Manisa'da Bugün

MHP’Lİ AKÇAY’DAN ADALET BAKANINA HODRİ MEYDAN

SİYASET

Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığının 2013 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ Başbakan Erdoğan’ın idamın geri getirilmesiyle ilgili başlattığı tartışma; kamuoyunun dikkatini saptırma, Hükûmetin PKK terör örgütüyle yaptığı pazarlıkları gizleme gayretidir. İdam cezası 2002 yılında kaldırılmıştır. O dönem mecliste bulunan AKP Milletvekillerinin tamamı Genel başkanları Tayyip Erdoğan’ın talimatları çerçevesinde idamın kaldırılmasına evet oyu kullanmışlardır. 2002 yılında İdamın kaldırılmasıyla ilgili olarak her türlü desteği veren Başbakan Erdoğan şimdi tutmuş idamın geri getirilmesiyle ilgili tartışma başlatmaktadır. Başbakan Erdoğan’ın idamın kaldırılmasıyla ilgili sözleri, kendisi ve yaptıklarıyla çelişmektedir. Eğer idamın kaldırılmasında samimi iseniz, buyurun getirin. Biz de sonuna kadar size destek çıkalım.” dedi.

 İdam cezasının geri getirilmesi konusunda Başbakan Erdoğan ve AKP’nin samimiyetsiz davrandığını söyleyen MHP’li AKÇAY, “. 7 Haziran 2002’de Çankaya Köşkünde düzenlenen toplantıda idamın kaldırılmasına Tayyip Erdoğan AKP Genel başkanı olarak destek vermiştir. . 9 Haziran 2002’de : “AB’ye giden yoldaki bütün engellerin kaldırılması gerekir. İdam cezası tamamen kalkmalıdır. ” diyen Başbakan Erdoğan’dır. 2 Ağustos 2002’de Türkiye Büyük Millet Meclisindeki görüşmelerde idam cezasının kaldırılması hususunda AKP’li milletvekillerini büyük bir baskı altına alıp evet demelerini sağlayan da Tayyip Erdoğan’dır. Adalet ve Kalkınma Partisi kurucularından ve bu süreçleri çok iyi bilen, hatta bizzat bu sürecin içinde bulunan AKP eski genel sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır: “ O dönem Çankaya Köşkünde yapılan Liderler Zirvesine Tayyip Bey ile birlikte ben katıldım. Biz, o dönem Meclis’te gizli oylamada idamın kaldırılmasına “Evet.” oyu verdik. Biz olmasak idam cezasının kaldırılması meclisten zor geçerdi.” demektedir. 14 Temmuz 2004’te Mecliste kabul edilen AB Reform Paketinde Türkiye’deki savaş ve yakın savaş suçlarından idam cezasını kaldıran da Başbakan Erdoğan’dır. Başbakan Erdoğan idamı tekrar geri getirmekten bahsederken diğer taraftan Adalet Bakanı ana dilde savunma hakkından söz etmektedir. Yani bir taraftan teröre karşı çıkılmış gibi gösterilirken bir taraftan da teröristlere havuç uzatılmaktadır. Bu ne samimiyetsizliktir.” dedi.

