“İmralı mektupları Başbakanın onayıyla Kandil’e götürülüyor”
MHP’li Akçay açılım sürecinin başlangıcından beri AK Parti’nin düşünce olarak bölücü terör örgütünün sosyal ve siyasal amaçlarıyla örtüştüğünü belirten Akçay açıklamalarına şöyle devam etti: “Süreç terörle mücadele konusunda başarısızlığını itiraf eden hükümetin önce terörle müzakere sonra da terörle mütareke ettiği bir dönemdir. Biz burada hamasi cümleler kurmuyoruz. Açılım süreci ile birlikte hükümetin politikalarıyla terör örgütünün stratejik hedeflerinin nasıl uyuştuğu görülmelidir. 1990’lı yıllarla birlikte terör örgütü, kimlik söylemlerini geliştirirken azınlık hakları, insan hakları, demokrasi gibi konularla bir kitle bilinci oluşturmaya çalışmıştır. Sürecin son halkası ise, son günlerde ülke kamuoyunda sıklıkla ifade edilen Kürt Açılımı’nda vücut bulmuştur. Terör örgütünün kuruluş amacı “Bağımsız Birleşik Kürdistan”ın kurulması olarak belirlenmişti. Örgüt zaman içerisinde gerçekleştirmiş olduğu kongreleri ile strateji değişikliklerine gitse de amaç uzunca bir süre aynı kalmıştır. Nisan 2002’de örgütün ismi değiştirilirken yeni dönem stratejisi de Kürt kültürel kimliğinin kabulü temelinde Anayasal vatandaşlık olarak ilan edilmiştir. 2005 yılında da yeni bir sistem olan Kürdistan Demokratik Konfederalizmi için mücadele edildiği açıklanmıştır. Terör örgütünün bu hedef ve strateji değişiklilerinin AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren yoğunlaştığı ve hükümetin bugün açılım sürecinde öne çıkarılan söylem ve eylemleri ile adeta birebir örtüştüğü görülmelidir. Sözde barış ve çözüm söylemleri ile tüm milli ve moral değerlerimiz linç edilmek istenirken İmralı’dan çıkan mektuplar Başbakanın onayı ile terör örgütüne iletilmektedir. Diğer bir ifadeyle PKK’nın siyasi ve sosyal hedefleri AKP eliyle yaşatılmaktadır. Şu anki süreç terör örgütünün istek ve arzuları doğrultusunda ilerlemektedir. Bu gidişle terör örgütüne demokratik özerklik verilecek, terör tutukluları için af çıkarılacak ve ülke bölünecektir. Terör örgütü, hükümet eliyle devletleştirilecektir. Nihai aşamada bu sürecin içerisinde olanları tarih kara harflerle yazacaktır.”
“Terör ile pazarlıktan rahatsızlık duymayanın insanlığından şüphe duyarım”
“Terör örgütü ile pazarlık tartışmalarından rahatsızlık duymuyorum diyenin insanlığından şüphe duyarım.” diyen MHP’li Akçay terör örgütü ile gerçekleştirilen pazarlıkların neyin üzerinden yapıldığını sordu ve ekledi: “Şehitlerin kanı ile filizlenip büyüyen bu vatan toprakları ne uğruna pazarlık konusu edilmektedir?” MHP’li Akçay terör örgütü ile pazarlık sürecinin “analar ağlamasın” sözüyle meşrulaştırılmak istendiğini ifade ederek pazarlık sürecinin yayılabilecek olduğuna dikkat çekti: “Bugün analar ağlamasın diye PKK ile pazarlık yapılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde terör örgütü DHKP-C ABD büyükelçiliğine saldırı düzenledi. Yine Türkiye’de TİKKO, İBDA-C gibi terör örgütlerinin de varlığı ve eylemleri bilinmektedir. Şimdi bu örgütler de analar ağlamasın diye bizimle de pazarlık yapın derlerse hükümet ne yapacaktır.”
“İthal edilmiş soruna ithal edilmiş çözüm sunuyorlar”
Akçay sözlerini şöyle sürdürdü; “Bugün memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet, delalet ve hatta hıyanet içerisindedir. Anlaşılan odur ki, bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini millet ve devlet düşmanlarının siyasi hedefleriyle birleştirmişlerdir. Türk Milletinin birlik ve beraberliğinin timsali olan bu çatı altında ithal edilmiş bir sorun ve ithal edilmiş bir çözümle Türk milletinin ve devletinin parçalanma süreci netleştirilmek istenmektedir. Hükümetin çözüm önerisinin ifade ettiği anlam, yıllardır bölücü terör örgütünün silahlı mücadelesi ile ulaşılmaya çalışılan hedeflerin AKP hükümeti ve terörün sivil unsurları işbirliğiyle ve silahsız olarak sürdürülmesine yönelik bir proje olduğudur. Bütün bu karanlık tabloda Türk devleti ve Türk milleti çaresiz değildir. Dün bebek katliamlarını sevk ve idare edenlere barış ve çözüm adresi yakıştırmasını yapanlara karşı milletimiz kararlılığını göstermelidir. On binlerce insanımızı adı konmamış bebeklerimize kadar katleden insanlık ve Türk düşmanı katilleri barışın ve çözümün adresi olarak gösterenlere karşı aziz milletimiz sessiz kalmamalıdır. Gidişat hiç iyi değildir. Başta AKP’ye oy veren vatandaşlarımız olmak üzere bütün vatandaşlarımız hükümete, AKP iktidarına gereken uyarıları yapmalıdır. ”