Manisa'da Bugün

BELEDİ(YE)...ŞANTİ(YE)...RANTİ(YE)

SİYASET

Manisa'da yerel bir gazete de köşe yazarlığı yapan Enis Çanlı, yazısında Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik'i hedef aldı.

Manisa'da yerel bir gazete de köşe yazarlığı yapan Enis Çanlı, yazısında Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik'i hedef aldı. Çanlı, yazısında"Belediyecilik zor iştir. Çatısı altında hangi makam ve mevki de olursan ol, ister maaşla çalışan, ,istersen siyaset yolu ile seçilerek gelmiş, içinde yaşadığın ve nefes aldığın ilçenin sorunları, vatandaşın istekleri,dilekleri ve şikayetleri hiç bitmez.

Kimin gerçek dostun olduğunu, kimin seninle şahsi işi ve çıkarı için arkadaş olduğunu ayırt edemezsin. İşin gerçek rengini öğreninceye kadar da süren dolar.

Başkan, üye, memur, amir olmadan önce, sade yaşadığın hayatındaki gerçek dostların kimleri bellediysen, belediyenin kapısından içeriye adım attığında da dost, arkadaş sayısını asla arttırmıyorsan senden “dürüst belediyeci” olur. “Ne oldum delisi olmazsan”, “ahbap-çavuş ilişkileri” ile hizmet anlayışını gütmezsen, arkandan konuşan insan sayısı da az olur.

Başkan olarak yaptığın iş ve hizmetler nedeni ile toplumun geniş kesiminden olur, azınlığından ise ciddi eleştiri alıyorsan, doğru yoldasın demektir. Yok, her kesimden sessizlik varsa veya yüksek tepki alıyorsan, bil ki ya sende, ya da yanında çalışanlarda bir sıkıntı vardır.

SEÇİLDİKTEN SONRA SOKAKTA YALNIZ, HALKIN ARASINDA DOLAŞMAYANDAN BELEDİYE BAŞKANI OLMAZ, OLMAMALI!

Seçilip, koltuğa oturup, onun gücünün ve sıcaklığının büyüsüne kapılıp yerinden kıpırdamıyorsan, etrafını yalaka ve çıkar tayfası, goygoycular sarar. Gerçeklerin önüne perde olur, seni hayal aleminde gezdirirler. Kendini bir an da “vay be, ben neymişim” havasında, megaloman noktasına ulaşmış bulursun! Bunların çoğu siyaset arkadaşın, ya da senin yakın tanıdıklarındır.

Altını oyarlar, göçünce anlarsın. Seçilmeden önce 50 tane dostun varsa, işini düzgün yapıyorsan 50 tane de düşmanın olur. Ama kimse sana “hırsız, avantacı, çıkarcı” demez, diyemez!

Çalışanın sana şikayet ediliyorsa bil ki, ya çok dürüsttür, ya da çıkarcı, avantacı. Doğrusunu sen araştırıp, bulacaksın! Başkasına bırakma! Senin gücün de o zaman ortaya çıkar. Yok, eğer “tuz da kokmuşsa” zaten yapacak bir şey yok demektir.

Belediye çatısı altında sihirli kelimeler “imar, plan, arsa, ada, parsel, düzenleme, alım, ihale, yatırım”dır. Bu kelimeleri belediye çatısı altında kim kullanıyorsa mezardaki deden olsa ensesinden bir saniye ayrılmayacaksın! Paranın ve rantın döndüğü her iş de kuşkulu ol! Ama kimseye de ön yargılı yaklaşma! Bu konularda şikayeti olan kişileri dikkatli dinleyeceksin! Yardımcılarına veya çalışanına havale etmeyeceksin!

Senden hizmet almak adına yol, kaldırım, temizlik, su, çöp-bidon benzeri şeyler isteyen vatandaşın, arkadaşın, eşin dostun, baş tacın olsun! Onların çıkarı olmaz!

ÖMER FARUK ÇELİK

Öncelikle tekrar aday gösterildiğiniz için, sizi ve ekibinizi kutlarım. Allah yardımcınız olsun!

Sevgili okurlar;

Ömer Faruk başkan, 5 yıl boyunca uzlaşmacı, sevimli, sıcak bir insan izlenimi verdi. Siyaset üstü belediye başkanı kimliğini koruduğunu her fırsatta gördüğümü ifade etmeliyim. Özellikle çekişme halinde oldukları büyükşehir B.B.’nı Cengiz başkan ile karşılıklı hizmet anlayışında yakın çalışmaları bunun en büyük kanıtı.

Üç partiye mensup meclis üyelerinin de tanınan, sevilen ve sayılan ailelerin fertleri olması, Ömer başkanın bir diğer şansı ve artısı. Gördüğüm kadarı ile belediye çalışmalarındaki uyumun hizmet kalitesini arttırdığı kanaatindeyim.

