“Korku siyasetine devam ediliyor”
CHP’nin yeni muhalefet anlayışında her şeyi kötülemenin olmadığını söyleyen CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray ise, “İyi yapılanlara iyi diyor, yanlış yapılanlar için hem eleştiriyor hem de öneri sunuyoruz. Ama bu içinden geçtiğimiz süreçte. AKP’nin Türkiye’yi iyi yönetmediğini hep birlikte artık görüyoruz. Manisa hem bir sanayi şehri hem de bir tarım kentidir. Dolayısıyla buradaki insanların ekonomik durumunun ne olduğunu gezdiğimizde hep birlikte görüyoruz. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi aynen Manisa’da da borçlandırılmış durumdadır. Türkiye’de bir kilovat saatlik elektriğin fiyatı AKP döneminde %129 artmıştır. Ve tüp gazın fiyatı % 205 artmıştır. Bunlar insanların en fazla ihtiyacı olduğu gereksinimlerdir. Çiftçinin kullandığı mazotta %200’ün üzerinde bir artış vardır. AKP iktidara geldiği zaman Türk vatandaşının bankalara olan borcu 6.6 milyar dolar iken şimdi ise 270 milyar dolardır. Yani halkımızın harcanabilir gelirleri içerisinde borçları AKP iktidara geldiğinde 5,8 iken şimdi 7,48’leri geçmiştir. Yani vatandaşımız gelirinin yarısını borca yatırmaktadır. Ve korku siyaseti yapan AKP’nin vatandaşa demektedir ki ben hepinizi borçlandırdım ve eğer beni iktidardan indirirseniz, istikrar bozulur ve borçlarınızı ödeyemezsiniz. Buradan Manisalılara ve tüm Türkiye’ye seslenmek istiyorum. CHP iktidara gelirse istikrar daha kalıcı ve sürdürülebilir olur. Hiçbir şekilde vatandaşımızın borcunu ödeyemeyeceği bir konjektör ortaya çıkmaz. Ve hatta daha önemlisi borç ödemelerini yeniden yapılandırırız. Bunun bütçesi ve yapacak kadrolarımız var. Türkiye’nin bugün halen ekonomisi yürüyorsa geçmişle alınan tedbirlerdendir. CHP Türkiye’yi yönetmeye kadro ve bilgisi ile hazırdır” dedi.
“Gidemediğimiz yer vatan değildir”
Barış adı altında yürütülen bir görüşmeler süreci olduğunu da belirten Çıray, “Türkiye’de demokrasinin olmadığını hepimiz biliyoruz. Peki, Türkiye’ye demokrasi getirmesi için bir iktidarın Abdullah Öcalan ile görüşmesine ihtiyacı var mı? Peki, bu ülkede Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunu var ise ve bu hükümet bu sorunu çözmekle görevli ise bu sorunu çözmek için Abdullah Öcalan’dan akıl almasına ihtiyaç var mı? Eğer bu ülkede çocuklarımız ölüyorsa ve bu ülkenin bir kısmına girilemez hale gelmişse bunun suçlusu başbakan ve hükümettir. Bu ülkenin her tarafına gidilmesini sağlamak ülkenin başbakanının görevidir. Gidemediğimiz yer vatan değildir. Gidemediğimiz toprakları vatan yapmaksa hükümetin görevidir. Hükümet maalesef sıfır sorun olarak ortaya çıktığı her yerde sadece palavra olduğunu ortaya koymuştur. Başbakan siyasi palavradır. Sayın Bülent Arınç zaman zaman gözyaşları ile Türk halkının önüne çıkıyor. Gözyaşları insani bir duygudur. Yalnız insani duygunun samimi olarak ortaya konmasına ihtiyacımız var. Eğer sen Manisa’da 70 yaşındaki bir köylüyü Türkiye’nin gözü önünde aşağılayıp azarlayabiliyorsan senin gözyaşlarının samimiyetine beni inandıramazsın ve Manisa bunu yaşamıştır. Ve Manisa bunu fark edip bir daha oy vermeyeceğini bildiği için Başbakan aldı götürdü Bursalıların başına musallat etti” şeklinde konuştu.