CHP olarak tasarı hakkındaki çekincelerini ortaya koyduklarını kaydeden Ören "Dünya kanıtlanmış petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 48’i Ortadoğu’da, yüzde 18’i Güney, yüzde 13’ü Kuzey Amerika’da, yüzde 8’i Asya’da ve yüzde 5’i Kuzey Afrika’dadır. Doğalgazda yüzde 37’si Ortadoğu’da, yüzde 36’sı Asya’da yüzde 7’si Amerika kıtasında bulunmaktadır.Türkiye’nin faal 1.649 kuyusundaki petrol üretimi, toplam tüketimin ancak yüzde 7’sini karşılayacak düzeydedir. Sadece çıkarılan petrolün vergi, stopaj ve devlet hakkı olarak Hazine’ye katkısı yılda bir milyar liranın üzerindedir. Bu yasa ile devlet hakkı ve vergi geliri daha da azalacaktır." dedi.
Ülke kaynaklarının sadece yabancıya cazip olacağını savunan Ören şöyle devam etti; "Tasarı CHP’li üyelerin karşı çıkmasına rağmen Komisyonda Enerji Bakanının dayatması ile kabul edildi. Tasarı görüşmelerinde Türkiye’nin bir petrol ülkesi olmadığı petrol arama ve işleme işini yerli sermaye ve imkanı ile yapılamayacağını ve yabancı yatırımcılar için cazibe haline getirilmesi gerektiğinin Sayın Bakan ve bürokratlarca sık sık dile getirilmiştir. Yasa tasarısının temel amacı yabancıya hizmet olduğu ortaya çıkmıştır. Devlet petrol rafinerileri ve istasyon ağını özelleştirilmelerle kaybettiği için elinde sadece arama ve çıkarma yapacağı TPAO kalmıştır. TPAO petrol arama, çıkarma konusunda kendini geliştirmiş ve dünyada ultra derin denizlerde sondaj yapabilen 12 büyük şirketten birisi haline gelmiştir. Fakat bu tasarı ile Milli petrol arama şirketimiz olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının tüm yetkileri tırpanlanmıştır. CHP olarak yabancı yatırımcıların ve özel sektörün petrol arama ve çıkarmasına karşı değiliz ama sadece yabancılar için yasa çıkarılmasını da kabul edemeyiz. TPAO dünyanın diğer büyük petrol şirketleri karşısında rekabet şansı kalmamıştır. Öncelikle ulusal şirketimiz olan TPAO’nın güçlendirilmesine, o güçlü şirketin lokomotifliğinde Türkiye’de petrol arama işletme işinin ulusal bir petrol politikasıyla yapılması gerekmektedir."
"Veto edilmişti"
CHP'li Ören yasanın daha önce veto edildiğini hatırlatarak "1954 yılında çıkarılan 6326 sayılı Petrol Kanunu sektörün ihtiyaçlarına cevap vermediği için 2007 yılında değiştirilmiş fakat Cumhurbaşkanı ülke milli menfaatleri korumadığı gerekçesiyle veto etmiştir. 5 Yıl aradan sonra yasa tekrar meclis gündemine getirilmiştir. Yeni tasarıda Cumhurbaşkanının veto gerekçeleri ortadan kaldırılmamıştır. Bu tasarının en önemli eksikliklerden biri de çevreye karşı vurdumduymaz tavrıdır. Tasarıyla ormanlar hatta Milli Parklar arama ve işletmeye açılmıştır. Petrol arama ve işletme faaliyetinin, orman ya da Milli Parkların flora ve faunası uyumlu olması mümkün değildir. Burada yürütülecek böyle bir faaliyet milyonlarca canlı türünü tehdit edecektir." şeklinde konuştu.
"Milli konudur"
Enerjinin, Türkiye’nin en önemli konularından biri olduğuna işaret eden Ören şöyle dedi; "Ulusal bir enerji politikası oluşturmak ve bunun için yasal düzenleme yapma konusunda hükümetin temel bir stratejisinin olmadığı bu kanunda bir kez daha ortaya çıkmıştır. Biz petrolün milli bir konu olduğunu ve milli petrol politikasını Türkiye’nin büyümesi ve gelişmesinde önemli bir yer teşkil ettiği bilinciyle bu yasada muhalefet yaptık ve önerilerimizi getirmemize karşın hükümet bu tasarıya ‘piyasa işi’ olarak bakmaktan öte bir vizyon koyamamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, uygulanabilir, işlevsel, kamu yararını gözeten, ülke çıkarlarını, birilerinin menfaatinden üstün tutan, uluslararası petrol piyasasında rekabet şansını artırıcı, sürdürülebilir bir enerji politikasını ortaya koyan yeni bir petrol kanunu çıkarılmasına olumlu bakıyoruz."