Manisa'da Bugün

SELÇUK ÖZDAĞ "ÜLKEYİ KAN GÖLÜNE ÇEVİRMEK İSTEYENLER CEZASIZ KALMAYACAK"

SİYASET

Bir dizi programlara katılmak üzere seçim bölgesi Manisa’ya gelen AK Parti Sosyal İşler Başkan yardımcısı ve Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ Kobani bahane edilerek ülke genelinde çıkan ve 16 kişinin ölümüne sebebiyet veren olaylar hakkında değerlendirmede bulundu.

 Bir dizi programlara katılmak üzere seçim bölgesi Manisa’ya gelen AK Parti Sosyal İşler Başkan yardımcısı ve Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ Kobani bahane edilerek ülke genelinde çıkan ve 16 kişinin ölümüne sebebiyet veren olaylar hakkında değerlendirmede bulundu. PKK, KCK,PEJAK ve BDP’nin Egemen güçlerin maşası olduğunu kaydeden Özdağ, “Diyarbakır’ı kan gölüne çevirdiler. İdil’i, Cizre’yi, Mardin’i, Batman’ı, Şırnak’ı, Hakkari’yi hatta Manisa’nın Nurlupınar’ını Manisa’nın Barbaros Mahallesini, Horozköy’ünü kan gölüne çevirmek istediler. Benim yüzde 70 oy aldığım bölgelerde yüz tane terörist sokaklara neden çıkıyor? Buradan Manisa İl Emniyet Müdürüne, Cumhuriyet Başsavcısına çağrıda bulunuyorum; Kim kamu nizamını bozuyorsa bunlar evlerinden çekirge sürüleri gibi alınmalıdırlar. Hukuk bunların hakkında gereğini yapmalıdır” dedi.

Türkiye’nin 30 yıldır terör sorunuyla uğraştığını belirten AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Emperyalist Batı Dünyasının Türkiye üzerinde ameliyat yapmak istediğini kaydetti. Özdağ, “Siyasal Kürtçülerin 150 yıldır dış ve emperyalist güçlerle bağlantısı vardır. Kim Özerklik ve buna benzer haklar istiyorsa onlar emperyalistlerin kirli oyunlarıyla amaçlanan isteklerdir” dedi. 91 yıllık Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinde geçmişte devletin de bir takım hataları olabileceğini kaydeden Özdağ, “Ancak bu hataları bahane ederek dağa çıkmak ve 50 Bin kişinin ölümüne sebebiyet vermenin hiçbir gerekçesi olamaz. Bu büyük bir katliam ve insanlık suçudur” şeklinde konuştu.

PKK EMPERYALİSTLER TARAFINDAN DİZAYN EDİLİYOR

Türkiye’de Emperyalistler tarafından dizayn edilen PKK adlı bir yapının varolduğuna dikkat çeken Özdağ, “AK Parti iktidarı döneminde de bu yapının terör faaliyetleri devam etti. Yaklaşık 2 yıldan bu yana Sayın Cumhurbaşkanımız o dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’ın da cesurca önderliğinde bir çözüm süreci başlatıldı. Bu süreçte ki amaç silahların bırakılması, suç işlemeyenlerin silahlarını bırakarak Türkiye’de kalması, suç işleyenler ise yurtdışına gidecek orada bir ülke ile anlaşılarak o ülkede kalacaklardı. Biz Kürt ve Kürtçe kelimelerinin reddini ortadan kaldırdık. Asimilasyon Türkiye’de yoktu. Özellikle bizim iktidarımız döneminde özgürlüklerin alanını genişlettik. Kurmancice, Zazaca seçmeli ders haline dönüştürüldü. TRT Şeş gibi devlet televizyonunda Kurmancice, Zazaca yayın başlatıldı. Anadolu Ajansı iki dilde yayın yapmaya başladı. Netice olarak Kuzey diliyle beraber bir haberleşme ağı başlamış oldu. Kürt Enstitüleri kuruldu. Seçmeli dersin dışında Türkiye’de özel okul açılabilir diye özgürlüklerin alanını genişlettik. Ama PKK çözüm sürecini kendi güçlendirmek ve muhkemleştirmek adına kullanan bir yapı. PKK sadece Araplara, Türkmenlere, Kürtlere zulüm etmedi. Kendisiyle birlikte olup kendisine aykırı seste bulunan Kürtçülere dahi tahammül edemedi. 17 Bin faili meçhuldan bahsediliyor. Şayet çözüm süreci başarıya ulaşırsa, silahlar susarsa bu 17 Bin kişiyi PKK’nın öldürdüğü ortaya çıkacak. Bunlar ayıplarının ortaya çıkmasına istemiyorlar. Beyinlerinin arka planında hayalleri var. Kuzey Irak’ta yapılan otonom bir yapının aynısını Suriye’de de yapmak istiyorlar” dedi.

