HABERSPOR: MANİSA’DA FUTBOLA BAŞLADIĞINIZ DÖNEMİ ANLATIR MISINIZ? SİZİ KEŞFEDEN KİM OLDU?
ZEKİ ÖNATLI: Daha çok küçük yaşlarda Manisaspor Futbol Okulu’nda başladım futbola.10-11 yaşlarında idim. O zaman Rahmetli Halil Hoca (Peynirci Halil) vardı başımızda. O dönemlerde Manisaspor futbol okuluna kaleci olarak başlamıştım, sonra futbolculuğa döndüm. O yaz dönemini Manisaspor Futbol Okulu’nda geçirmiştim. Daha sonra beni Kumar Ali görmüş. Rahmetli Kumar Ali beni daha sonra Manisa Mensucatspor’a aldı. O dönemler hem okuyordum, hem de meşin yuvarlağın peşindeydim. Çok iyi takım vardı. Manisa Mensucat bir fabrika takımıydı. Sabah kahvaltılarımız, öğle yemeklerimiz, akşam yemeklerimiz. Hiç bir sıkıntımız yoktu. Ali Abi (Kumar Ali) Allah razı olsun çok ilgilendi benimle. O zaman çok küçük yaşlarda amatör takımda oynamaya başladım. Ali Abi sakatlanacağım diye çok korkardı. Her maçta oynatmazdı beni. O dönemler 2-3 sene geçirdim Manisa Mensucatspor’da. Kariyer planımı Ali abi yapmıştı.
HABERSPOR: ÇOK KÜÇÜK YAŞLARDA MANİSA’DAN AYRILDINIZ. BUNUN SEBEBİ NEYDİ?
ZEKİ ÖNATLI: O dönemler Bursaspor’un alt yapısı çok iyiydi. Bursaspor alt yapısı Türkiye’nin en önemli takımlarından birisiydi. Dediğim gibi kariyer planımı Ali Abi yapıyordu. Ali Abi beni Bursaspor alt yapısına gönderdi. İki sene Bursaspor’un alt yapısında kaldım. Bursa’da okul hayatımı da sürdürüyordum. O dönem Genç Milli Takım’a seçildim, Bursaspor’un alt yapısında forma giyerken. O dönem Atilla Özcan, Bergama Belediyespor’a gitmişti. Manisa’dan çocukluk arkadaşlarımın çoğu o dönem Bergamaspor’a gitmişti. Ben de artık profesyonel liglerde oynamayı düşünmeye başladım. Belki Bursaspor’da da oynayabilirdim ancak, Atilla Özcan’ın teklifi daha cazip geldi. O zaman Bursaspor’un Teknik Direktörü Miliç, bizi A Takıma antrenmanlara alıyordu. Belki öyle de devam edebilirdim ama, Bergamaspor daha iyi bir karar oldu. Bu, tamamen kendi kendime verdiğim bir karardı. Rekabetin içerisine girip, lig oyuncusu olmaya daha çok isteğim vardı. İki sene Bergama Belediyespor’da kaldım. Bergama Belediyespor’da o zaman çok iyi bir kadro vardı. O zaman 2. Lig’e çıkıyorduk ancak, son maçta hedefe ulaşamadık. Ayvalıkgücü maçına son 15 dakika 1-0 önde girdik. Sonra bu skoru koruyamadık ve şampiyonluktan olduk. Çanakkale çıkmıştı o zaman 2. Lig’e. O zaman Bergama’ya futbol adına büyük bir heyecan gelmişti.
HABERSPOR: BERGAMASPOR’DAN BEŞİKTAŞ’A TRANSFERİNİZ NASIL GERÇEKLEŞTİ?
ZEKİ ÖNATLI: Zaten ben Bergama Belediyespor’da oynarken Genç Milli Takımlar’a gidiyordum. Ankara’da Rusya’yla oynuyorduk. Bizim maçtan sonra da Gençlerbirliği-Beşiktaş maçı vardı. O dönem Beşiktaş’ın başında Stankoviç vardı. O seyretmiş maçı. Beşiktaş yönetimine benim adımı vermiş. Beni bir yıl izlemişler. Sonra bir teklifle geldiler. Onların bana teklifi, “Seni Beşiktaş’a alacağız ama, önce alt yapıda oynayacaksın. Ben de, “Gelirsem direkt A Takım’a gelirim” dedim. “O zaman, seni bu sene de takip edeceğiz” dediler. Ben de “Tamam” dedim. O sene çok iyi bir performans gösterdim ve o seneyi çok iyi geçirdim. Gol kralı oldum. O zaman devreye başka takımlar girdi. Fenerbahçe, Sakaryaspor, Kuşadası Gençlikspor. Salihlispor.
