Manisa'da Bugün

TAMER AKKAL ÇOK SERT AKİL DENEN MÜSVEDDELER

SİYASET

Manisa Mhp İl Başkanı Tamer Akkal Manisa'ya gelen akilleri çok sert bir dille eleştirdi.

 Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana birçok badireler atlatmış, ayaklanmalar, darbeler, ekonomik krizler ve terör olayları görmüş hepsini devletin iradesi, kararlılığı ve Türk Milletin desteğiyle bir bir atlatmış bir devlettir.

Sıkıntılı günlerde hükümetin başındaki siyasi iradeler

* Kuruluş felsefemiz ve olmazsa olmazımız olan misak-ı milli sınırlarımız içinde ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğünü,

* Egemenliğimizin paylaşılamayacağını,

* Demokratik hukuk devleti olduğumuzu,

* Bayrak, ezan, Kuran gibi değerlerimizin namusumuz olduğunu,

pergelin merkezine koymuşlar ve politikalarını bu özelliklere uygun yürütmüşlerdir.

Fakat 2002 yılından beri hükümet etme görevini elinde bulunduran AKP hükümeti adalet, ekonomi, dış işleri, milli eğitim ve özellikle ülkemizin kanayan yarası terör konusunda maalesef sınıfta kalmıştır.

Defalarca söylediğimiz tavsiye ve uyarlarımızda olduğu gibi terörle mücadele yerine müzakere edilmektedir. Bu müzakere süreci öylesine kalleş bir sürece sokulmaktadır ki devletin her türlü imkânlarını kullanarak 63 kişilik adına Akil denen müsveddeler ortaya çıkarılmıştır.

Şimdi bu heyette yer alanları kısaca size tanıtmak istiyorum;

Sözde Başkan Taha ERDEM

Geçen yıl PKK’lı teröristlerin BDP’li milletvekilleriyle kucaklaşmasını normal gören, Anayasanın ilk meselesi Kürtlerin varlığını kabul etmekle başlar diyebilen, sözde barış sürecine muhalefet edenleri adeta hainlikle itham edebilen amacı emperyalist güçlerin diğer devletleri ekonomik ve siyasal alanda hegemonyası altına almak olan uluslar arası spekülatör Soros’un kurduğu TESEV ( Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı ) Mütevelli heyetinin üyesi olan bir zattır.

Avni ÖZGÜREL

Ne hikmetse güvenlik güçlerimizin bir türlü bulamadığı Kandil’deki Murat KARAYILAN’la defalarca röportaj yapabilen, terör öyle bir şeydir ki size siyaseti kontrol etme imkânını verir diyebilen, İttihat Ve Terakki Cemiyeti’ni dünya tarihinde iktidara gelen tek çete diye tanımlayabilen etnik temelde birliğimize kast eden bir zattır.

Arzuhan DoğanYALÇINDAĞ

Zaman zaman AKP iktidarıyla ters düşen ve başbakanla polemiklere girip ne ticari kaygılarla ve bir takım baskılara boyun eğerek bu heyetin içine giren bir zat.

Hasan KARAKAYA

Daha dün kendisinin ifadeleriyle; Akil Adamlara Sakil Adamlar, birileri şimdiden pazarlama yapmaya başladılar, ortada fol yok yumurta yok iken Akil adamlar heyeti kurmaya yelteniyorlar, Akil adamlar için PKK safında yer alıyorlar deyip bir günde fırıldak gibi dönebilen bir zat.

Erol EKİCİ

Kendi açıklamasında Emek ve demokrasi güçlerinin ise, bugün karşımıza çıkarılan tepeden tırnağa adaletsiz, hukuksuz, baskıcı sömürü düzenine ve ülkemizi koyu bir karanlığa sürükleyen AKP’nin diktatörlük özlemlerine karşı birleşik bir emek mücadelesini örgütlemekten başka bir seçeneği bulunmamaktadır deyip sonra da ne hikmetse! Bu gruba dahil olan Eski DİSK Genel Başkanı olan bir zat.

Hilal KAPLAN

Haddini aşıp Türk Bayrağının adı değişsin diye açıklamalarda bulunup Ermeni- Kürtçü düşünceleriyle islamın ve muhafazakârlığın göstergesi olan başörtüsü takarak kilisede mum yakıp dua edebilen haçlı zihniyetinin temsilciliğini tescilleyen zavallı bir kadın.