SURİYE’DE 400 BİN KİŞİ ÖLDÜ

Türkiye’nin Suriye’de 600 Kilometrelik sınırı olduğuna dikkat çeken Özdağ, “Doğusunda ve batısında toplam Kürtlerin yaşadığı 5 şehir var. Bu şehirlerde sadece Kürtler yaşamıyor. Araplar, Türkmenlerde yaşıyor. Kobani ismi de kesinlikle Kürtçe değildir. İngilte’nin o bölgede tren yolu yaparken İngiliz şirketinin bir yere giderken kullandığı company

kelimesinden türemiştir. Company kelimesini kendi zihniyetleri planında Kobani kelimesine dönüştürmüşlerdir. Asıl adı Aynel Araptır. Yani Arap Pınarı manasına gelir. Bir yerin adını orada ki ırka göre tanımlarsınız o yer o ırka ait olmaya başlar. Suriye’de yaşanan olaylarda 400 Bin kişi öldü. 10 Milyon kişi Suriye’yi terk etti. Bunun yaklaşık 1,5 Milyonu şu an Türkiye’de yaşıyor. Batı dünyası tüm bunlara ses çıkartmadığı gibi zaman zamanda göz yumuyordu. Bizim ülkemizde kalan 1,5 Milyon Suriye kökenli vatandaşa AFAD ve Birleşmiş Milletler üzerinden yardım yapılıyor” ifadesinde bulundu.

SPEKÜLATİF SÖYLEMLERE KANMAYIN

Suriye kökenli vatandaşlara devlet tarafından 800 lira yardım yapılıyor şeklindeki açıklamaların tamamen spekülatif içerikli olduğunu belirten Özdağ konuşmasına şöyle devam etti; “Bu kesinlikle doğru değildir. Bu ailelere 65 lira yardım yapıyoruz. Bunun haricinde 25 lira Kızılay 25 lira da Birleşmiş Milletler yardım yapıyor. Ne zaman PKK’nın kantonlarına IŞİD dayandı IŞİD’i de doğuran batı dünyasıdır, Esed’dir, Amerika’dır. Zaten nerede illegalite varsa onun arkasında emperyalist batı dünyası vardır. Yani silah varsa emperyalist güçler var demektir. Demokrasi var ise orada açıklık, huzur var demektir. BDP’liler, PKK’lılar “Türkiye Kobani’ye yardım etsin” diyor. Peki ben buradan soruyorum; Biz geçen hafta tezkereyi gündeme getirdiğimizde BDP’liler neden red oyu verdi. Hem red oyu vereceksin hem de Kobani konusunda “Türkiye yardım et” çağrısında bulunacaksın. Suriye’de ki olaylar başladığında Selahattin Demirtaş Türkiye’yi tehdit ediyordu. Demirtaş o dönemde “başınıza yıldırım olur yağarız” diyordu aynı Demirtaş kalkıyor, yardım çağrısında bulunuyor. Kendisi Amerika’ya gidip geldikten sonra çağrıda bulundu ve bu çağrısında suç işledi. Bende Cumhuriyet Savcılarına buradan çağrıda bulunuyorum; Selahattin Demirtaş hakkında gereği yapılmalıdır. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu içine sindiremeyen CHP’lilerden ona oy verenlere sesleniyorum; Bakın gördünüz Diyarbakır’ı kan gölüne çevirdiler. İdil’i, Cizre’yi, Mardin’i, Batman’ı, Şırnak’ı, Hakkari’yi hatta Manisa’nın Nurlupınar’ını Manisa’nın Barbaros Mahallesini, Horozköy’ünü kan gölüne çevirmek istediler. Benim yüzde 70 oy aldığım bölgelerde yüz tane terörist sokaklara neden çıkıyor? Buradan Manisa İl Emniyet Müdürüne, Cumhuriyet Başsavcısına çağrıda bulunuyorum; Kim kamu nizamını bozuyorsa bunlar evlerinden çekirge sürüleri gibi alınmalıdırlar. Hukuk bunların hakkında gereğini yapmalıdır. Kanun yetersiz ise de TBMM gerekli kanunları çıkartmalıdır. Sokağa çıkacaksın kamu malına, esnafın işyerine, vatandaşın arabasına, rızkına zarar vereceksin. Trafiği engelleyeceksin, çocuğumun işe gitmesini engelleyeceksin. Biz de seyredeceğiz öyle mi? Ya devlet başa, ya kuzgun leşe! Gereğini yapacağız. Hiçbir şey cezasız kalmayacak. Türkiye’yi Suriye, Mısır,Irak,Libya yaptırtmayacağız.”