HABERSPOR: NEDEN BEŞİKTAŞ’I TERCİH ETTİNİZ?
ZEKİ ÖNATLI: Dediğim gibi bir çok takım beni istiyordu. Ama benim tercihim, her zaman Beşiktaş’tan yana olmuştur. Çünkü, ben Beşiktaşlı’ydım. Ailece Beşiktaşlı’ydık. Hayran olduğum futbolcular Beşiktaş’taydı. Metin Tekin çok hayran olduğum futbolcuların başında geliyordu. Bir de büyük bir Beşiktaşlılık vardı bende. O dönem Beşiktaş’taki futbolcular hayranlıkla izlediğim futbolculardı. Beşiktaş o dönem benim çocukluğumun takımıydı. Bergama Belediyespor benim bonservisime 105 milyon lira falan istemişti. Fenerbahçe bu parayı vermişti. Beşiktaş da 80-85 milyon lira vermişti. Bergama yönetimi “Seni Fenerbahçe’ye vereceğiz” dedi. Ben de “Beşiktaş’ta oynamak istiyorum” dedim. İlk önce kabul etmediler. Sonra ben “Bir sene daha oynar, giderim” dedim. O zaman anlayış gösterdiler ve Beşiktaş’a gittim.
HABERSPOR: BEŞİKTAŞ’A İLK GİTTİĞİNİZ DÖNEM NELER HİSSETTİNİZ?
ZEKİ ÖNATLI: Bir kere hayran olduğun insanlarla yan yanasın. Çocukluğundan bu yana tuttuğun takımın içerisindesin. Beşiktaş İzmir’e geldiğinde, gider maçı tribünden izlerdim. O zaman futbol bütün hayatımızı alıyordu. Başka eğlencemiz falan yoktu. Genç yaşta çocukluğundan beri kurduğun hayali gerçekleştirmek bambaşka bir duygu. Zaten bambaşka bir dünyaya giriyorsun. Türkiye’de herkes sizi seyrediyor. Hem işinizi yapıyorsunuz, hem de para kazanıyorsunuz. Çok keyifli bir iş.
HABERSPOR: BEŞİKTAŞ’TA İLK YILLARINIZDA ÇOK İYİ BİR PERFORMANS GÖSTERDİNİZ. ANCAK UZUN YILLAR
KALAMADINIZ BEŞİKTAŞ’TA. NEYDİ BUNUN NEDENLERİ?
ZEKİ ÖNATLI: Ben Beşiktaş’a ilk gittiğim iki sene direkt olarak forma giydim. Ondan sonra sakatlıklar başladı. Benim sürekli omzum çıkıyordu. Dizimden sakatlığım vardı. Operasyon üzerine operasyon geçiriyordum. Mesela sezon öncesi hazırlık kampına katılamıyordum. O nedenle takıma katılmak falan çok geç oluyordu. Artı bir de o zaman Beşiktaş takımında Gordon Milne vardı. Bizim Beşiktaş takımında, kadrodan çıkmak girmekten daha zordu. Belli bir 11 olurdu. Sakatlık, cezalı olmadan o ilk 11 bozulmazdı. O kadroda ilk 11’e girmek çok zordu. O zaman takım da çok iyi gidiyordu. Ondan sonra oynama sürem azalmaya başlayınca, kendinizin de bir şey veremediğini hissediyorsunuz. Bu işin en keyifli tarafı oynamaktı. Dediğim gibi, Beşiktaş’ta özelikle son senemde oynama sürem azalınca, ben de oynayabileceğim bir takımı tercih ettim. Gittiğine pişman mısın dersen, şu anki aklımla gitmezdim, Beşiktaş’ta kalırdım.
HABERSPOR: UZUN YILLAR ŞİMDİKİ ADIYLA SÜPER LİGD’E FORMA GİYDİNİZ. UNUTAMADIĞINIZ MAÇ VEYA MAÇLAR HANGİSİ?
