Manisa'da Bugün

TAYFUN DENİZ KUĞU; RUHTA GÜZEL MANADA GÜZEL

GÜNDEM

TAYFUN DENİZ KUĞU; RUHTA GÜZEL MANADA GÜZEL

 Ne diyorlardı eskiden?..

-Biz kimsenin yaşam tarzına karışmıyoruz!..

Hatta İzmir’den topladıkları 50 kişiyi İstanbul’da ağırlamış, hayat tarzlarına karışılmadığına dair güvence vermişlerdi. Tabii milleti THY ile mi götürdüler, götürdülerse isteyene içki servisi yapıldı mı?.. Yapıldıysa o sefere özgü müydü bilinmiyor bunlar!..

Bazı yurtdışı seferlerde içki servisinin yapılmamasını anlarım.

Düşünsene. İran’a veya Arabistan’a “70 promil alkollü” olarak iniyorsun. Millet körüğe giderken, sen falaka yemekten körük gibi soluk alırsın Alimallah… VIP yerine FIP bi çeşit!..

Sosyal ortamlarda iyice geyiğe sardı THY’nin içki yasağı…

Yasağı eleştirenler, “medeniyet, çağdaşlık, yaşam tarzı, v.s.” saydırırken, savunanlar tek kelime ile özetliyorlar: “Zıkkım için!..”

THY Türkiye’nin dışa açılan yüzü. Batı ile Doğu arasındaki köprüsü bi yerde…

Bu bakımdan olsa gerek, hostes ve steward’lara yeni kostümler sipariş ediliyor. Modacımız hanımefendi, saç telinden ayak tırnağına kadar kaftanlara tesettürlere sokuyor çalışanları…

Perdelik, döşemelik kumaşlardan elbiseler dikiliyor… Rezalet ayyuka çıkınca, “efendim bunlar ön çalışma karar vermedik” deme gereği hissediyorlar…

Hani koltuğu kaplattın da oturmuyorsun gibi…

Bir stewart, iki hostes.

Hosteslerin kafada fes…

Tepesinde mantar olan 3 tas has hoşaf şişesi gibi gezecekler koridorda…

Hele erkek olanı Malkoçoğlu Bali Bey!..

Servis mi yapacak, kılıcını çekip Küffar’a mı dalacak belli değil!..

Pilotlara da yeniçeri kıyafeti düşünüldü mü acaba?..

“We are Globally yours” ne de olsa!..

THY hosteslerimizin ruh güzelliklerini, manada güzelliklerini düşünüyor… Sonuna kadar destekliyorum!..

Söz THY’den açılmışken…

Bir başka yüz akı kuruluşumuz TRT’den bahsetmemek olmaz!..

Son dönem onu da eleştirir oldu münafıklar…

Sen bilmez misin ey gafil; TRT’de her dönem “K+K” kuralı işlemiştir?..

Köprücük kemiği ile kaval kemiği arasının görünmesi caiz değildir…

Milletin manevi duygularının incinmesi, ahlaka mugayir sahnelerin yayımlanması evvelemir köprücük kemiğinden başlar. Maazallah bugün köprücük kemiğine getirilen sansür; yarın seni biceps, triceps gördüğü için manyaklaşanlardan koruyacaktır.

Halkın münafık kesimi şöyle der ezelden beri: “Biz Türklerin bi buluşu, bi icadı yoktur şekerim…”

Halt ederler tabii..

Balkondan sarkıtılan sepet, 7 litrelik tuvalet rezervuarına 3 litrelik su şişesi koymak, Enerji Hanım, taharet musluğu (Avrupa’ya gidip de zahmetini çeken bilir. Nice Koçyiğit delikanlılar basur olup dönmüştür)…

Turkish Belly Dancer Nesrin Topkapı’yı sadece ellerinden tanıyan nesil yetiştirmiştir TRT…

Diyeceğim odur ki…

Yetkililerimiz, ülkemizin çağdaş ve batıya açılan yüz akı kurumlarına getirilen eleştirileri “zıkkım için” diyerek tek kelime ile yanıtlamışlardır…

Ne demişti vakt-i zamanında “ezeli ve ilelebet” Başkanımız?..

“İçki neden yapılıyor?. Meyveden. Canın içmek istiyorsa elma ye, üzüm ye…”

Take off konumunda ellerinde sepetle sek içki niyetine elma, armut; kokteyl için kavun, karpuz dağıtırlar yakında.

Apronda kesilen deve etinin yanında şefin tavsiyesi ne de olsa…

Kimsenin hayat tarzına karışmadıkları doğrudur…

Velev ki o kişi dayatılan hayat tarzını yaşamayı kabul etmiş olsun!..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.