İftar sonrası Salihlilere hitap eden MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ Yıllardır katıldığım en büyük iftar programlarından biri. Daha güzel olanı ise bu iftara herkesin aileleriyle beraber gelmiş olmasıdır. Görünen köy kılavuz istemez. Bu görüntü bize Salihli’nin yeni belediye başkanı konusunda kararını verdiğini ve adayımız Mahir Köseler etrafında birleştiğini göstermektedir.” dedi.
AKP tarafından çıkartılan Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Türk Ordusunun silahlı terör örgütü güçleri önünde engel olmaktan çıkarıldığını, Türk Devletinin ve Türk Milletinin âdeta PKK’ya teslim edildiğini söyleyen MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 35 inci maddesini değiştireceğiz diyen AKP İç hizmet kanununun 2 nci maddesinde yaptığı değişiklikle askerliğin tanımını değiştirmiştir. İç Hizmet Kanunu’nun ikinci maddesinin birinci fıkrasında “ Askerlik Türk vatanını, istiklal ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir.” denirken AKP bu fıkradan “Türk vatanını, istiklal ve cumhuriyetini korumak için” kısmını çıkarmıştır. Askerliğin yeni tarifinde “Türk vatanını, istiklalini, cumhuriyetini korumak.” ibaresine yer verilmemektedir. Yani anlaşılan AKP, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yani askerlerimizin Türk vatanı, İstiklal ve Cumhuriyetini korumasından rahatsızdır. Yapılan bu düzenleme ile Türk ordusu silahlı terör örgütü güçleri önünde engel olmaktan çıkarılmış, Türk Devleti ve Türk Milleti âdeta PKK’ya teslim edilmiştir. Bu düzenleme ancak Türk milletini tanımayan ve ona düşman bir topluluk, hatta işgalci güçler tarafından gündeme getirilebilecek düzenlemelerdir. ” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin AKP döneminde ilk toprak kaybını yaşadığını söyleyen Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ Çıkardığı kanunlarla terör örgütleri karşısında Türk Ordusunun elini kolunu bağlayan AKP iktidarı Türk vatanını dış tehditlere karşı da koruyamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk toprak kaybı AKP döneminde gerçekleşmiştir. Ekim 2004’ten itibaren Ege ve Akdeniz’de toplam 16 Türk Adası, Yunanistan tarafından göz göre göre işgal edilmiştir. Bu adalardan Bulamaç adası İstanbul’daki Büyükada büyüklüğünde, Eşek Adası ise Büyükadanın üç katı büyüklüğündedir. Yunanistan’ın adalarımızı işgaliyle ilgili soru önergemizi yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “ Evet, doğru Yunanlılar Adalara asker çıkarttı.” Diyor. Ne yapacaksınız dediğimizde “ Müzakere ile çözmeye çalışıyoruz” diyor. Yunanlılar bizim adalara asker çıkartmış. Yunan Bayrağı dikmiş. Başbakan Erdoğan’dan çıt yok. Yandaş medyadan bir satır bile haber yok. AKP Hükümeti hala müzakere masası diyor. Neyin müzakeresini yapacaksanız? Acaba Yunanlılara bu adaları müzakere masasında mı verdiniz? Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi 16 Aralık 2004 tarihindeki Brüksel zirvesinde Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine 3 Ekim 2005'de başlanmasına yönelik karar almıştır. Brüksel zirvesinin hemen arkasından Yunanlıların Ege’deki adalarımızı işgal etmeye başlamıştır. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye vereceği tam üyelik müzakere tarihini veto etmemesi karşılığında Yunanistan’ın bu adaları işgaline göz yumulduğu söylenmektedir. Eğer bu adalar Yunanistan’a AB’ye üyelik tarihini veto etmemesi karşılığında masa başında verildiyse AKP’nin yaptığı Türk Ceza Kanununun 302 nci maddesine göre vatana ihanettir. Bu ihaneti yapanların gideceği yer de İmralı Canisinin yanıdır.” dedi.
AKP’nin insanların dini duygularını sömürerek buradan oy devşirmeye çalıştığını söyleyen MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ İlköğretim okullarında alkol ve uyuşturucu madde kullanma ve bulundurmayı suç olmaktan çıkaran AKP değil midir? 2004 yılında Türk Ceza Kanununda değişiklik yaparak Zinayı serbest bırakıp imam nikahı yaptırmayı suç sayan AKP değil midir? Domuz eti üretimini ve satışını serbest bırakan, domuz çiftliklerine Ziraat Bankasından kredi sağlayan AKP Hükümeti değil midir? AKP 17 Temmuz 2003 tarihinde imar kanunundaki cami ibaresini ibadet yeri olarak değiştiren AKP değil midir? Bu değişikliğin amacı Hristiyanlar için kilise ve Yahudiler için havra evlerin önünü açmak değil midir? Bu değişiklikten sonra sadece bir yıl içinde 25 bin kilise ev açılmamış mıdır? Özellikle büyükşehirlerde apartmanların altında kilise ev ve havralar türerken Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verilerine göre 2003-2010 yılları arasında yani AKP döneminde 1711 Kur’an Kursu kapatılmamış mıdır?” diye sordu.
