Artık Başbakan’ın fantezileriyle uğraştıklarını ileri süren İnce, “Gün geçmiyor ki, yeni bir şey ortaya atmasın. Bir gün geliyor ‘Kışlalarda oy kullanılsın’ diyor. ‘Vallahi olur.’ dedik. Nasıl olur? ‘Partili Cumhurbaşkanı olsun’ diyorsunuz, partili Genelkurmay Başkanı da olsun. Hatta şöyle olabilir. Hangi bölükten AK Parti’ye fazla oy çıkmışsa, o bölüğün flaması ampul olur. Mesela 3-5 nöbetleri CHP’lilere tutturulur, patates soyma CHP’lilere yaptırılır. Mutfak nöbetini CHP’liler tutar. AK Partililere hafta sonu izin verilir. Saat 17.00’den sonra mesai biter. Böyle olabilir değimli? Yani fantezilerle uğraşıyoruz. Türkiye’de sanayide vergi oranları yüksek, enerji maliyeti yüksek, tarım verimsiz, turizmde kalifiyeli elamanımız yok. Türkiye bütün komşularıyla düşman olmuş. Türkiye bu durumda Başbakan’ın fantezileriyle uğraşıyoruz.” dedi.
Konuşmasında Bülent Arınç’ı da eleştiren İnce, “Bülent Arınç’ı gönderdiniz buradan bizim oralara. Siz kurtuldunuz, biz uğraşıyoruz oralarda. Şimdi tabi şu konuyu bir açıklayalım önce. Sayın Arınç, dün ‘Türkiye’nin ağlayan Başbakanlara, ağlayan Bakanlara, ağlayan Genelkurmay Başkanlarına ihtiyacı var.’ diyor. Bu doğru değil. Türkiye’nin insanları ağlatmayan Başbakanlara ihtiyacı var. İnsanların anasını ağlatmayan Başbakanlara, Bakanlara ihtiyacı var. Ne yazık ki, kendilerini numaradan ağladıkları gibi milletin de anasını ağlatıyorlar. Ona şunu söylememem lazım. Bak Sayın Arınç senin memleketinden sana sesleniyorum. Siz insanların, kameraların önünde numaradan ağlayıp insanların canını yakıyorsunuz. Bakın benzinde, mazotta dünya şampiyonluğumuz sürüyor. Yine bir dediğiniz diğer dediğinizi tutmuyor.” diye konuştu.
İnce, “8 Ekim günü Sayın Arınç açıklamış. Diyarbakır Emniyet Müdürü için ‘Onu takdirle karşılıyorum’ demiş. 10 Ekim günü iki gün sonra ‘Ben gönlümden geçeni söyleyen bir insanım, onun içinde başıma iş açılıyor. Sayın Başbakanım haklı’ demiş. 14 Ekim günü yani dün ‘Konuşmayı güzel buldum, örnek buldum, benim adım Bülent Arınç. Ben haklıyım ama Başbakan’da haklı.’ demiş. Nasıl oluyor da ikisi birden haklı oluyor. Türkiye’yi bunlar yönetiyor ve Türkiye’nin geldiği nokta bu. Türkiye’de anlaşma gizli, oturum gizli, tatil gizli, Dolmabahçe gizli, kamp gizli, radar gizli, GATA gizli, bavul ile gelen para gizli, ama Türkiye’de ne yazı ki, ibadet açık. Özel hayat açık, sınırlarımız sonuna kadar açık. Sehven telefon kaydı açık, hepsi açık. Tehdit açık.” dedi.
İnce, basın toplantısının ardından parti binasının balkonundan partililere hitap etti. İnce, ardından Manolya meydanın da düzenlenen ‘Nutuk Okuma’ programına katıldı.