KARAR ANI…
Hiç değişmedi düşüncelerim. Sezon öncesi nerede başladıysam aynen oradayım bu günde.
O yüzden galip gelinen her hafta sonrası zafer sarhoşluğu…
İstediğini alamadığımız bir haftada da felaket tellallığı yaptırmıyor bana.
Sıralamada 4. olması ile 10. sırada olması bakış açımı değiştirmiyor.
Maça gidip de heyecanımı, hissettiklerimi farklılaştırmıyor.
Karşıyaka maçının ardından Kartal maçını kafamda nasıl oynadıysam…
Samsun maçını da öyle oynuyorum ki gönlümde yatan aslanı canavara dönüştürmekten kurtulabileyim.
Neyi yapabildiğimiz kadar… Neleri yapamadığımız konusunda kendi adıma gerçekçiyim.
Bu köşeden sizlere çizip anlatmak istediğim resim de benzer realitede.
Haftalar ilerledikçe işler daha da zorlaşacak diyorum…
Çünkü ön tarafta yer alan takımlara sürprizleri olacak diğerlerinin.
Bu hafta oynadığımız Samsunspor takımı ilk sinyali veren takım oldu bana.
Ne diyorduk ekibimiz rakiplerini ilk önce iyi etüt ediyor.
Şimdi ilk defa bence bizi de iyi etüt eden bir takımdan bahsetmek yanlış olmayacak.
Geçmiş 10 maçının büyük bölümünü seyrettiğim Samsunspor takımı…
İçeride dışarıda kazanmaya giden bir ekip görüntüsünden bir anada vazgeçerek.
İlk defa yarı alanında bekleyerek ve genelde de kontra oyunu tercih edince…
Maçı da 0-0’a kilitledi.
Büyük bir pozisyon hatası olmadan…
Golün filelerle buluşması sadece duran toplara kalmıştı ki…
O da olmayınca başladığı gibi bitti.
Birkaç istatistikle devam edelim.
Son 6 sezonun ilk 11 haftasında kalesinde sadece 6 gol gören bir takım yok.
Gerçekten de oyunun bu tarafında söyleyecek fazla söz bırakmıyor Manisaspor.
Ancak iş ofansa döndüğü anda ayni şeyleri söylemek de pek mümkün değil.
Takım rakip sahada oynadıkça Kahe’nin defoları çıkıyor.
Üretkenlik, yaratıcılık mumla aranıyor.
İlk Karşıyaka maçına göre mesafe alınmış olsa da.
Gerçekte: Defansta onurlu ofansta sorunlu bir takım görüntüsündeyiz.
Göztepe maçında Eray’la beraber acaba diyordum ki. Samsun maçına da çok iyi başlamasına rağmen.
Orta sahada sırtı dönük aldığı toplarda yüzünü rakip kaleye dönerek oynamaya çalışması…
Boş sahalarda topu sürme kabiliyeti, kilidi açacak anahtar gibiydi. Ama olmadı.
Denedi, denedi, denedi. Ondan başka deneyen olmayınca da.
O da vazgeçti.
Diğer bir isim de Hüsnü.
İlk defa gelen forma şansını bence iyi değerlendirdi. Formaya adayım dedi.
Geldiğimiz noktada geride kalan 11 hafta sonucunda.
Ya mevcut duruma devam etme.
Ya da yeni arayışlarla oyunun ofans tarafına müdahale etme şansımız var.
Doğruyu söylemek gerekirse en iyi yaptığınız işten ödün vermeden bir iyileştirme yapmak pek mümkün değil.
Bıçak sırtı derler ya.
Karar anı diyebiliriz kısaca.
Bence en mantıklısı
A-Eldeki daha hücuma dayalı oyunculara takımın en iyi yaptığı konu…
Takım savunması adına evrim geçirtmek.
B-Eldeki daha savunmaya dayalı oyunculara. Takımın yapamadığı konu…
Ofansif hücum oyuncuları kalitesinde evrim geçirtmek.
YOLUN AÇIK OLSUN SİYAH BEYAZ...
UFUK DÜNDAR. 12-11-2012