Gezi Parkı olaylarına değinen MHP’li AKÇAY, “ Caminin imamı ve müezzinin yalanlamasına rağmen Başbakan Erdoğan ve yandaş medya aylardır gezi parkı protestocularının Dolmabahçe Valide Sultan Camii'nde içki içtiğini iddia ederek cami ve din istismarı yapmakta ve oy devşirmeye çalışmaktadır. Bütün bunlara rağmen camide kim içki içerse lanetliyor ve Allah’a havale ediyorum. Başbakan Erdoğan’a da soruyorum: 31 Aralık 2012 tarihinde yani yılbaşı gecesinde ABD askerleri Adana İncirlik Üssündeki camiye ayakkabıları ile girmiş, içki içmiş hatta Kur’an-ı Kerim’i parçalamıştır. Olay Genelkurmay tarafından da doğrulanmıştır. O zaman neden sustun? 28 Mayıs 2011 tarihinde Hristiyanlara İzmir Alaçatı Pazar Yeri Camiinde ibadet yapma iznini verip AB ilerle raporunda bununla övünen sen değil misin? Irak’ta 1,5 milyon insanın ölümüne neden olan onbinlerce kadına tecavüz eden, camileri havaya uçuran ABD askerlerinin sağ salim evlerine dönmesi için dua eden sen değil misin? Yunanistan Kavala’daki İbrahim Paşa camiini Aya Nikola Kilisesine dönüştürürken neden sesin çıkmadı? Yunan hakimiyetindeki Rodos Adası’nda 4 bin soydaşımız yaşamaktadır. Buradaki 27 Türk camisinden 26 sının kapısına kilit vurulmuştur. İbrahim Paşa Camisi sadece Cuma günleri ibadete açıktır. Cami müezzininin minareden ezan okumasına dahi müsaade edilmemektedir. Ayrıca Rodos’taki Türk Camisinin üst katının kapısına kilit vurulmuş altı alışveriş merkezi ve meyhane yapılmış, burada içki içilmektedir. Eğer içki içilen cami arıyorsan ecdadımızın Rodos’ta yaptırmış olduğu bu camiye bak. Dış işleri Bakanı Davutoğlu 2010 yılında Rodos’a giderek burada içki içildiğini gördü. Rodos başkonsolosun biliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Rodos’a atanan imam biliyor. Rodos’ta ecdadımızın yaptırdığı bu camide içki içtirenlere söyleyecek bir kelam sözün yok mu? Yunanlılar camilerimizde içki içtirirken, camilerimizi kapatırken 9 Haziran 2013’te, Rum cemaatin olmadığı Niğde’de Rum kilisesi açtıran AKP Hükümeti değil midir? Batı Trakya’da 13 Türk okulu kapatılırken eş zamanlı olarak Gökçeada’ya Rum okulu açan AKP Hükümeti değil midir? Yunanlılar camilerimizi ve okullarımızı kapatıp meyhaneye çevirip içki içtirirken Heybeliada ruhban okulunu açmak için çalışan Bartelemeos’a ekümenlik vermek için mi uğraşan AKP Hükümeti değil midir?” diye sordu.
Şehide ‘ Kelle’ İmralı canisine ‘Sayın’ diyen Başbakan Erdoğan’ın PKK ile mücadele etmek yerine müzakere masasına oturduğunu söyleyen AKÇAY, “ AKP İmralı Canisine ne vaat etti de 40 bin kişinin katili İmralı Canisi birden barışsever oldu? AKP ile PKK ve BDP arasındaki görüşmelerde hangi tavizler verildi ki İmralı Canisi ateşkes ilan etti? AKP, BDP, Öcalan şeytan üçgeninde yapılan pazarlıklarda; anadilde eğitim, Anayasada Türk kavramının tasfiyesi ve Kürt kimliğinin anayasal güvenceye alınması, KCK tutuklularının salıverilmesi, yerel yönetimlere özerklik, İmralı canisinin hapishane şartlarının düzeltilmesi ve Kanun değişikliği gerektiren konularda düzenlemeler yapılması yer almaktadır. Yani Türkiye’nin bölünmesi, federasyona dönüşmesi, PKK’nın affı, İmralı canisinin önce eve, sonra da özgürlüğüne kavuşması aşama aşama gerçekleştirilecektir.” dedi.
PKK, “Kuzey Kürdistan” diyerek ülkemizin bir kısmını aklınca bölüp bağımsız ve dört ayaklı Kürdistan’a eklediğine söyleyip Türk Milletine meydan okurken, Türkiye- Suriye sınırında PKK paçavraları dalgalanırken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu teröristler her gün yol kesip adam kaçırırken, milletten haraç toplarken, teröristler yerel güvenlik birimlerinin oluşturup paçavralarıyla şehirlerde cirit atarken, Türkiye’nin güney sınırı tamamen PKK’nın kontrolüne geçmişken Başbakan Erdoğan hala rant sağlamak ve bütün bu olup bitenleri gizlemek için gezi eylemcileriyle uğraşıyor. Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler, Gezi Parkı olaylarının sorumlularını tek tek bulup hesap soracaklarını söylüyor. Peki, Taksim Gezi Parkındaki gösterilere katılarak, Anayasanın 34 ncü maddesinde belirtilen toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını kullananların evlerini basarken Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye çalışan PKK’lı teröristlerden neden hesap sormuyorsunuz? Başbakan Erdoğan unutmasın ki; Aziz milletimiz AKP’ye; ülkeyi böl, PKK’yı temize çıkar, teröristleri akla, İmralı Canisine teslim ol diye yüzde elli oy vermemiştir. Bunun hesabını da ilk seçimde soracaktır.” Dedi.