Manisa'da Bugün

SES'E GÖRE BAKANLIK FİŞLEME YAPIYOR

SAĞLIK

SES Manisa Şubesi, Sağlık Bakanlığı’nın yeni doğan bebeklerden alınan topuk kanı uygulamasında izlediği yönteme tepki gösterdi. Ses yöneticileri uygulamayı fişleme olarak değerlendirdi.

 SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) Kadın Komisyonu Başkanı Ayça Ramazan, sendika yöneticileri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında “Bir ayıba daha ortak olmak istemiyoruz." diyerek, ses yükseltti. Ramazan şöyle dedi; " Sağlık Bakanlığı sağlık sistemindeki yarattığı olumsuzluklara bir yenisini daha ekledi ve ne yazık ki bu olumsuzluktan daha yaşamın başlangıcında olan yeni doğan bebekler de nasibini alıyor. Yine fişleniyoruz ve bu kez sağlık emekçileri bu fişlemeye ortak edilmek isteniyor. Her yeni doğan bebeğe rutin olarak yeni doğan taraması yapılır. Yeni doğan taraması; doğumsal metabolizma hastalıklarının bir kısmında, erken tedavi ile geriye dönüşümü olmayan kalıcı hasarların ya da ölümün önlenmesi için yapılmaktadır. Fenilketonüri ve hipotiroidi bu taramaların en çok bilinen ve ilk uygulanan tarama programları olup, her yeni doğan bebek için yapılması zorunludur. Ve bir damla kan örneğinden 35’in üzerinde hastalığın taraması yapılmaktadır. Bu tarama programları ülkemizde devlet sorumluluğunda yürütülmektedir. Yeni doğan bebek hastaneden taburcu edilirken tarama için kan örneği alınmaktadır. Bebekler bir hafta süre ile beslendikten sonra ikinci bir örnek aile sağlığı merkezinde veya doğum yapılan hastanede alınır. Amaç hayatın ilk haftasında tedaviye başlamaktır. Bu nedenlerle tüm yeni doğanlarda hızla tarama testleri uygulanmalıdır. Sağlık Bakanlığı son aylarda bu bilgilerin dijital ortama aktarılmasını istemektedir. Bu yeni doğan tarama formlarında daha önce sadece anne TC numarası yeterliyken yeni uygulamada baba TC kimlik numarası, çocuğun evlilik içi ya da dışı olup olmadığı ve çocuğun dini de bildirilmesi istenen bilgiler arasında yer almıştır. Üstelik baba TC numarası verilerin kayıt edilmesi için zorunlu hale getirilmiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki; her çocuğun istisnasız yeni doğan taramasından yararlanması gerekmektedir. Hiçbir veri çocuğun doğmuş olması dışında zorunlu tutulamaz; çocuklar babalarının varlığı ve/veya resmi bir evlilik içinde doğmuş olmalarına göre ayrılamaz. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1990 yılında imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi 2. Maddesi uyarınca; çocuklara ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeyeceğini taahhüt etmiştir. Aynı şekilde Hasta Hakları çerçevesinde herkesin sağlık hizmetlerinden faydalanma, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet alma hakkı vardır. Diğer yandan; sağlık çalışanları ve hekimler mesleğin icrası ile ilgili etik kuralları gereği yansız olmak ve hastalarına ait bilgileri sır olarak saklamak zorundadırlar. Mesleki yansızlık; görevlerini her durumda hastaları arasındaki siyasal görüş, sosyal durum, dini inanç, milliyet, etnik köken, ırk, cinsiyet, yaş, toplumsal ve ekonomik durum ve benzeri farklılıkları gözetmeksizin yerine getirme yükümlüğüdür. Ayrıca hastasından mesleğini uygularken öğrendiği sırları açıklayamaz. Hastanın ölmesi ya da o hekimle ilişkisinin sona ermesi, hekimin bu yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz” Yenidoğan tarama formunun fişleme olduğunu savunan Ayça Ramazan, “Kısa süre önce Sağlık Bakanlığı'nın "Sağlık.Net 2” uygulaması ile özel hayatın gizliliğine ve temel haklara aykırı olarak sağlık bilgilerini toplamasının, işlemesinin ve paylaşma girişimlerinin Anayasa'ya aykırılığı saptanmıştır. Yenidoğan tarama formu da, Sağlık Net 2 uygulaması ile getirilen “fişleme”, kaydetme, denetleme girişimlerinin bir parçasıdır." dedi

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.