İlçenin merkezinde CHP seçmeninin çoğunlukta olduğunu biliyoruz. Şunu da söylemeliyim ki, Ömer Faruk beyin onların gözünde de olumlu bir imajı var.

Gerçi ilçenin gelecekle ilgili ranta dönük faaliyetlerinin olmamasının da bunda büyük katkısı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Başka ilçede dönen “fırıldaklar” çok şükür ki burada yok! Yoksa yazardım.

Eksik olan var mı? Var! Yanlış olanı da var mı? Hem de çok bariz ve fazla!

Sayın Çelik;

Şehrin doğusu, büyükşehrinde desteği ile hızla genişleyip, gelişirken ve sosyokültürel açıdan giderek popülerliğini arttırırken, aksine batısı da giderek köhne ve karanlığa gömülüyor. Neden?

Mensucat alanına yapılan park a’dan z’ye yanlış bir proje. Bir çeşit “Melih Gökçek çakması” oldu. Yürüyüş mesafesinde olmayan bir alan ve önümüzdeki baharda ilk hevesle dolar, sonra giden, gelen olmuyor, serseri, esrarkeş yuvası olmasın diye birisine “avanta kapısı” çay bahçesi olur kalır. Tıpkı tarım ilçesi olan bir yerde “hobi bahçeleri” yapmak gibi.

Sayın başkan;

Size bu akılları kim veriyor ise bilin ki onların başka hesabı var demektir. Çok açık ve net söyleyeyim, sizi yanlış fikirlerle yönlendiren olduğu kanaatindeyim. Ben hem eski belediyeciyim, hem de 1900 kişinin çalıştığı bir işletmede 26 yaşında müdürlük yapmış birisiyim. Tıpkı diğer ilçe ve büyükşehir belediyemiz gibi gereğinden fazla personel istihdam ediyorsunuz. Belediyeler “yan gelip yatma yerleri” değildir!

Farkında mısınız bilmem. Neden sizin ilçenizde büyük ve bağımsız bir alışveriş merkezi yok! Şehzadeler köy mü? Neden o parkı yapacağınıza oraya büyük bir alışveriş merkezi yapıp, kiraya vermediniz? Neden tren hemzemin geçidinin kuzeyi şehrin karanlık ve ıssız yüzü olarak kaldı?

İlçemizde çocuk oyun parkları köpeklere umumi tuvalet, ortalığa saçılan yağlı yemek yerleri oldu. Yazdım, sizden tık yok!

14-17 yaş gençlerin sigara içme, elleşme mekanı oldu, yazdım, yine tık yok!

Çöp bidonlarının etrafı köpek için atılan artık yağlı yemeklerle dolu. Yazdım, tık yok!

İlçenin kaldırımları işgal altında, kadınlarımız, kızlarımız yollarda yürüyor, rahatsız ediliyorlar dedim, nasıl bir zihniyet, yine tık yok!

Ağaçlar budanmıyor, katlediliyor dedim, mazerete bak! “Dallar fakirlere dağıtılıyor” dendi. HAYIR! DAĞITILMADI BAŞKAN!

“Bu memlekette sebze ve meyve vatandaşa en az iki katına yediriliyor, çözümü şu, çağırın anlatayım, çözümü var” diye yazdım, insan bir merak eder, tık yok!

Telefonla randevu istedim, geleyim anlatayım, geri dönen olmadı. 5 yıl boyunca bir kere bile makam odanızdan içeriye adımımı atmadım. Çünkü şahsi bir işim asla olmaz! Olsa da size gelmem! İlgilisi ile çözerim.

“Belediyemiz yapılan bilmem ne ile gülüyor, kalkınıyor, büyüyor” gibi cafcaflı laflarla göz boyamacı mail ve broşür mesajlarla vatandaşı avutmaya kalkışan personelinizin iş yaptığını mı sanıyorsunuz? İki satır reklam için bir oda dolusu kişi istihdam edilir mi?

Ziraat odası ile bir iki tane göstermelik toplantı ile nüfusunun yarısı çiftçi olan seçmenize “çok amaçlı salon” haricinde neler yaptığınızı bir anlatın sayın başkan!

Sevgili başkan;

Derdimiz üzüm yemek. Samimi ve dürüst yaklaşımınızdan şüphem yok. Lakin kentin batısına yenilik ve heyecan getirecek projeler üretmeniz gerek. Yoksa ilçemizin bir 5 yılı daha “lay lay lom” ile geçmesin! Yapılacak o kadar çok şey var ki, şaşarsınız. Şu ilçeyi modern ticaret ve tarım olarak kalkındıralım. Size de düşen işler var.

Unutmayın!

AKP’yi iktidara getiren “kadınların başörtüsü” oldu.

AKP’yi iktidardan götüren de, “Reis’e” rağmen, “kadınların mutfağındaki yangın” olacak!

Bunun ilk ayağı da yerel seçimler!

Benden söylemesi" ifadelerini kullandı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.