Manisa’da Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı seçimi ilk kez bu dönem yapılacak. Öncelikle şunun altını çizmek isterim ki Manisa Büyükşehir olmayı çoktan hak etmiş ve büyükşehir olma konusunda aslında AKP’den 10 yıldır alacaklı olan bir ilimiz. Manisa’nın büyükşehir olması gecikmeli de olsa, CHP olarak bizim arkasında durduğumuz ve kaybolan yıllar için AKP’den hesap sorduğumuz bir olgudur.
Bütünşehir AKP Eliyle Yapılmış Bir Sivil Darbedir
Bütünşehir uygulamasına gelince, bu uygulama köylerin ve beldelerin, köy muhtarlıklarının ve Belde Belediyelerinin tüzel kişiliklerinin oradaki seçmene danışmadan ortadan kaldırılması demektir ki, bu da en hafif deyimle aslında bir demokrasi ayıbıdır. Gerçek anlamda ise AKP eliyle yapılmış sivil bir darbedir. Şöyle ki; AKP artık Manisa’nın 68 beldesine ‘Sizler, önceden sizi kimi yöneteceğinize karar verip bir Belediye Başkanı seçiyordunuz, ben bu hakkı elinizden aldım. Yerinden yönetimi güçlendirme ile ilgili bugüne kadar söylediğim her sözü unuttum. Siz bilmezsiniz, ben bilirim.’ demiştir. Ayrıca köylerin ve beldelerin yıllarca edinilmiş mal varlıklarını bir gecede bedelsiz kamulaştırma yapmış, devlet eliyle kul hakkı yemiştir. Biz bütünşehir uygulamasının anti-demokratik ve vicdani olmayan, büyük bir haksızlık ve hukuksuzluğu barındıran bu iki yönüne karşı çıktık. Bunun altını bir kez daha çizmek gerekir.,
Manisa’da Büyükşehire il genelindeki 950 bin civarındaki seçmenin oy kullanacağı düşünüldüğünde, Büyükşehir Belediye Başkan adayının Manisa Merkez’den olması noktasında bir genel kabul oluşmuş ve ilçelerin tanıyacağı bir aday bekletisi ortaya çıkmıştır. Bu durum ise CHP’de otomantikman benim ismimin konuşulmasına neden olmuştur. Aslından bundan daha doğal bir şey yoktur.
‘Biz Aniden Manisa’lı Olanlardan Değiliz’
Öncelikle şunun altını çizmek gerekir ki; Manisa’daki 10 millletvekilinden Manisa Merkez’de doğmuş, burada büyükmüş ve burada ikamet eden tek milletvekili benim. Geçen seçim Kula’lı olmakla övünüp, bu seçim konjonktürel olarak Merkezin adayıyım diyenler ve Belediye Başkanı seçilene kadar İzmir’de oturanların aniden Manisalı oluşları seçmenimizin gözünden kaçmamaktadır. Manisa’da doğmuş, Manisa’da oturan tek milleltvekili olarak benim, tüm partilere gönül vermiş hemşerilerimiz tarafından Büyükşehir Belediye Başkanlığına layık görülmem, hem benim için hem de partim için olsa olsa bir gurur vesilesidir.
Aday olmayı düşünüp düşünmediğime gelince; iki yıl önce seçilmiş, gerek Parlamentoda gerekse Genel Merkez’de çok sayıda görevi olan bir milletvekili olarak böyle bir önceliğimin ve şahsi talebimin olmadığını pek çok kez ifade ettim. Birilerinin söylediği gibi ‘kararı Genel Başkan’ımız verecek’ demeyi de CHP’nin demokrasi anlayışı ile bağdaştıramam. CHP’de örgüt ne derse, üyeler ne derse, Genel Merkez ve Genel Başkan bu sesi duyar ve dinler. Biz Manisa’ya yakışır bir Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirlemek için yoğun bir çabanın içindeyiz. Bugünden birşey söylemek güç ama çok yakında adayımızı netleştireceğiz. Bu kararı verirken de Manisa’nın, üyemizin ve örgütümüzün sesini de elbet dinleyeceğiz. Eğer aday olmam gerekirse bunu kısa süre içinde kamuoyu ile paylaşacağız. Bizde kararı taban verir, üyelerimiz verir ama Genel Başkanımız açıklar. Bu nedenle böyle bir şeyi duyarsanız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından duyarsınız.
Bizim vatandaşlara sorduğumuzda en çok hangi Milletvekilinden memnunsunuz sorusuna ise Manisa'da Tüm vekiller içersinde sizin isminiz açık ara önde Neden diye sorduğumuzda ise mazbatanızı aldığınızden beri köy halkı olmak üzere tüm vatandaşların sorunlarına yardımcı olmaya çalıştığınız vurgulanmakta bu gözlemler ışığında Chp Nasıl bir Belediye Başkan Adayı çıkarmalı ve Adayda ki ana unsur ne olmalı?
Sizin sorduğunuz bu soruya, vatandaşlarımızın en çok memnun oldukları milletvekilleri olarak Özgür Özel cevabını vermelerinden büyük memnuniyet duyuyorum. Bu benim motivasyonumu daha da artırıyor. Sonuçta milletvekiliği bir meslek değil. İsteyerek talip olunan ve severek yapılması gereken bir iş ve yüksek enerji ile yüksek tempoda yapılması gereken bir şey. Dura, otura, dinlene dinelene milletvekilliği yapmak, olsa olsa tababının sesinin, vatandaşın sesinin yukarıya taşınması değil, liderin sesinin tabana ulaştırılmasının önemli olduğu lider partilerinde olur. Bizim gücümüz vatandaşla temasımızdan, onların sesini Meclis’e taşımaktan, Meclis’te onlar için gayret sarfetmekten geliyor. Vatandaşın oturduğu yerden iş yapandan değil, kendi arasında dolaşan milletvekilini başarılı bulmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sizin bu tespitleriniz ve vatandaşlarımızın verdiklere cevaplara bakınca da Manisalıların CHP’li, kendisine yakın, çalışkan, halkçı bir Belediye Başkanı istediği ortada. Sosyal belediyecilik kavramını özümsemiş, vatandaşa efendilik taslayan değil, vatandaşı efendisi kabul eden, ona hizmet için gayret gösteren, sosyal demokrat bir Belediye Başkanına ihtiyaç duyulduğu çok net. Bu nedenle, halkımızın bu sesine kulak vereceğimizden ve bu taleplerine cevap verecek en iyi adayları çıkaracağımızdan da kimsenin şüphesi olmasın.