Manisa'da Bugün

HÜSEYİN TANRIVERDİ'DEN ADAYLIK SİNYALİ

HÜSEYİN TANRIVERDİ'DEN ADAYLIK SİNYALİ
SİYASET

2014 yerel seçimlerinin Türkiye'nin gelecekteki yol haritasını belirleyeceğini ifade eden Tanrıverdi, vatandaşların sadece belediye başkanlarını değil ülkenin geleceğini oylayacaklarını vurguladı

 Tanrıverdi, "Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle AK Parti'nin bölüneceğini söyleyenler bizi ANAP ve DYP ile karıştırıyor. 'AK Parti dağılır' diye umutlananlar daha çok bekler" dedi

AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, 2014 yerel seçimlerinin Türkiye'nin gelecekteki yol haritasını belirleyecek önemde olduğunu söyledi. Vatandaşların yerel seçimlerde sadece belediye başkanlarını değil ülkenin geleceğini oylayacaklarını belirten Tanrıverdi, 2014 yılında AK Parti içinde çatlamalar yaşanacağı iddialarına da sert çıktı. Tanrıverdi, "Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle AK Parti'nin bölüneceğini söyleyenler bizi ANAP ve DYP ile karıştırıyor. 'AK Parti dağılır' diye umutlananlar daha çok bekler" diye konuştu. Tanrıverdi, sorularımızı yanıtladı: 

PARTİMİZ VE DİĞERLERİ
- AK Parti 2002 yılından bu yana girdiği 3 genel ve 2 yerel seçimden birinci parti olarak çıktı. Şimdi önümüzde 2014 yerel seçimleri var. Bu seçim için 'AK Parti'nin en kritik seçimi' deniliyor. Bu görüşe katılıyor musunuz?  - 30 Mart 2014 yerel seçimleri sadece bizim için değil tüm Türkiye için en kritik seçim olma özelliğini taşıyor. Sandığa gittiğimizde belediye başkanlarını, meclis üyelerini, muhtarları seçeceğiz ama aslında nasıl bir gelecek istediğimizi oylayacağız. Türkiye 2002'den beri girdiği yolda ilerlemeye devam mı edecek, yoksa kaseti geri mi saracak? İşte bu yerel seçimlerde aslında bu sorunun cevabı verilecek. Bu seçimde ülkemizdeki istikrar ve güven ortamından rahatsız olan, güçlü Türkiye imajını silmek isteyen çevreler AK Parti'nin karşısında yer alacak. Ben bu seçimin AK Parti ve diğerleri arasında geçeceği düşüncesindeyim. İdeolojik tartışmaların belirleyici olacağı bir seçim atmosferi bekliyor bizi. AK Parti her zamanki gibi demokratik bir anlayışla seçime girecek ve karşısındaki güçlerle yarışacak. Yeri gelmişken belirteyim, en az bizim kadar dış dünyanın da sonucunu merakla beklediği bir seçim var önümüzde. Ben vatandaşlarımızın Türkiye'nin geleceği ve yarınları adına aklı selimle davranacaklarına ve en doğru kararı vereceklerine yürekten inanıyorum. 

İDEOLOJİK ANLAYIŞLA
- İdeolojik tartışmaların ağırlıkta olduğu bir seçim sürecine gireceğimizi belirttiniz. 6 ay içinde iki kez sandık başına gideceğimizi düşünürsek 2014'ün gergin bir yıl olacağını söyleyebilir miyiz?  - Türkiye'nin ilerlemesinden, gelişmesinden rahatsız olanların ülkemizi istikrarsızlaştırmak için neler yapabileceklerini Gezi olaylarında bir kez daha gördük. 2014'te ilk kez Cumhurbaşkanını halk seçecek. Bu Türkiye'nin demokratikleşmesi adına atılmış büyük bir adım. Bugüne kadar halkın iradesini hiçe sayanların 'Dağdaki çobanla benim oyum bir mi?' diyenlerin bundan rahatsız olmamaları mümkün mü? Onlar biliyorsunuz halkı 'göbeğini kaşıyan adam' diye tarif ediyorlar. Halkımızın huzurunu kaçırmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Hem yerel seçimde hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde ideolojik bir anlayışla yine boy göstereceklerdir. Ama demokrasinin, huzurun ve istikrarın tadını almış vatandaşlarımız bu oyuna gelmeyecektir. Cumhurbaşkanlığı seçimini de sağlıklı bir şekilde atlatan Türkiye, 2023 hedeflerine doğru koşar adım yürüyecektir. 