ZEKİ ÖNATLI: Benim için her maçın hikayesi ayrıdır. Her maçın hikayesi güzeldir. Şu anda baktığınız zaman bütün Beşiktaşlılar’ın unutamadığı ve hala akıllarda olan Fenerbahçe’ye 89. dakikada attığım goldür. O maçın hikayesi ve golü daha güzeldir tabi ki. Simoviç’e 40 metreden atığım gol. Simoviç’in elinden kaçtı. Yağmurlu bir havaydı. Çok sert bir şut değildi. Ama Fener’e atığım gol, anlam olarak da çok iyiydi. O sezon Fenerbahçe’yle şamipyonluk için çekişiyorduk, sondan ikinci maç falandı herhalde. Maç berabere kalsaydı, Fenerbahçe şampiyon olacaktı. En güzel ve anlamlı bir gol oldu. Şifo Mehmet’in pasında kaleciyle karşı karşıya kaldığım anda çok sert vurmuştum topa. Direğe çarpan top ağlara gitmişti. Biz o sezon şampiyon olmuştuk. O maçı ve attığım golü hala unutamam.
HABERSPOR: SİZDE İZ BIRAKAN TEKNİK DİREKTÖRLER OLDU MU?
ZEKİ ÖNATLI: Ben uzun yıllar forma giydim. Birinci Lig’de şimdiki adıyla Süper Lig’de Beşiktaş, Kocaelispor ve İstanbulspor’da oynadım. Beşiktaş’ta Gordon Milne, Kocaelispor’da Mustafa Denizli, Osieck. Saftig, Güvenç Kurtar ile çalıştım. Çok iyi hocalardı. İşlerine hakim hocalardı. Çalıştığım bütün hocalar çok iyi çok karakterli hocalardı. Hepsiyle iyi anılarla ayrıldık.
HABERSPOR: MANİSASPOR’U NASIL BULUYORSUNUZ?
ZEKİ ÖNATLI: Takımlar Süper Lig’e çıkmak için çok yatırım yapıyorlar. Çok büyük mücadele veriyorlar. Ama Süper Lig’e çıkıldığı zaman o takımın şehrinde heyecan kalmıyor. Süper Lig’de ilk yılda takımların heyecanı oluyor. O doyum noktası çabuk oluyor herhalde, 1 sene sonra 2 sene sonra ilgi azalıyor. Taraftarların ilgisi de azalıyor. Futbol ekonomisi çok büyük bir ekonomi oldu. Kulüplerin bunların altından kalkması da çok zor. Çok büyük destek çok yardım görmeleri gerekiyor. Şehirden biraz heyecan kaybolduğu zaman bütün şehir takımları sıkıntı yaşıyor. Manisasporda yaşadı bunu. İnşallah düzelirler. Bu sene çok iyi gidiyorlar. Yine Süper Lige çıkıp geçmişteki hatalardan ders alıp kalıcı olmak adına inşallah daha iyi şeyler yapılır. Alt yapılar çok önemli şeyler. İşte diyoruz Süper Lig’e çıkılıyor ve düşülüyor. Büyük yatırımlar var. Mali harcamalar yüksek. Ama alt yapınız kuvvetli olursa, çok büyük maliyetler olmayacak. Demek ki Manisaspor’un alt yapısı iyi kurulmuş. Alt yapıdan 8 futbolcunun takımda yer alması çok önemli bir olay.
HABERSPOR: BEŞİKTAŞ’TA EFSANE KADRODA YER ALDINIZ. NEYDİ O DÖNEMDE BEŞİKTAŞ’TA BAŞARINIZI SIRRI?
ZEKİ ÖNATLI: O dönem bambaşka bir hava bambaşka bir takım vardı. Ben 1987 yılında gittim Beşiktaş’a. Ben hala İstanbul’da yaşıyorum. Hala Metin’le, Feyyaz’la, Ali’yle, Gökhan’la, Şifo Mehmet’le, Rıza Abi’yle, herkesle görüşüyorum. Birbirimizden kopmadık. Artı biz oynadığımız dönemlerde sadece günde bir antrenman yapılıyordu. Diğer takımlarda antrenman sonrasında herkes dağılıyordu. Biz antrenmanda, antrenmandan sonra yine hep beraberdik. İnanılmaz bir arkadaşlık vardı. Takımda karakterli ve çok iyi futbolcular vardı. Bizim o kadrodan çıkan futbolcular şu anda çok önemli yerlerdeler. Türk Futboluna saha içinde olsun saha dışında olsun hizmet ediyorlar. Oyuncu karakteri de çok iyiydi. İnsanlık karakteri de çok iyiydi. O kadar insanında bir arada olması büyük bir şanstı. Çok iyi bir jenerasyondu. O kadar karakterli insan grubunun bir arada olması çok güzeldi.
