Bütün Türkiye’deki cezaevlerinde yaklaşık 130 bin insanın bulunduğuna dikkat çeken Ramazan Kayan, “Biz bilinçli Müslümanlar, zamanında bu 130 bin insana İslam’ın hakikatini ve hidayetini gereği gibi anlatmış olsaydık, davetimizi, tebliğimizi ulaştırmış olsaydık, acaba 130 bin insan bugün cezaevlerinde mi olacaktı, yoksa şu salonlarda bizimle mi olacaktı. Eğer bugün o insanlar şu salonda bizimle birlikte değil de 130 bin insan orada suçlu olarak orada bulunuyorsa, davet görevini ihmal eden her birimiz suç ortağıyız. Allah’ın bize nasip ettiği izzeti ve nimeti onlarla paylaşmadığımız için, geciktirdiğimiz için, ihmal ettiğimiz için. Bu ağır sorumluğu yerine getirmenin azmi içinde olmalıyız.” diye konuştu.
Dünkü bedevi insanları medenileştiren kitabın Kur’anı Kerim olduğunu ifade eden Ramazan Kayan, bugünkü bedevileri de medenileştirecek olan aynı kitap olduğunu vurguladı. Kur’an kitabının bir edebiyat kitabı değil, hayat kitabı olduğunu belirten Ramazan Kayan, şunları söyledi: “Hafızamızdaki Kur’an bizi kurtarmayacak, hayatımızdaki Kur’an bizi kurtaracaktır. Hırsımızda kalan Kur’an, hayatımıza girmediği sürece bizim için hiçbir önemi olmayacak. O zaman soruyorum. Kur’an hayatımızın neresinde? Hayatın civarındaki Kur’andan bahsetmiyoruz. Hayatın merkezinden olan Kur’andan bahsediyorum. Bize böyle bir Kur’an lazım. ”