'DESTEK SÜRECEKTİR'
- Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı olma konusundaki kararını henüz vermediğini açıkladı. Buna rağmen bu konuda çok fazla spekülasyon yapılıyor. Sizce kendisi Cumhurbaşkanlığına aday olacak mı?  - Sayın Başbakanımız milletin iradesine önem veren bir siyasetçidir. Yani milletimiz kendisini nerede görmek isterse o doğrultuda hareket edecektir. Eğer bu irade Cumhurbaşkanlığı noktasında olursa ona göre bir yol takip eder. Aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanımız da yine halkımızın iradesiyle başbakanlık görevini üstlenir. Dolayısıyla halkımızın beklentileri gerçekleşmiş olur. Beklentileri gerçekleşmiş olan halkımız da yine partimize desteğini devam ettirir. 
- Yakın tarihe baktığımızda liderlerini Köşk'e çıkaran siyasi partilerin güç kaybına uğradığını ve sonrasında dağıldıklarını görüyoruz. ANAP rahmetli Özal'ın DYP ise Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasının ardından siyaset sahnesinden silindi. Aynı tehlike AK Parti için de söz konusu olabilir mi? 

'BİR ENDİŞEM YOK'  - Doğrusu ben böyle bir endişe içinde değilim. ANAP ve DYP'nin başına gelenlere bakarak, AK Parti'nin de aynı kaderi paylaşacağını söyleyenler asılında içlerinden geçeni dile getiriyor. Ama bizim partimizin dağılmasını, bölünmesini, çatlamasını isteyenler, umut edenler daha çok beklerler. Biz ne ANAP'a ne de DYP'ye benzemeyen bir siyasi hareketiz. AK Parti'nin temelinde birlik, beraberlik, kardeşlik ve dostluk harcı vardır. Bütün bu ilkeleri içselleştirmiş bir partiyiz. Burada siyaset yapan insanların hiçbiri kesinlikle makam ve mevki hırsı içinde değildir. Tamamen insan merkezli ve hizmet odaklı çalışan bir kadroya sahibiz. Dolayısıyla ben partimizi ANAP ve DYP ile mukayese bile etmem. Bugüne kadar ortaya koyduğumuz performans ve icraatlarımızla milletimizin gönlüne girmeyi başardık. Bundan sonra da partimizde en ufak bir çözülme olacağına ihtimal vermiyorum. 

'GİRİŞİMDE BULUNULMADI'
- AK Parti içinde 73 milletvekili 3 dönem sınırlaması nedeniyle siyasete ara verecek. Bunlardan biri de sizsiniz. Başbakan Erdoğan, 3 dönem uygulamasından taviz verilmeyeceğini sık sık dile getiriyor. Ancak buna rağmen zaman zaman parti içinden farklı sesler de yükseliyor. Önümüzdeki süreçte bu konuda sürpriz gelişmeler yaşanabilir mi?  - 3 dönem kuralı anayasal ya da yasal bir hüküm değil. Partimizin tüzüğünde ortaya koyduğumuz ilkelerden biri. Ülkemizin ve partimizin geleceği, vatandaşlarımızın beklentileri doğrultusunda bu konuda her zaman bir düzenleme yapmak mümkün olabilir. Ama şu aşamada böyle bir girişim söz konusu değil. 

'Milletimiz isterse adayım'
- Adınız Manisa Büyükşehir adayı olarak da geçiyor. Bu konuda bir karar verebildiniz mi? 
- Hemşerilerimin ve teşkilat mensuplarımızın benim adaylığım konusunda bir beklentileri olduğunu biliyorum. Kendilerine bu desteklerinden dolayı da teşekkür ediyorum. 2015 yılına kadar beni milletvekili olarak görevlendirdiler. Ancak hemşerilerimin beklentileri ve arzuları Sayın Başbakanımızın iradesiyle buluşursa Manisa'ya büyükşehir belediye başkanı olarak hizmet vermekten onur duyarım. Hem bizim için hem de Manisa için inşallah hayırlısı olur. Neticede bu kararı Başbakanımız verecek. Biz bu millete efendi olarak değil hizmetkar olarak seçilmiş insanlarız. Hizmet nerede ve hangi kademede yapılacaksa orada oluruz. 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.