İdamın kaldırılmasıyla ilgili süreç hakkında bilgi veren MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ İdam cezasının kaldırılmasının görüşüldüğü 1 Ağustos 2002 Perşembe günkü TBMM oturumda AKP Grup Başkanvekili Bülent Arınç: “Bugün görüyorum ki bu Hükûmet ortaklarından birinin sözcüsü –MHP’yi kastederek- diğerlerine karşı çok aşırı suçlamalar gündeme getiriyor, onları eleştiriyor. Bunların hepsi tutanaklarda var. Yeni bir tartışma başlatmak istemiyorum ama bu uyum ve uzlaşı nereye gitti?” diyor yani uzlaşmazlıkla suçluyor ve devam ediyor: “Ölüm cezasının kaldırılması konusu geldiğimiz noktada bir zaruret ifade etmektedir. Biz ölüm cezasının kaldırılmasıyla aynı zamanda Anayasa’ya bunun karşılığının ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis olarak girmesini ve sıkı infaz rejimi uygulanmasını istiyoruz.” diyor. O dönemde Meclis’te bulunan partilerden MHP dışındaki tüm partiler başta AKP olmak üzere idamın kaldırılmasına evet oyu vermişlerdir. Hatta Milliyetçi Hareket Partisi idamın kaldırılmasıyla ilgili kanunu Anayasa Mahkemesine götürmüştür.” dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e Habur’da kurulan çadır mahkemeleri hatırlatan AKÇAY, “ AKP’nin, Türk milletinin vicdanında açtığı onulmaz yaralardan birisi de Habur’da kurulan çadır mahkemeleridir. Bu çadır mahkemelerinin yegâne sorumlusu da AKP hükümeti ve Adalet Bakanıdır. 19 Ekim 2009 günü terörist başıyla yaptığınız müzakereler sonucunda Habur’da teröristlerin âdeta bir kahraman gibi karşılanmasına vesile olarak seyyar mahkemeler kurdunuz. Türkiye'nin hiçbir mahkemesinde bırakın yedi dakikayı, yedi günde, yetmiş günde neticelenen dava görmek mümkün değilken bu teröristler seyyar mahkemelerde yedi dakikalık yargılamalar neticesinde salıverilmiştir. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Habur’dan giriş yapan 30 terörist hakkında dava açmıştır. Gerekçesi nedir? Örgüte yardım ve yataklık. Bunlar zaten terörist, teröriste örgüte yardım ve yataklıktan dava açılır mı? Teröre yardım ve yataklık da nereden çıkıyor? Habur’daki çadır mahkemeleri, AKP’nin aynı zamanda terörle mücadeledeki zafiyetini ve müzakeredeki taviz sınırlarını göstermektedir. Terörle müzakere ederken âdeta cumhuriyete ve ülkenin bütün değerlerine ve sistemine de meydan okunmuştur. Türk Bayrağı ve Atatürk portresi dahi duruşmalar esnasında kaldırılmıştır. Sayın Bakan çadır mahkemelerle ilgili “ Muhakkik görevlendirdik.” demişti. Peki, ben Sayın Bakana soruyorum: Bu Habur mahkemesiyle ilgili görevlendirdiğiniz muhakkikler hangi sonuca vardı?” diye sordu.

AKP’nin terörle mücadele değil müzakere yaptığını söyleyen MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ AKP, terör canavarının tavizi kopardıkça daha fazlasını istediğini ve isteyeceğini maalesef görememektedir. “Ana dilde savunma” diye bir saçmalık tartışılıp duruyor. Yan yani iddianameleri de ana dilinde mi yazacaksınız? Sayın Bakan, siz ana dil, resmî dil ne demek biliyor musunuz? Siz ana dilinizde mi avukatlık yaptınız? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kendi annelerinin dilleriyle mi, ana diliyle mi eğitim yapıyor? Birleşmiş Milletlerin ana dil tanımından haberiniz var mı? Bu milleti ayrıştırıyorsunuz, bu milleti bölüyorsunuz, kamplaştırıyorsunuz, çatışmaya sürüklüyorsunuz. Hükûmetin bu yaptığı bölücülüktür. Siz resmen teröre ve teröriste teslim oldunuz. Yani artık bizatihi siz bölücüsünüz Sayın Bakan. Bizzat bölücülük yapan AKP ve sizsiniz.” dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e soru yönelten MHP’Lİ AKÇAY, “ İdamın geri getirilmesi konusunda biz her türlü desteği vermeye hazırız. Hodri meydan diyorum. İdamın geri getirilmesiyle ilgili teklifi getirin, biz hemen imzalayalım. Acaba İdam konusunda hangi adımı atacaksınız? Acaba idamı geri getirmeye yönelik bir teklif verebilecek misiniz? diye de merak ediyorum.” diye sordu.

Ergenekon ve Balyoz davalarında PKK’lıların gizli tanık olarak gösterilmesini eleştiren AKÇAY, “

Ergenekon davasındaki gizli tanıklardan birinin PKK’nın yöneticilerinden Şemdin Sakık olduğu kamuoyuna yansımıştır. Yine gizli tanıklardan birinin PKK’nın Marmara Bölge sorumlusu olduğunu mahkeme başkanı açıklamıştır. Ergenekon ve Balyoz davalarında kaç gizli tanık vardır? Bunlardan kaçı PKK’lıdır? Kaçı herhangi bir terör örgütüne eskiden de olsa üyedir? Kaç gizli tanığın sabıkası vardır? PKK’yla yıllarca mücadele eden komutanların yargılandığı bir davada PKK’lı yöneticilerin gizli tanık olarak ifade vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Eğer siz terörle mücadele eden komutanlara karşı PKK’lıları gizli tanık gösterirseniz Adalet Bakanlığı yapmış olmanıza rağmen yarın birileri de şahsınıza karşı bu PKK’lıları gizli tanık olarak gösterirse nasıl itiraz edeceksiniz?” diye sordu.

MHP’Lİ AKÇAY’ın sadece idam cezasının geri getirilmesiyle ilgili sorusuna cevap verebilin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “ Gündemimizde idam cezasının geri getirilmesi yer almamaktadır. İdam cezasının geri getirilmesine yönelik bir çalışmamız bulunmamaktadır.” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.