HABERSPOR: ŞİMDİKİ BEŞİKTAŞ’I NASIL BULUYORSUNUZ?
ZEKİ ÖNATLI: Beşiktaş olsun, Galatasaray olsun, Fenerbahçe olsun bu takımlar mutlak başarılı olmak zorundalar. Yani şampiyon olmak zorundalar. Çok büyük taraftarları var. Çok popülerler. Bu takımların sabıra zamanları yok. Her zaman iyi popüler futbolcular almak zorundalar. Daha hazır oyuncular almak zorundalar. Zaten mali açıdan da bu nedenle zor duruma düşüyorlar. Ama Beşiktaş’ın bir avantajı, senelerdir alt yapısı iyidir Beşiktaş’ın. Bir Necip çıktı mesela. Bir Oğuzhan var. Beşiktaş bu konuda biraz daha avantajlı diğer takımlara göre. Beşiktaş’ta sezon başında bazı probemler oldu. Bu nedenle de yeni bir yapılanma oldu. Bence iyi bir imtihan bu. Beşiktaş bu imtihandan başarılı çıkarsa belki de bu düzen devam edebilir.
HABERSPOR: MİLLİ TAKIMDA BAŞARISIZLIK NEDENİYLE ABDULLAH AVCI’YA BÜYÜK ELEŞTİRİLER VAR. BU KONUDA NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?
ZEKİ ÖNATLI: Biz çok sabırsısız. Başarılar kısa dönemde elde edilecek şeyler değil. Diğer ülkelere bakıyoruz, her şey daha farklı. Zaman, sabır, destek. Bu çok önemli. Öyle ilginç şeyler oluyor ki, mesela ikinci üçüncü maçtan sonra Abdullah Hoca’yla olmayacak bu iş denilmeye başlandı. Aslında baktığımız zaman çok genç oyuncuların olduğunu görüyoruz. Bu takımın zamana ihtiyacı var. 1 sene sonra 2 sene sonra her şey çok oturmuş şekilde olacak. Zaten biz Türkiye olarak her dünya şampiyonasında her Avrupa şampiyonasında olamıyoruz ki. Bu karakterimiz, bu özelliğimiz yok. Bunun olmasını istiyorsak, bu sabrı göstermeliyiz. Ben çok iyi bir jenerasyonun geldiğine inanıyorum. Bu büyük bir şans. Abdullah Hoca da büyük bir şans. Tabi ki herkesin inanması ve destek olması lazım. Destek ve sabır olmazsa başarıyı yakalayamazsın.
HABERSPOR: MİLLİ TAKIMIN GURBETÇİ FUTBOLCULARA YÖNELMESİ KONUSUNDA DA BAZI ELİŞTİRİLER VAR.
BUNA KATILIYOR MUSUNUZ?
ZEKİ ÖNATLI: Avrupa takımlarının alt yapıları bizden daha iyi durumdalar. Onlar artık bu işi çözmüşler. Biz şu anda o düzeyde değiliz. Mesela Bayern Münih’in alt yapısında çocukların eğitimleri de veriliyor. O çocukların her şeyiyle ilgileniyorlar. Dersleri kötü olan bir futbolcu antrenmanlara maçlara katılamıyor. Bu konuda Milli Eğitim’le iç içeler. Mesela, Türkiye’de bazen okullar maçlara gelmesi için izin bile vermiyor futbolculara. Orada çözümü yaparsak, eğitimi de iyi verirsek başarılı oluruz. Oradakiler bizim oyunculardan daha iyi oyun bilgisine sahipler. Oyun disiplinine sahipler. Çok genç yaşta bunu öğreniyorlar. Mesela Bayern Münih’te 15 yaş takımı A Takım kadrosuyla aynı düzeyde oynuyor. Biz ise, yetenek olarak onlardan daha iyiyiz. Ancak yaşlar ilerledikçe aradaki farklar büyüyor. Alt yapıdaki futbol eğitiminde güzel şeyler yapılırsa her şey daha iyi olur. Biz gurbetçi oyuncu, yerli oyuncu olarak bakmıyoruz olaya. Oradakiler de bizim çocuklarımız, burada olanlar da bizim çocuklarımız. Karma yapmak istiyoruz. Bir de işin öbür tarafı var. Orada olan bir çocuk Almanya Milli Takımı’na seçildiği zaman bu sefer bize eleştiri geliyor. Niye ilgilenilmiyor diye? Biz şimdi yurt dışında da konuya hakimiz.
