Manisa'da Bugün
2013-02-21 13:13:51

İSALE HATTI DÖŞENDİ Mİ?. BUDUN SUSUZ KALDI MI?..

21 Şubat 2013, 13:13

 Apartmanımızda akşam saat 20:00’da çöplerimizi toplayan temizlik görevlisi bir ablamız var. O kadar şen, hayatla barışık ve şirince biri ki (burada Şirince, şirinlik anlamında kullanılmıştır. İmralı misali, nahiye ismiyle kişi zikredilmeye çalışılmamıştır), çöpü dışarı çıkarmadığımızda zili çalıyor: “Çöp var mı? Hi hi hi!..”

Veremediğimiz anda mahcup oluyor, ezilip büzülüyorum!.. Herhalde neşesini bozacağım, ağlatacağım gibi geliyor…

Geçen gün aynı konumda kaldım misal. Hemen bir torbanın içine henüz okumadığım gazetenin birkaç sayfasından topak yapıp sokuşturdum ve teslim ettim.

-Kusura bakmayın geç kaldık. Hi hi hi!..

Geçen Salı akşamı çöpü teslim edip görevimi yerine getirmenin huzuruyla bir kadeh rakı doldurup, beyaz peynirden çimlenmeye başladığım anda zil çaldı… Çöpü verdiğimi unutup hızlıca gazete ve poşet ikilisine saldırdım ki, çöpe değil; su kesintisini haber vermeye geldiğini söyledi.

-İki gün sular kesilecekmiş, haber vereyim dedim zorda kalmayın hi hi hi..

-Teşekkür ederiz hi hi hi!..

Aldı mı beni bir telaş!.. Hemen internete baktım haber doğru!.. Ancak 48 saat süreyle mi su verilmeyecek yoksa gündüz kesilip akşamına verilecek mi, belli değil!..

O andan itibaren evde sıkıyönetim ilan edildi ve tarafımdan yönetime el konuldu!.. Hızlıca bir plan yaptım ve en kötüsüne (48 saat) hazırlıklı olmak adına tüm kova, plastik bidon ve leğenlere sefer görev emri çıkarttım!..

Seri biçimde çıkarılan envanter sonucu yaptığım hesaplamayla mevcutlarla biriktirebileceklerimiz bizi ancak 2-3 saat idare edebilirdi. Destek kıtalarını da işin içine katarak tencere, tava, sürahi, çaydanlık ve plastik saklama kaplarını da (Tupperware olanlara kıyamadım) cepheye sürmeye karar verdim… Su doldurma işi bittiğinde; tıraş kabı, hamam tası ve kızımın termaforu bile su doluydu!.. Gaza gelip, derinliği yarım santimden fazla her şeyi Keban Barajı gibi görüp doldurmuştuk!..

Böyle zamanlarda -affedersiniz- benim bağırsaklar bozulur üzerinize afiyet. 90’lı yıllarda İstanbul’da Sözen dönemi susuzluklarında da böyle olmuştu!. Tuvaletten hamama, hamamdan tuvalete kısır döngü içinde geçmişti hayatım!..

Gün içinde Ferrari motoru gibi çalışan bağırsaklarım, suların kesileceğini öğrendiğim andan itibaren Boeing motoru misali şahlanmasın mı!.. Kendimi ayakyolundan dışarı atamıyorum bir türlü!.. Azcık hallenip dışarı çıktığımda da kapının önünden ayrılamıyorum!..

Elim kapının sapını tutacak. Agorafobi gibi keneften dışarı kafamı uzatınca başım dönüyor, midem bulanıyor!..

Biraz daha hallenip seferberlik hazırlıklarını teftiş maksadıyla evde dolanmaya başladığımda mutfağın iptal, balkonun işgal altında olduğunu, tencere, tava, sürahi, damacana, düdüklü, ve dahi Arjantin bira bardaklarının bile dolduğunu gördüm.

Mutfaktan salona geçmek için sol ayağımı tencerelerin arasına koyup, sağ kolumla duvara tutunurken; sağ ayağımı dizden 45 derece büküp öne doğru Japon robot Asimo misali usulca koymam gerekti. Kızım odasına geçmek için koridora konuşlandırılan düdüklüyü tekmelerken ses etmedim. Düdüklü tencereden hiç hazzetmem. Scud füzesi gibi patlayacağından korktuğumdan mütevellit; düdüklü ocakta ise mutfağa adım atmam!..

Herkes “köprü kurma vaziyeti al” talimatı veren beden eğitimi öğretmenini dinler gibi köprü kurmaya başlamıştı evde. Başka türlü ulaşım mümkün değildi çünkü!..

Sabah sahanlıkta karşılaştığım her komşum iki büklüm. Vücutlar ham tabii; gerdan kırmak zor gelmiş millete!..

Çarşamba günü işten eve gelip de herkes mutfakta konuşlandığında sıra muslukları kontrol etmeye geldi. Büyük bir dikkatle soğuk su musluğunu yavaşça açtım. Önce hafif bir tıslama, ardından gürleme onunda ardından türbine boşalan baraj suyu misali gümbürtüyle lavaboya döküldü…

El ele tutuşup sevincimizden zıp zıp zıplarken, duruma ilk uyanan kızım oldu!.

Biz bu kadar suyu ne yapacaktık!.. Üstün gayretle 400 litreden fazla su biriktirmiştik!..

İki gündür muslukları hiç kullanmıyoruz… Birikenleri harcıyoruz. Düdüklü mü?. Onu en son kullanacağım. Pişirme amaçlı ne kadar geç kullanılırsa o kadar huzur bulurum!..

Belediye ve yerel basın yetkililerinden bir ricam olacak; su kesintisini bildirirken sürekli mi olacak, aralıklı mı olacak belirtsinler bi zahmet!.. Hadi diyelim yetkili açıklamayı unuttu, muhabir arkadaşlar ısrarla gündeme getirsinler…

Getirsinler ki, bi daha İsale hattı döşenecek, yeri değişecek olursa yine abdesthaneden sürünerek çıkmayayım!..

Köprülü kavşağa isim tartışması yaşanacaktır muhtemelen…

Önerim “İsale Köprüsü” dür!..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.