"ÜZERLERİNDE KARA LEKE OLARAK KALDI"
Ören, operasyonu Ülkenin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olarak depğerlendirdi ve yapılan oylama hakkında şunları söyledi.
"İistifa ettirilen 4 eski Bakanın Yüce Divan’da yargılanmaları için yapılan oylamada çok az farklarla ret kararı çıkması Bakanların üzerindeki iddiaların kuvvetlenmesine neden oldu.
Bakanlar aklanacaklarına daha fazla töhmet altında kaldılar.Yüce Divan’da aklanma ihtimalleri varken, şimdi çıkan oylarla haklarındaki yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerlerinde kara bir leke olarak kalmıştır.
"KENDİ İÇLERİNDE BİLE AKLANMADILAR"
CHP, MHP ve BDP Milletvekilleri vicdanlarının sesini dinleyerek oy kullandığını, AK Parti Milletvekillerinin ise baskı altındaki vicdanlarının nasıl zorlandığı gördüklerini dile getiren Ören; "Baskılara rağmen AKP’nin 50’ye yakın fire vermesi Bakanların kendi partileri içerisinde bile aklanmadıklarını göstermektedir. Bakanların Yüce Divanda yargılanmaları gerektiğine inandıkları halde, ret oyu vererek halktan aldıkları görevi kötüye kullanmışlardır.
Bazı milletvekilleri ise rüşvet ve yolsuzluğu kendilerine hak olarak görmektedirler. Meclisteki oylamanın ardından AK Parti’li bir Milletvekilinin “içimizdeki ihanet şebekesi” diyerek önergelere kabul oyu veren Milletvekillerini 48 saat içinde bulacağız açıklaması Meclisin iradesine nasıl ipotek konulduğunun göstergesidir" dedi.
"KAÇAK SARAYDA İŞKENCE Mİ YAPACAKSINIZ?"
Ören Eleştrilerine şöyle devam etti:
"Kendisine sormak isterim, gizli yapılan bir oylamada kimin ne oy verdiğini nasıl bulacaksınız?
AK Parti Milletvekillerini “kaçak sarayda” tek tek sorguya mı çekeceksiniz, işkence mi yapacaksınız? MİT’i ve Emniyeti mi devreye sokacaksınız?
Demokrasi ile parlamenter sistemle bağdaşmayan bu düşünce tarzını anlamak mümkün değildir. AKP Milletvekili, içeride hain arayacağına yolsuzluğun, rüşvetin ortaya çıkması için daha fazla çaba gösterseydi ülkeye daha yararlı hizmet yapmış olurdu.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar, onlarca yıl sonra bile, Bakanların rüşvet ve yolsuzluk iddiaları, evlerdeki çelik kasalar, para sayma makineleri, çocukların rüşvet aklama vakıfları ve 700 bin liralık saatler konuşulacaktır.
Ben isterdim ki; sayın eski Bakanlar eğer kendilerine güvenip Yüce Divan’da yargılanmayı isteselerdi belki mahkemede aklanacaklardı. Böylece toplum vicdanında da aklanmış olacaklardı. Bu fırsatı kaçırdılar ve her zaman yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile anılacaklardır"