HABERSPOR: UZUN YILLAR ARALIKSIZ SÜPER LİG’DE FORMA GİYDİNİZ.FUTBOLDAN KOPMAK ZOR OLDU MU SİZİN İÇİN?
ZEKİ ÖNATLI: Ben işimi çok seviyordum. Futbol oynamayı çok seviyordum. Mesela şu anda futbol oynayan arkadaşlarıma da söylüyorum. Oynayabildiğiniz kadar oynayın diyorum. Gerçekten futbol çok keyifli bir şey. Mesela ben futbolu bıraktığımda 2003’te geldim İzmir’e yerleştim. Ondan sonra beş altı ay ara verdim. Tekrar futbolu özledim. ‘Oynamam lazım’ dedim. O zaman Altay’ın başına Metin Tekin geldi. Tekrar başladım. Ama o zaman da aşil tendonlarım koptu. Bırakmak zorunda kaldım. O zaman aşil tendonum kopmamış olsaydı, şu an belki hala oynuyor olacaktım, amatör de olsa. Halı sahada oynayacağıma, amatör kümede oynardım diye düşünüyorum.
HABERSPOR: MANİSALISINIZ ANCAK. MANİSASPOR’DA FORMA GİYMEDİNİZ.
BU KONUDA NELER SÖYLEYECEKSİNİZ? İÇİNİZDE UHDE KALDI MI, MANİSASPOR FORMASINI GİYEMEMEK?
ZEKİ ÖNATLI: İlk önce şunu söyleyeyim. Benim o dönem Manisaspor’u istememe gibi bir durumum olmadı. Bunlar benim dışımda gelişen şeylerdi. Mesela Bergama Belediyespor’da çok iyi geçirdiğim ilk sezon da Sakaryaspor beni çok istedi. Salihlispor çok istedi. Mesela beni Salihli’ye götürdüler. Sonra Kuşadası Gençlikspor. Başkanları Engin Berberoğlu çok istiyordu beni. O zaman Manisaspor’dan bana hiç bir teklif gelmedi. Benim dışımda gelişen olay varsa bilemem ama, bana teklif geldi, ben kabul etmedim diye bir şey yok. Teklif gelseydi, belki gelirdim. İçimde tabi ki uhde kaldı Manisaspor’un formasını giyememek. Kendi memleketim. Ailem burada, bütün akrabalarım burada. O dönem elbette kentimin takımında oynamak isterdim.
HABERSPOR: ŞU ANDA TÜRKİYE A-2 MİLLİTAKIMININ ANTRENÖRÜSÜNÜZ. İLERİSİ İÇİN HEDEFLERİNİZ NELER?
ZEKİ ÖNATLI: Tabi ki her antrenör bir takım çalıştırmak ister. Ben Beşiktaş’ta Tigana’yla çalıştığım dönemde Tigana’nın yardımcısı Jee Stephan vardı. Bu adam, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası'nda Fransa Mili Takımı'nın yardımcı antrenöruydü. Ben mesela onunla konuştuğumda, ben yardımcı antrenörlüğü daha çok seviyorum diyordu. Ben de biraz kendimi ona yakın hissediyorum. Teknik Direktör olunca biraz mesafe oluyor futbolcularla. Ben yakın diyalogları ilişkileri daha çok seviyorum. Daha çok işin içerisindeki olayı seviyorum. İleride illa ki olacak ama, şu anki pozisyonumdan memnunum. Türkiye A2 Milli Takımı’nda gayet iyi gidiyoruz. Abdullah Hoca’nın ekibindeyiz
