Manisa'da Bugün

MİNİK KAHRAMANLARIN KANSER MÜCADELESİ

GÜNDEM

 Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Çocuk Onkoloji ve Hematoloji Bölümü’nde kalan kanser hastası çocuklar, karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen yaşam mücadelesine devam ediyor.

ÖZEL HABER:BERFİN ADICAN
Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Çocuk Onkoloji ve Hematoloji Bölümü’nde kalan kanser hastası çocukların verdikleri yaşam mücadelesi, 7’den 70’e herkesin örnek alacağı türden. Kimisi 6 yaşında lösemi, kimisi 17 yaşında lenf kanseri… Onlar hiçbir zaman pes etmedi, hayata dört elle sarılarak kanseri alt etmeye çalışıyor. 

CBÜ Hafsa Sultan Hastanesi Çocuk Onkoloji ve Hematoloji Bölümü, yaklaşık 12 yıldır faaliyette. 10 yatak kapasiteli bölümde şu anda 5 hasta tedavi altında. Onkoloji ve Hematoloji Bölümü’nde odalar tek kişilik olarak ayarlandı. Hasta sayısının yükselmesi durumunda odalarda en fazla 2 kişilik yatışa izin veriliyor.

ÇOCUK KANSERLERİNDE BİRİNCİ SIRADA LÖSEMİ VAR

Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Gülen, çocukluk çağında görülen kanser türlerinin onkolojik ve hematolojik olarak ikiye ayrıldığını söyledi. Lösemi hastalığının hematolojik kanser grubuna girdiğini ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Gülen, "Lösemiler çocukluk çağı kanserleri arasında birinci sırada. Oran açısından bu rakam yüzde 35’lere tekabül ediyor. Lösemi tedavisinde hastanede yatış süresi uzun ve tedavisi ağır. Kanserlerde birinci tedavi yöntemi kemoterapidir. Kök hücre gibi yöntemler ihtiyaç durumunda kullanılır. Lösemi hastalığında kanserleşmiş hücrelerin çoğalması çok hızlı. Löseminin ileri evre bir kanser hastalığı olduğunu söylemek mümkün. Her organa hızlı bir şekilde yayılabilir. Bu kanser bütün yaş gruplarında görülebiliyor.” dedi.

YAŞAMA ORANI YÜZDE 85’LERE KADAR YÜKSELDİ

Lösemi hastalığında yaşam oranlarının ciddi bir biçimde yükseldiğine dikkat çeken Hüseyin Gülen, “Lösemide başarı şansı artık çok yüksek ancak hastaların önünde uzun bir tedavi süreci var. Genel olarak baktığımızda lenfoblastik lösemi türlerinde yaşama şansı yüzde 85’lere kadar çıktı. Bazı lösemi tipleri ise çok kötü, bütün tedavilere rağmen yaşama oranı yüzde 35’lere kadar düşüyor. Yaşama oranları tıp literatüründe 5 yıllık olarak bakılır. 5 yıl sonunda tüm tedavi sona erdiyse hastalığın yeniden nüksetmesi yüzde 5’lerdedir. Ancak ne yazık ki bazen tüm tedavilere rağmen hastalığın nüksettiğini görüyoruz.” diye konuştu.

TANI VE TEDAVİ SÜRECİ TRAVMATİK 

Çocuk Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Aykan Özgüven ise kanser tanısı aşamasında ailelerin ciddi travmalar yaşadığını belirtti. Doç. Dr. Ali Aykan Özgüven, “Ailelere kanseri anlatmak zor. Kanser hastalığı ailelere psikolojik, sosyal ve ekonomik yükler getiriyor. Bu hasta içinde geçerli. Belli bir yaştaki çocuğa kanser olduğunu anlatmak ve tedaviyi kabul ettirmek çok zor. Hastalar tedavileri başlayınca bu sürece alışıyor. Aslında kemoterapi korkulduğu kadar zor bir tedavi değil. Kemoterapi tedavisinde hep saçların döküldüğünden, mide bulantılarından bahsedilir ancak o saçlar eskisi gibi yeniden çıkıyor, bulantıları önleyecek ilaçlarımız da mevcut. Bir ya da iki tedavi sonrası duruma hastalar da, aileler de alışıyor. Tedaviler en az bir yıl sürüyor, bazıları ise 2 ya da 3 yıla çıkıyor.” diye konuştu.