Fuat KEYMAN

‘’Ben, benden farklı kimliklerle, dinsel, etnik, kültürel, cinsel düzeylerde, “kardeş” olmak istemiyorum. Çünkü biliyorum ki; kulağa hoş gelen, “Hepimiz kardeşiz” çağrısı, kolayca, bu ülke tarihi içinde, bugüne kadar, otoriter ve dışlayıcı siyasi ve ideolojik söylemlere de hizmet etmiştir. Etnik kardeşlik, Türklerin Kürtlerden, Kürtlerin diğer kimliklerden; Din kardeşliği, Sünnilerin Alevilerden ve diğer dinsel kimliklerden; Kültürel kardeşlik, bölgelerin ve kentlerin diğerlerinden; Cinsel kardeşlik de, erkeklerin kadınlardan, erkek ve kadınların eşcinsellerden “üstünlüğü” anlamına gelebilmiştir.’’ gibi ne dediğini kendi de bilmeyen DTP’yi sözde Kürt sorununu çözmek isteyen bir siyasal örgüt olarak tanımlayabilen bir zattır.

Fehmi KORU

2 yıl İngiltere’de ki Exeter Üniversitesinde eğitim görmüştür. Bu üniversitenin bilinen dört özelliği vardır. Birinci özelliği, İngiliz istihbaratının üniversitesi olması. İkinci özelliği yetkin bir Arap-İslam Araştırmaları bölümünü bünyesinde barındırması. Üçüncü özelliği, İngiltere’deki tek Kürt Araştırmaları Merkezi’ne sahip olması. Dördüncü özelliği ise Dr. Henry Kissinger’in 1950 yılında faaliyete geçirdiği Harvard Üniversitesi ‘Yaz Seminerleri’ adlı program ile Üçüncü Dünya ve gelişmekte olan ülkeler için modernleştiriciler yetiştirmesidir. İşte böyle global bir oluşumun ülkemizdeki temsilciliğine soyunan ve onların desteğiyle takma isimlerle yazarlık yapan bir zat.

Baskın ORAN

Tarih şuurundan yoksun bir zihniyetle Azerbaycan’ın bize ucuz doğal gaz vermekten başka bir önemi yoktur deyip, Ermenilerden özür dileme komisyonun aktif üyesi olan, belli bir ideolojisi olmayan fakat söz konusu milli konular olunca her şeye düşmanlık yapabilen sözde profesör olmuş bir zat.

Evet değerli basın mensupları ve Manisalı hemşerilerim,

İşte gördüğünüz gibi durum bundan ibaret.

Bu müsvette heyet,

* Hayatlarında bir defa olsun Türk kelimesi ağızlarına almamış,

* Türk Milletinin birlik ve beraberliğini akıllarına bile getirmemiş,

* Şehit- Gazi ve ailelerinin ruh hallerini asla hissetmemiş,

* Şanlı tarihimizi ve ecdadımızı öcü gibi görmüş

* Sadece ve sadece unvan, şan, şöhret ve para peşinde olan şer odaklarının uşaklığını görev edinen bedbaht ve rezil PKK temsilcileridir.

Bu müsvette heyet bildiğiniz gibi bu akşam iğrenç vazifelerine yerine getirmek üzere Manisa’mıza geleceklerdir. Tıpkı diğer illerimizde olduğu gibi bunlar yine halkın içine giremeyeceklerdir. Ulaşımın zor olduğu şehir merkezlerinden uzak kapalı salonlarda yüksek güvenlik önlemleriyle kin ve nefret dolu ihanet düşüncelerini malum heyete aktaracaklardır. Ve bunun adına da sözde barış süreci diyeceklerdir. Yani körler ve sağırlar birbirini ağırlayacaklardır.

Ülkemizin her yerinde olduğu gibi vatansever Manisalı hemşerilerimiz oynanan kepazeliğin farkındadır. Uzakta olsa, kapalı kapılar arkasında da olsa tüm Manisalılar toplantı yerine gidecekler demokratik tepkilerini dile getirecekler, sordukları sorularla bu heyeti rezil rüsva edecekler ve Türk Milletinin birliğinin bozulamayacağının mesajını tüm dünyaya duyuracaklardır.

Sözde akillere bugüne kadar çok sorular soruldu fakat ben sorulmayan bir soru sorarak ve kendilerine bir tavsiyede bulunarak sözlerime son vermek istiyorum.

Dünyanın neresinde 500- 600 kişilik koruma altında akil insanlar görev yapmıştır? 500 -600 kişilik koruma altında çalışan bu kişilere vatandaşımızın itibar etmediği ve tepki gösterdiği gün gibi açıktır.

Tavsiyemiz ise şudur;

Ey sözde akil adamlar bugünün yarını da olacaktır. Gün gelecek hesap dönecektir. Sizlerin torunlarınıza dahi yarın arkadaşları tarafından tepki gösterilerek işte memleketin aleyhine çalışan filanca akil adamın torunu diyeceklerdir. İşte o zaman yaptığınız hatayı anlayacak ve bedelini torunlarınıza ödeteceksiniz. Gelin bu sevdadan vazgeçin ve Türk Milletine hizmet edin ki tarih sizden övgüyle bahsetsin.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.