Manisa'da Bugün

ÖZGÜR ÖZEL ÇİLEDEN ÇIKTI

SİYASET

Chp Manisa Milletvekili Özgür Özel TBMM'de vermiş olduğu soru önergesinde aldığı cevap ile adeta çileden çıktı

 ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Bakanım, dün de çokça dile geldi, bundan sonra da Meclis çatısı altında çokça konuşacağız. Soma'daki çıkan yangında bir işçimizi kaybettik. Ben geçen sene, üst üste 3 tane yangın çıktığında bu konuyu yazılı bir soru önergesiyle tarafınıza iletmiştim. Son on yılda defalarca denetlendiğini ve 66 farklı kusurun tespit edildiğini, 2011 yılında da bir kez bir aylığına kapatıldığını, ardından açıldığını yazılı olarak cevaplandırmıştınız. Hem Manisa kamuoyu hem Türkiye kamuoyu bu şirketin sahiplerinin partinize olan yakınlığını ve bütün eksikliklerine rağmen sizlerin, iş güvenliği müfettişlerinizin raporlarının hilafında siyasi baskıyla buranın açık tutulduğunu söylüyorlar. Bu tip bir baskıdan haberdar mısınız? Bu maden ocağının faaliyetine hâlâ devam ediyor ve can alıyor oluşunu nasıl açıklıyorsunuz?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) Soma’daki yangında hayatını kaybeden vatandaşımıza ben de Allah’tan rahmet diliyorum. Olaydan hemen sonra müfettişlerimiz oradaydılar ve havalandırmada bir çöküşün neticesinde, tozda meydana gelen yangın neticesinde bir vatandaşımız, bir işçimiz ne yazık ki hayatını kaybetti. Bu işletmeyle ilgili, bu iş yeriyle ilgili nisan ayında yapılan teftişte kapatma cezası verilmiş ve daha önce de 10 bin lirayı yani 10 milyarları aşan birçok idari para cezaları da orada uygulanmış. Bu son kapatmadan sonra, tespit edilen eksiklikler giderildikten sonra tekrar işletme faaliyetlerine dönmüş fakat buradaki kaza, havalandırmadaki çöküşün oluşturduğu bir kazadır. Teknik olarak şu anda çalışmalar devam ediyor. İlk bulgulara göre, işletmenin kusurunun olduğu şeklinde teftiş raporlarında ön bilgi olarak bizlere de ifade edildi. Kesinlikle ifade ettiğiniz gibi, insan hayatını bu kadar ilgilendiren bir konuyla ilgili baskı veya benzeri bazı yandaş yaklaştırmaların kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Çalışma hayatının çok daha sağlıklı bir düzeyde sürdürülmesi konusunda bildiğiniz gibi Parlamentoda İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı birlikte çıkardık. Bunun önemli bölümleri 1 Ocak 2014 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek. Burada amaç, sağlıklı bir ortamda işçilerimizin, emekçilerimizin çalışma yaşamlarını sürdürmeleridir.

Bu konuda başka bir düzenlemeye, burada ifade edildiği gibi başka bir düzenlemeye, yani “Madeni kim çıkaracak? Taşeron mu çıkaracak, asıl işveren mi çıkaracak?” gibi düzenlemeye gerek yok, yasa uygulamaya girdiğinde kurallara uyulduktan sonra tüm sıkıntıların ortadan kalkacağı bir sürece inşallah bu yasa ile girmiş olacağız.

