CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, mesajında Türkiye’deki temel insan hakkı ihlallerinin ileri demokrasi söylemiyle taban tabana zıt seyir izlediğini, AKP Hükümeti’nin otoriter yönetimi altında buruk bir “İnsan Hakları Günü”ne girildiğini belirterek AKP’nin karnesinde davranış notlarının da zayıf olduğunu iddia savundu.
ÖZGÜRLÜKLERİN RENGİ KARA
AKP Hükümeti’nin Türkiye’yi 10 yılda getirdiği özgürlükler tablosunda hâkim rengin siyah olarak niteleyen Sakine Öz; “Bu kapkara çalışmada AKP kadroları, kendileri gibi düşünmeyenlerin yaşam alanını daraltıyor. Yazar ve düşünürleri önce itibarsızlaştırıp sonra işlerinden attırıyor, düşüncelerini ifade edebilecekleri basın-yayın organlarını mali takipler sonucunda canından bezdiriyor, yeni medya organları yaratarak muhalif her türlü haberin yayılmasını engelliyor, eleştiren kişinin özel hayatını didik didik ediyor, telefonlarını dinletiyor, hapse attırıyor. Kamu yayıncılığı, AKP haber bültenine dönüştürülüyor” dedi.
HER ALANDA BASKI
‘İleri demokrasi’ kâbusunun yargıdan medyaya, üniversitelerden sanatçılara her alanda baskı kurduğunu dile getiren CHP’li Öz şöyle konuştu; “Neyle suçlandığını bilmeyen insanlar yıllarca hücrelerde çürütülüyor, uzun tutukluluk süreleri hükümlülüğe varıyor ve polis fezlekeleriyle tıpa tıp uyumlu iddianamelerle çadır mahkemeler kuruluyor. Bilim insanları, kadrolaşma, özlük haklarından yoksun bırakılma ve fişlenme, yıldırma tehdidi altında araştırmalarını yürütmeye çalışıyor. Sanatçılar, eserlerinin her an bir ‘ucube’ye benzetilip yıkılabileceği, basılmadan yasaklanabileceği kaygısını taşıyor. Öğrenciler, sırf muhalif oldukları için olmadık şiddeti görüyor, gözaltında işkenceye maruz kalıyor. ‘Biz dindar nesil istiyoruz’ sözüne uymayanlar baştan dışlanıyor, yaşam hakkı ve tercihlere saygı, ‘ileri demokrasi’nin sözlüğünde yer edinmiyor. Sendikaya üye olan ve olmak isteyenler ya da sendikalı çalışanlara destek verenler hakkında soruşturma açılıyor, işten çıkarılıyor. AKP Hükümeti, Türkiye’yi ne hale getirdiğinin farkına varmadan bölgesine rejim ihraç etmeye, bölge ülkelerine demokrasi dersi vermeye kalktıkça gülünç hale düşüyor. Bu şartlar altında, gerek dünyada, gerekse ülkemizde demokrasi ve haklar mücadelesi veren, hiç tanımadığı bir insanın hakkı çiğnenirken ‘banane’ demeyen, rahatsız olup desteğe koşan, dayanışmayı ve özgürlüğü vicdanının sesi edinmiş herkesin Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum”