirketlerinin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazların bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir.

Belediye mülkiyetinde olup da 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı madde kapsamında şirkete ihalesiz olarak devredilen yerlerin ihalelerinin, 2886 sayılı Kanun’daki şartlar dikkate alınarak açık teklif usulü veya kapalı teklif usulü ile yapılması gerekmektedir.

Mal ve hizmet alımlarında pazarlık usulü ihale yönteminin yaygın bir şekilde kullanıldığı tespit edilmiştir. İdareler 4734 sayılı Kanun’a göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölünemez. Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması hallerinde pazarlık usulü ile ihale yapılabilir. Pazarlık Usulü” başlıklı 21’inci maddesinin (b) bendi kapsamında 3 hizmet alım ihalesi ve 2 mal alım ihalesi yapılmış̧ olup (f) bendi kapsamında da 11 hizmet alım ihalesi ve 41 mal alım ihalesi olmak üzere toplam 57 ihale gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Pazarlık usulü ile yapılan alımların genel bir uygulama haline getirilmesi (sıklıkla kullanılması) Kanun’un amacı dışındadır.

2019 yılında mal alımlarına toplam 138.002.980,70 TL ödenek ayrıldığı; aynı yıl içinde 21/f ve 22/d kapsamında toplam 27.387.562,48 TL tutarında mal alımı yapıldığı; ve bu tutarın bütçeyle ayrılan ödeneğin %19,84’üne isabet ettiği tespit edilmiştir. 4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesinin (ı) bendinde, bu Kanun’un 21 ve 22’nci maddelerindeki parasal limitler dâhilinde yapılacak harcamaların yıllık toplamının, idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin % 10’unu Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadıkça aşamayacağı ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere mal alımları için bütçeyle ayrılan ödeneğin %10 unun üzerindeki bir oranda 4734 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinin (f) bendi ile 22’nci maddesinin (d) bendine göre alım yapılmış̧ olup, söz konusu durum için Kamu İhale Kurumundan herhangi bir izin de alınmamıştır.

Büyükşehir Belediyesi faaliyet gelirlerinin incelemesi neticesinde, reklam panolarının ve billboardların kullandırılmasından elde edilen gelirlerin büyük kısmının, belediyenin tamamına sahip olduğu şirketinden elde edildiği görülmüş̧ ve buraların ihalesiz olarak kullandırılması gibi fiili bir durumu ortaya çıkmıştır.

2017 yılında elde edilen toplam 1.677.631,10 TL’nin 1.457.007,19 TL’sinin,

2018 yılında elde edilen toplam 2.021.441,80 TL’nin 1.459.808,43 TL’sinin,

2019 yılında ise elde edilen toplam 2.006.354,71 TL’nin 1.623.200,45 TL’sinin

Belediye’ye ait şirketten elde edildiği görülmektedir. Belediye’ ye ait şirketten elde edilen gelirlerin toplam gelirlere oranı ise 2017, 2018 ve 2019 yıllarında sırasıyla; %86, %72 ve %81’e tekabül etmektedir.

Reklam panolarının kullanımı dikkate alındığında, bu hizmetten faydalanacak gerçek veya tüzel kişilerin bu yerleri Belediyeden kiralayarak kullanmaları çok mümkün görünmemektedir. Reklam işinin doğası gereği, hizmetin sadece bu panoların kullanım hakkının kiralanmasından ibaret olmadığı; reklamın tasarlanması, afişlerin kiralanan panolara takılıp sökülmesi gibi hizmetlerin de bulunduğu açıktır. Ancak bu hizmetler Belediye tarafından sunulmadığından reklam panolarını kullanacak kişilerin, bu hizmetleri sunacak firmalara başvurması gerekmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinde; belediye hizmetlerinin, vatandaşlara en yakın yerlerde ve uygun yöntemlerle sunulacağı hüküm altına alınmıştır. Reklam panolarının ihale edilmeksizin belediye meclisi tarafından belirlenen tarife üzerinden kullanım hakkının verilmesi yöntemi, bu reklam panolarını kullanacak kişileri reklamcılık hizmeti veren şirketlere mecbur bırakmaktadır.

10. Tıbbi atıkların toplanması taşınması ve sterilize edilmesi ı̇şi kapsamının değişmesine rağmen sözleşme bedelinin buna uygun olarak uyarlanmadığı tespit edilmiştir. Yıllık atık miktarının %80’den fazlası İzmir İlinden toplanmaktadır. Tıbbi atık tesisinin işletilmesi hakkının kiralanması işi ihalesine, Manisa ilindeki atıkların toplanması, sterilize edilmesi ve bertaraf edilmesi şeklinde çıkılmış, muhammen bedel buna göre tespit edilmiş ve ihaleye iştirak eden firmalar da buna göre tekliflerini vermişlerdir. Ancak sözleşme imzalandıktan yaklaşık üç ay sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi ile protokol imzalanıp İzmir ilindeki atıkların da ihaleyi alan firma tarafından toplanması, bu durumun 2012 yılının Ağustos ayından itibaren bu şekilde devam etmesi ve atıkların büyük çoğunluğunun İzmir İlinden toplanmasının firmaya başlangıçta planlanandan çok daha yüksek kazançlar sağladığı açıktır. Firma kazancını artırırken Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin, yapılan anlaşmalar gereği, kira geliri olarak elde ettiği rakamın hakkaniyetle bağdaşmadığı düşünülmektedir.

11. Büyükşehir Belediyesine ait 49 adet taşınmazın 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale suretiyle kiralanması usulü yerine ecrimisil karşılığında taşınmazların işgaline süreklilik kazandırılarak kullandırıldığı görülmüştür. Taşınmaz malları işgal eden fuzuli şagil durumundaki kişilerden ecrimisil alınması, söz konusu taşınmazların sürekli bir şekilde ecrimisil tahsil edilerek idare edilebileceği anlamına gelmemektedir. Zira ecrimisil uygulaması, hukuka aykırı bir yararlanmadan dolayı taşınmazı işgal eden kişiden alınan bir tazminattır. Bir kamu taşınmazının kiralama ya da idare etme usulü ve yöntemi değildir.

Sayıştay raporundan elde edilen verilere göre yukarıda bahsi geçen hususlarda Büyükşehir Belediyesinin hatalı işler yaptığı, Belediyeyi zarara uğrattığı, ihale kanununa aykırı şekilde davrandığı, diğer bir deyişle kanunu yok sayarak keyfiyete ve yandaşlarını koruyan bir yönetim gösterdiği açıktır. İyi Parti olarak yapılan her türlü yanlışlığın karşısında durmak ve gerçekleri milletimize açıkça anlatmak görevimizdir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur” diye konuştu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.