Özgür Özel, Yunus Emre Belediye Başkan Adayı Ali Arslan, Şehzadeler Belediye Başkan Adayı Semih Balaban, Yunus Emre İlçe Başkanı Engin Uzun, il ve ilçe yöneticileri, Kadın Kolları Başkanı Fadime Özçakır ve çok sayıda partili ile birlikte katıldığı kongrede esnafın sorunların değindi ve hem emekli olan aynı zamanda esnaflık yapan vatandaşların sıkıntılarını dile getirdi.
Özel yaptığı konuşmasında;
‘Esnafımız emeklimiz kan ağlıyor. Tüketicinin alım gücü zaten yıldan yıla iyice düşmüş. Esnaf borç batağında. Bir de emekli olmuş ama çalışmak zorunda kalan emekli aylığı yetmediği için hala gün yüzü görememiş esnafımız var. Onlar çalıştıkları için cezalandırılıyorlar, ödemek zorunda oldukları bu %15’lik kesintiyi ödeyemeyince de haciz kıskacında bırakılıyorlar. ‘
Emekliye, Esnafa Zulüm Ediyorlar
Manisa’nın sokaklarında, köylerinde emeklinin yüzüne bakacak halleri yok!
‘Geçtiğimiz günlerde dile getirdim. SSK ve Bağ-Kur emeklisine yapılan yüzde 2.85’lik zam yetmez dedim. Memur emeklisine yapılan zammın SSK ve Bağ-Kur emeklisine de yapılması gerekiyor dedim. Öncelikle bütün emeklilere seyyanen 500 liralık zam yapılarak, emeklinin açlık sınırında olan gelirin yükseltilmesi gerektiğini ifade ettim. Ben böyle dediğimde bütün AKP’li milletvekilleri gözlerini kocaman açtı. Emeklimiz yoksul, esnafımız yoksul, işçimiz, çiftçimiz yoksul, öğrencimiz yoksul, memurumuz, yaşlımız yoksul. Vaat etmeye gelince, vaat ediyorsunuz, mangalda kül bırakmıyorsunuz. Ama Manisa’nın sokaklarında, köylerinde emeklinin yüzüne bakacak hâliniz yok. Gırtlağa kadar borç içinde emekli. Türkiye'de açlık sınırı bin 12 lira olmuş, yoksulluk sınırı 3 bin 250 lira olmuş, buna karşılık emekliye ortalama ne maaş veriyorsunuz? 975 lira. 975 lira verdiğiniz emekliyi gırtlağına kadar borç içinde tutarken bir de çalışmaya devam edecekse eğer, emekli maaşından sosyal güvenlik destekleme primi kesiyorsunuz. Yazıktır, günahtır. Artık emekliye, esnafa yapılan bu zülme dur demenin vakti gelmiştir.
Biz esnafa da, emekliye de vatandaşa da hangi partidensin diye sormayız?
‘Biz Ankara’ya yanımıza gelenlere 3 soru sorarız. ‘Açmısın, tok musun?’ Karnı toksa, ‘ne içersin?’ Bir de ‘derdin nedir?’ diye sorarız. Ancak hangi partidensin, kimlerdensin diye sormayız. Bundan sonra da bugüne kadar olduğu gibi parti siyaseti değil herkesi kucaklayan bu siyasetimizi devam ettireceğiz. Herkese hizmet edeceğiz. Bizim kapımız açık. Biz sırça köşklerde değil, halkın içinden halkla birlikte belediyecilik yapacağız. Seçimden sonra sırtını dönen değil, vatandaşa yüzünü dönen bir anlayış ile esnafımıza, emeklimize hizmet edeceğiz.’ dedi.