4 AY TANI KOYULAMADI

Peki tüm bu tedavi süreçlerinde kanser hastası çocuklar neler yaşıyor? 

17 yaşındaki Samet Elmas, Manisa Lisesi 3. sınıf öğrencisi. 6 aydır Hodgking Lenfoma hastalığı ile mücadele eden Elmas, öksürük şikayetiyle gittiği hastanede yapılan testler sonucu kanser olduğunu öğrendi. Tanı sürecini anlatan Elmas, “Öksürükten hastaneye gittim, daha sonra akciğer filmi çekildi. Film sonucunda lenf bezinin büyüdüğünü tespit ettiler. Daha sonra İzmir’e sevk edildim, orada ağızdan bir parça almaya çalıştılar ancak bu az geldi. Daha sonra yine İzmir’de Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde ameliyat oldum ancak yine tanı koyulamadı. İzmir’den Manisa’ya kemik biyopsisi için gönderdiler. Kemik iliği temiz çıktı ancak lenf bezleri daha da büyümeye başladı. Daha sonra burada biyopsi yapıldı ve kanser tanısı koyuldu. 4 ay tanı koyamadılar. 2 ayda 2 kür kemoterapi aldım. Kanserim ikinci evrede. 4 ila 5 aylık bir tedavi ardından iyileşeceğim. Hastalık sürecinde hiçbir rahatsızlığım olmadı, lenf bezlerini küçültmeye çalışıyorlar. Kendimi iyi hissediyorum. Aslında korkulacak bir şey yok ama ben de ilk dönemlerde panik yaptım. Hep ne olacağını düşündüm. Bir şekilde geçiyor, yaşam devam ediyor.” dedi.

8 YAŞINDA KANSER HASTASI

Kanser hastası Elmas’ın babası Nurettin Elmas ise teşhis sürecinde büyük bir panik içerisinde olduğunu söyledi. Baba Nurettin Elmas, “Hastalığı devam ediyor. İlk öğrendiğimde büyük bir panik ve koşuşturma içerisindeydim. Tanı koyulamaması da bunu çok etkiledi. Sonuçta teşhis koyuldu ve tedaviye başlandı. Çok zor bir süreç ancak çocuğunuzla birlikte olduğunuzda her şeyi aşıyorsunuz.” 

İlayda Arat 8 yaşında. 3 aydır Hafsa Sultan Hastanesi’nde Hodgking Lenfoma’yı yenmeye çalışıyor. Minik İlayda, tedavide kullanılan iğnelerden kurtulmasından dolayı çok mutlu. 

8 yaşındaki İlayda hislerini şöyle anlatıyor, “Bazen üzülüyorum ama bazen iyi hissediyorum. Şu anda çok mutluyum. Bana çok iyi bakıyorlar. İğnelerden de kurtuldum, kendimi iyi hissediyorum.” 

TAM ‘KURTULDUM’ DERKEN HASTALIĞI NÜKSETTİ


Onkoloji Servisi’nde durumu en ağır olan hasta 11 yaşındaki Yusuf Keskin. Lösemiyi yenmeyi başardı ama hastalığı yeniden nüksetti. Keskin’in hastalığı 4. evrede. Yaşananlardan dolayı 2 yıldır okula gidemiyor. Daha önce Antalya’da tedavi gördü ancak aldığı kemoterapi kürlerine rağmen yeniden lösemiye kapıldı.

Ağrılı bir tedavi sürecinden geçen Yusuf Keskin yalnızca “Burada biraz mutluyum. 15 gündür hastanedeyim, 2 yıldır tedavim devam ediyor. Çok ağrım var. Halsizim, dışarı çıkamıyorum.” diyebiliyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.