Genelde kullanılıyor “Dünyada, efendim, iş kazalarında 2’nciyiz.” gibi gelişigüzel değerlendirmeler yapılıyor, bunlar doğru değil arkadaşlar. 2002 yılında 100.000 işçide 16 ölüm söz konusu iken 2012’de 100.000 işçide 8, şu anda ise, 2013 yılında 100.000 işçide 6 ölümlü iş kazalarıyla karşı karşıyayız. Türkiye hızlı bir şekilde iş kazalarını ve buradaki ölümleri azaltmaktadır, bunu da bu vesileyle ifade etmiş olayım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Bakanım, biraz önceki soruma cevap verirken bu şirketin yandaş bir şirket olması gibi bir şeyin söz konusu olamayacağını, iş güvenliğinde böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söylediniz. Sayın Başbakanın mitingine, işçilere "Hem burada var olacaksınız hem günlük bir yevmiye daha alacaksınız." deyip, maden işçilerini Başbakanın mitingine götürüp, onları bir askerî nizam içinde miting alanına dizip, sonra Başbakan "Somalı işçiler burada." deyince toplu hâlde sarı baretleriyle Başbakanı selamlatan maden şirketinin sahibine "yandaş" denmezse nasıl bir yaklaşımda bulunulabilir? Ben bunu sormak istiyorum. Ve patlamaların, ihmallerin görmezden gelindiği şirketin de bu şirket olduğunun bir kez daha altını çiziyorum.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sondan başlayalım: Bir özel şirket sahibinin bir siyasi parti mensubu olması yanlış bir şey midir, bunu anlamakta zorlanıyorum. Yani bir vatandaş siyasi partiye üye olamaz mı? Bir vatandaş bir siyasi partiye gönül vermiş ise işçisine izin verip, ücretini verip götüremez mi? Bu, Cumhuriyet Halk Partisi için de geçerlidir, AK PARTİ için de geçerlidir. Yani kamudan mı bahsediyorsun, ben anlayamadım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ben pes diyorum, pes diyorum!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Nasıl “pes” diyorsunuz?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Pes! Pes!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Yani vatandaşlar siyasi partiye üye olamazlar mı, siyasi partiye gönül veremezler mi?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Pes diyorum, pes!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Müsaade edin.

Ben, bahsettiğiniz, Soma’daki işletmenin ne sahibini biliyorum ne sahibini tanıyorum. Ama siz diyorsunuz ki: “Soma’daki bir özel şirketin sahibi siyasi partiye üye olamaz, partiye gönül veremez.”

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Onu söylemiyorum.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Yani, o zaman 1 milyon 529 bin işletmemize siyasi yasak getirelim, kimse siyasetle uğraşmasın. Böyle bir mantık olabilir mi?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – İşçileri toplu hâlde mitinge götürüyor.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Ben size az önce cevap verdim, dedim ki: Nisan ayında yapılan son denetimde bu iş yeri kapatılmıştır, eksikleri 5 maddededir. Bunlar tamamlanmıştır ve açılmıştır.

Dün meydana gelen kaza ise havalandırmada meydana gelen bir çöküşün neticesinde 1 işçimizin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Burada işletmenin kusuru var ise gerekli işlemlerin yapılacağını söyledik.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, lütfen şaka yaptığınızı söyleyin çünkü Türkiye Cumhuriyetinin bir sayın bakanından "Evet, bir iş yeri sahibi parasını ödedikten sonra işçiyi kendi mensubu olduğu siyasi partinin mitingine götürdü." demek gerçekten bu çağda kabul edilebilecek bir şey değil. Siz Çalışma Bakanısınız, köleyle işçinin farkını bilirsiniz. O işçiler asla ve asla siyasi figüran değiller. Alınlarının terini ekmeklerine tuz eyleyen, yeryüzü sıcak olsun diye o soğuk madene inen onurlu işçiler onlar. O işçiler kimsenin siyasi hedeflerinin, propagandasının parçası olmak için o madende çalışmıyorlar. Kaldı ki, diyelim ki yolda kaza geçirdiler. Onların iş yeri kodu ve görev kodları yer altı çalışması, yolda geçirdikleri kazadan sonra iş kazasından sayacak mısınız, tazminatlarını verecek misiniz, onların hastanedeki bakımlarını o sigorta kapsamında sağlayabilecek misiniz? Böyle bir yaklaşım olur mu Sayın Bakan?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.