Manisa'da Bugün

ÜMİT RONA: Zamanın birinde bir acı devlet adamı

GÜNDEM

ÜMİT RONA: Zamanın birinde bir acı devlet adamı

 Akıp geçen zaman…

Ne kadar çok şeyi değiştiriyor zaman….

Hiç geçer mi ya da geçecek mi derken zamanın durması mucizesi bir türlü gerçekleşmiyor…Akrep ve yelkovanın birbirini kovalayan yolculuğu her şeye rağmen tıkır tıkır naralarıyla devam ediyor…

İnsanlar değişiyor….Antika bir saatin yolculuğu misali eller değişiyor….Sahipler değişiyor…

Değişen her şey gibi değişmeyen tek şey olan değişimin kendisidir klişesinde insan bile değişiyor….

Ağlarken, gülerken yoğruluyor ve hüzün sevinç ikileminde pişiyor insan…

Sonra tüm olgunluğuyla hamdım piştim deme cesaretini gösterecek iken tekrar pişmeye devam ediyor ve anlıyor ki aslında hala pişememiş…

İşte Arap dünyasında piştiğini zannettiğimiz ama yanıldığımız devlet adamları!...

Kendi insanını öldürerek pişmeye çalışan, her güne ölümler sığdıran, her şehri mezarşehir haline getiren devlet adamları…

Oysa zaman hepimizi yanıltmıştı geçerken…

Değişen bir şeyler vardı zannediyorduk…Değişen çok şey var zannediyorduk…İç içe tarih sayfalarında yeraldığımız, bağlandığımız coğrafyada başka şeyler, güzel şeyler oluyor zannediyorduk…

Devlet adamları fotoğraf verirken politika muhabirlerine gülümsüyordu …Tebessümü sevgi, tebessümü barış, tebessümü demokrasi işareti zannediyorduk o fotoğraf karelerinde….

Demokrasiyi vatandaşına sunarken gıdım gıdım sunup geri çeken anlayış sona ermiş, dersler çıkarılmış zannediyorduk…

Oysa insanın özgürleşmesinin bedelini kanla ödediği tarihin kitabı hala yazılacakmış kanı mürekkebe tercih edenlerin elinde…

Dünya dur dedikçe onlar durmayacaktı….Tıpkı aynı ekolden gelen ağabeyleri gibi onlar da vuracak yine vuracaktı vurulabilme ihtimallerini düşünmeden…

Oysa ne güzel denilmiş ne güzel yazılmış ve ne güzel okunmuştu “seni de vurular bir gün ey acı…” diye başlayan o muhteşem dizeler….

Ey acı diye seslenirken dizeler üstüne alınmıyordu kanlı eller…Oysa mazlum olmak zalim olmaktan daha lehe bir durumdu son ahvalde…Oysa zalim olarak anılmak tarihin karanlığında başrol oynamaktı….

Durun desek…Dur dense ve dursanız artık Ey devlet başkanı sıfatlı diktatörler…Adınız acı adınız acıtan olmuşken bari…Dursanız…

Yoksa siz hala duymuyor musunuz sesleri?…Sessiz olun bakın bakın “Seni de vururlar bir gün ey değişmek istemeyen diktatör sancı”...diyor…Duyabildiniz mi?...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.