Manisa'da Bugün
2013-05-25 15:38:33

YERLE YEKSAN

25 Mayıs 2013, 15:38

 Her şey var…Her marifet var…

Takdir yok..

Kıymet yok…

Vefa yok…

Söze sadakat yok…

Ahde vefa kayıp…

Ne güzel anlatır Şirazlı…Zamanın birinde yaşlı bir güreşçi varmış.Öyle bir güreş ustasıymış ki yaşlı güreşçi o diyarda hiç ama hiç yenen çıkmamış yaptığı güreşlerde.Çok öğrenci yetiştirmiş usta güreşçi.Birgün yanına ışıl ışıl, cabbar mı cabbar, cin gibi bir öğrenci gelmiş usta güreşçi bu öğrenciye bilidklerini öğretmeye başlamış.Genç güreşçi öyle maharetli çıkmış ki bir hareket gösterildiğinde hemen kapıp yeni güreşte hemen kullanırmış.Derken genç her güreşten galip gele gele öyle bir hale gelmiş ki bir an “beni yenen asla çıkmaz ben gelmiş geçmiş en iyi güreşçiyim” deyip gelmişe geçmişe meydan okur hale gelmiş.

Bu meydan okumalar güreşe meraklı olan hükümdarın kulağına gitmiş hükümdar çağırmış genç güreşçiyi ve efsane olan ustası yaşlı güreşçiyi de huzura çağırtmış ve ona ustanıda yenebilir misin demiş genç güreşçi “onu yenmek kolay benim için” demiş ukala bir tavırla..Yaşlı güreşçi üzülmüş ama aslında hiçte şaşırmamış genç güreşçinin bu haline…

Hükümdar “onu yenersen sana bin altın ödül veririm” demiş.Yaşlı güreşçi “ hükümdarım ben artık yaşlıyım güreşmiyorum” demiş ama hükümdarın baskısı ve genç güreşçinin ukala tavrı yaşlı güreşçiyi mecbur bırakmış güreşmeye..

Ahali toplanmış, güreş başlamış. Genç güreşçi rahat hamleler ile kendisini bu günlere getiren ustasıyla alay edercesine güreşmeye başlamış tam bu sırada onun bu halini tahmin edip en sona sakladığı, henüz öğretmediği o usta hareketi yapmış ve bir anda genç güreşçi sırt üstü yerde kalmış.Kazanan yaşlı güreşçi dönüp üzgün bir tavırla “sana her şeyi öğrettim ama bu halini, kıymet bilmez vefasızlığını tahmin ettiğimden bu hareketi bu güne saklamıştım” demiş..Genç güreşçi utancından ve mahçubiyetinden yüzü yerde ağlamaya başlamış..

Velhasılkelam…Vefayı bilecek insan ki değer görsün.Biraz değer görüp alkışlandı mı yerini, kendisine emek vereni, geçmişini unutmasın…

Vefa, ahde vefa, söze vefa, düne vefa olmalı insanda ki sırtı yere gelmesin…

İki kelam öğrenince kendini bülbül zannedipte güle yüz çevirmesin...

İki meydanda cirit atmakla “aman amanım” deyip ahkam kesmesin, kendini bir şey zannedipte onu bunu güreşe davet etmesin…

Sağa sola yalpalanıp meydandan kaçmak zorunda kalan ukala güreşçi bilesin ki son hareket henüz sana öğretilmedi…

Tarihçe-i hayatın bilinir ki sus, pus, kara, is…Gerisi laf-ü güzaf …

Sen iki hareket öğrenince bu güreşi öğrendim zannettin ki kötü yanıldın…Öyle bir hale geldi ki durumun kendi ayağına kendin dolandın…

Yer sana yakın…

An sana yakın…

Son hareket ustanda gizli ki; maalesef sen ondan mahrum..

Gel – geç yolculuğunda sen sınavda kaldın ki eyvah eyvah, aman aman…

Son halin belli ki yerle yeksan…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.