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE’Yİ GERİDE BIRAKTI

Emperyalist egemen güçlerin Türkiye’nin Suriye’ye girerek kendilerine destek olmasını istediğini belirten Özdağ, “Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu bu istek karşısında diyor ki; ‘Bir şartım var. Eğer egemen güçler, batı dünyası, Bileşmiş Milletler Esed’i hedef alırsa bizde kara harekatına katılırız’ diyor. Ama Amerika, “Biz muhaliflere yardım etmeye devam edeceğiz. Hedefimiz IŞİD’dir’ diyor Asıl hedef sivri sineklerle uğraşmak değil bataklığı kurutmaktır. Esed’in oradan giderek o bölgede demokrasinin muhkemleştirilmesidir. Çözüm süreci ile birlikte huzur da geldi. Ticaret, yatırım geldi. Sadece Diyarbakır’a 52 Milyon Dolarlık yatırım yapıldı. Orada madenler çıkartılıyor. Petrol çıkartılmaya başlandı. Kuzey Irak’tan Ceyhan’a petrol akmaya başladı. Onlar istiyorlar ki kuzey Irak petrolleri Ceyhan’a gelmesin. Onlar Kuzay Irak’tan Kobani’ye gelsin. PYD’nin kontrolünde 4 tane kantona gelsin. Oradan Laski’ye aksın ve Türkiye para kazanmasın istiyorlar. Biz bu oyunlara

gelmeyeceğiz. Türkiye akıllı bir devlettir. Türkiye eski Türkiye’yi geride bıraktı. Ben Burada ki özellikle Kürt kökenli vatandaşlara sesleniyorum. Çocuklarınıza sahip çıkın. Bedelleri ağır olur. Gençlerin gençlikleri heba olmasın. Türkiye büyük devlet ve bu büyük, güçlü devlet hesabını mutlaka görür. Çözüm süreciyle birlikte huzur geldi ama bu huzurdan birileri rahatsız oldu. Birileri bellidir. Onlar dışarıda ki emperyalist egemen güçlerdir. PKK, KCK,PEJAK ve BDP Egemen güçlerin maşasıdırlar. Bundan sonra halkımız BDP’ye oy vereceklere dikkat etsin. Ben tüm Kürt kökenli vatandaşlarımızı daha çok sağduyuya davet ediyorum. Kürt kökenli vatandaşlarımızla bizim bir sorunumuz yok bizim sorunumuz emperyalist güçlere taşeronluk yapanlarla, siyasal Kürtçülerle” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.