Nasıl oluyor bu eş başkanlık?.
Masada yan yana mı oturuyorlar?..
Biri lokantada kuru söylediğinde öbürü az pilav mı istiyor?..
Yoğurt dediğinde öteki; sarımsakla mı koşuyor berideki?..
Cacık gibi mesela…
Biri bir satırı, diğeri öbür satırı mı okuyor Sabah Şekerleri gibi.
Yoksa eş anlamlı cümleler gibi mi oluyor bu eş başkanlık?..
Misal…
-Terör örgütünün uzantıları ile görüşme yapmayız. Onlar önce teröriste terörist desin!..
Yanıt verdi eş’lerden biri.
-Gerilla!..
Akabinde Kandil bombalandı!..
BDP’li ile PKK’lı kucaklaştı. Kucaklaşma resimleri basında, videoları televizyonlarda verildi.
-Bu ne samimiyyet!.. Bunlar bir kere olsun teröriste ‘terörist bunlar’ dememiştir.
Yanıt verdi eş’lerden diğeri.
-Gerilla!..
Akabinde Kandil bombalandı!..
-Dokunulmazlıklarının kaldırılması noktasında düşünüyoruz. Çünkü bunlar bir kere olsun teröriste terörist dememiştir!..
Yanıtladı sırası gelen.
-Gerilla!..
Akabinde Kandil bombalandı!..
BDP Apo ile görüşmeye gitti. Görüşme tutanakları basında yer aldı.
-Çözüm sürecine destek vermiyorsunuz. Taşın altına elinizi koymuyorsunuz. Görme o haberi. Yerin dibine batsın sizin gazeteciliğiniz.
Bu sefer sıra şaştı.
Kandil bombalandı!..
Akabinde Kandil’deki gerillasına selam gitti!..
İzmir’de lodos, Artvin’de yağmur, Kars’ta kar ne ise,
Kandil’de bomba odur!..
İklimi, havası, suyu bi çeşit…
E bombası çok olan iklimin, teröristi bol olur!..
Sen öldürmek için atarsın, toprağa karışır gübre olur.
Bilimde buna paradoks derler.
Habur’dan giriş yapan teröristten barış umanla, teröriste gerilla demekle avunan bir araya katılır; bi taşım kaynatılır; üzerine bolca İmralı sosu dökülür…
Bunun da adı barış süreci olur!..
Yersen gurme,
Yemezsen vatan haini olursun!..
Marifet iltifata tabidir,
40 yıllık teröristten barış güvercini yetiştirmeyi başaran üreticileri tebrik ederim!..