ZEYTİN ÜRETİCİSİNE “SİT” ŞOKU

 Büyükbelen Belediye Başkanı Mehmet Keyik, yaptığı açıklamada, Salihli ilçe sınırlarında yer alan ve içinde Lidya krallarına ait mezarların bulunduğu Tümülüslere yakın yerde, Belediyeye ve çok sayıda kişiye ait binlerce dekar zeytin arazisi bulunduğunu belirtti.
Kayıtlarda Pınarlıtepe mevkisi diye geçen bu bölgenin bir süre önce sit alanı olarak tescil edildiğini öğrendiklerini ifade eden Keyik, bu bakımdan buradaki binlerce zeytin ağacının sökülmesi ve bu arazilerin terk edilmesi talimatıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden kendilerine bir yazı geldiğini dile getiren Keyik, şu bilgileri verdi: “Elimize ulaşan yazıda belediyemizin mülkü olan 450 dekar alandaki 10 bin adet zeytin ağacının da içinde bulunduğu bölgenin sit alanı olarak tescil edildiği, bu bakımdan buradaki ağaçları söküp, araziyi terk etmemiz gerektiği ifade ediliyor. Bu durum karşısında hem şaşırdık hem üzüldük. Bu olay sadece belediyemizi değil, civardaki özel ve tüzel şahsa ait yüz binlerce zeytin ağacını da ilgilendiriyor. Biz bu karara uyamayız. Bu kadar zeytinliği feda etmemiz mümkün değil. Yürütmenin durdurulması için Manisa Bölge İdare Mahkemesinde dava açtık.”

“BAKAN ÇELİK'TEN YARDIM İSTİYORUZ"
Binlerce dekar alandaki zeytin ağacının sökülmesinin doğa katliamı ve ekonomiyi baltalamak olacağını belirten Mehmet Keyik, şöyle devam etti: “Biz bu konuyu Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne anlattık. Bu bölgenin sadece sit alanı olarak görülmemesi gerektiğini, bu alanda üretim yapan binlerce ailenin geçimlerini sağladığını dile getirdik. Ancak onlar bunun kendileri açısından önemli olmadığını ifade ettiler. Biz belediye olarak, yüzlerce vatandaş adına göreve yeni başlayan Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik’ten yardım istiyoruz. Bu zulümden bizi, vatandaşları ve zeytinlerimizi kurtarın.”
Başkan Keyik, sit olarak tescil edilen alanda Tümülüslerden başka gözle görülür, elle tutulur tarihi bir doku olmadığını, burada tarihi 3-5 tepe için bu kadar zeytin ağacını sökemeyeceklerini anlattı.
Söz konusu kararda mantıklı bir yön göremediklerini, sorumsuzca alınan bu kararın Dünya’ya başka bir eşinin olmadığını ileri süren Keyik, “Yetkililer gelip bu alanı bir uçtan bir uca sit ilan etmiş. Yani anlaşılan bu alanda nokta incelemesi ve odaksal bir çalışma yapılmamış. Gelişigüzel, gözle görülen her yeri sit olarak tescil etmişler. Tümülüsün belirli bir çevresi sit olabilir. Bunu anlayışla karşılarız. Ancak 3-5 kilometre uzağındaki arazi nasıl sit oluyor. Bu bölgede Tümülüslerin dışında gözle görülebilecek Efes ve Sart harabeleri gibi tarihi bir yapı yok. “Yerin 4 metre altında tarihi eser var” deyip her yeri sit ilan etmişler. Bu mantıkla bakılırsa Anadolu’nun her yerinde tarih var. O zaman Türkiye’nin her yeri sit ilan edilmesi gerekir. Zeytin arazisinin içinde bir kalıntı olsa ağaçları sökmeye razıyız. Ancak hiçbir eser yokken bir ağacı bile sökmeyiz, sökmeyeceğiz” dedi.