Özel yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
‘AKP’nin Manisa’da ve diğer illerde yaptığı temayül yoklamasında uyguladığı yöntem Başbakan’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı CHP suçlamasını akıllara getirmiştir. 1940’larda Adana’nın bir köyünde muhtarlık oylarının arkada bir odada gizli sayılması için, CHP’yi gizli tasnif yapmakla suçlayan Başbakan’ın bugün yaptığı uygulama 2013 yılında gizli tasnifin ta kendisidir. Kullanılan oy zarfları dahi açılmadan, sandıklar mühürlenmiş ve Ankara’ya gönderilmiştir. Neymiş efendim, ‘Başbakan’ın başkanlık edeceği bir üst kurulda, sonuçlar değerlendirilecekmiş, sayımlar orada yapılacakmış.’ Üstelik, yaptıkları temayülde ne üye ne de delege oy kullanmaktadır, sadece belli kadroların oy kullandığı bu sonuçlara Başbakan güvenmemekte, temayülün sonucunu ilan etmeyi de bu sonuçlara uymadığı zaman eleştiri konusu olduğu için gizli tutmaktadır.
Bizler, geçmişte de AKP içinde benzer örneklerini gördüğümüz bu uygulamanın bu sefer daha da geriye götürülmüş olmasını şaşkınlık içinde izliyoruz. Zaten bu konuda sicili belli AKP, 2011 seçimlerinde de temayülde ilk 10’da çıkan hiçbir ismi sıralamaya koymayarak adeta örgüte sor dediğini yapma yöntemini izlemişti. Kamuoyundan bu uygulamaya yönelik aldığı tepkiler nedeniyle artık demokrasiye sığınması beklenirken, bu sefer Başbakan demokrasiden daha da uzaklaşmış ve gizli tasnif yöntemini seçmiştir. Bu şartlar altında AKP’nin ülkeye getirdiği ileri demokrasi değil, olsa olsa mühürlü demokrasidir.
Oysa, CHP’nin geçtiğimiz haftalarda Manisa’da iki ilçesinde gerçekleşen temayül yoklamasının sonuçları 6 gün sonra Parti Meclisimizde görüşülmüş ve tabanın belirlediği adaylar aynen Parti Meclisi üyelerince onaylanmıştır. Kendi partisinde demokrasinin yerinde yeller eserken, geçmişte de çokça örneğini gördüğümüz gibi birden çok adayın olduğu yerde il başkanını Ankara’da teke indiren, ilçelerde dahi çoklu yarışa izin vermeyen Başbakan ayağına taş düşse CHP’den bilecek duruma gelmiştir ama CHP ile uğraşmayı artık bırakmalı ve önce evinin önünü süpürmelidir.
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, gerek AKP’li gerekse MHP’li yurttaşlarımıza demokrasiden, çok seslilikten korkmamaları gerektiğini bir kez
daha söylüyoruz. Bizler, göğsümüzü gere gere, söz verdiğimiz gibi temayül yoklamalarımızı yaptık ve parti tabanımızın istediği isimleri ilçelerimizde aday olarak gösterdik. Ama AKP’nin uyguladığı bu yöntemden utanç duyduk ve kınıyoruz. Siyaset yapan, demorkasiye inanan herkesi, siyasette doğrudan söz sahibi olmak için mücadele etmeye çağırıyor ve şu gerçeğin altını bir kez daha çiziyoruz: Kendi partisine demokrasi getirmeyen bir liderin ülkeye demokrasi getirmesi beklenemez."dedi