sultanbet

Chp Ezber Bozuyor!

Yeni CHP ezber bozuyor: Gülen hareketini yanlış bir yere koymak vicdansızlık..

SİYASET 22.08.2012, 23:45 22.08.2012, 23:48
Chp Ezber Bozuyor!

 CHP eski PM üyesi, Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Muhammet Çakmak, CHP'nin mütedeyyin (dindar) kesime yönelik açılımını  anlattı. Akşam'dan Ebru Toktar Çekiç'e konuşan Çakmak,  Konya'da ekim ya da kasım ayında geniş katılımlı "Mütedeyyin Entelektüeller Zirvesi" düzenleyeceklerini açıkladı. CHP'yi "din düşmanı" gibi gösteren kara propagandaları yıkacaklarını söyleyen Çakmak, dindarlıktan Diyanet'e, cemevlerinden Gülen hareketine kadar bir dizi konuda açıklamalarda bulundu. "Gülen hareketini yanlış bir yere koymanın da vicdansızlık olduğunu düşünüyorum" dedi.

 
 
İşte Çakmak'ın yanıtları:
 
- Mütedeyyin açılımı nasıl gelişti?
Kemal Bey, farklı uzmanlık alanlarına son derece önem verir. Bu birikimlere ve donanımları kendi söylemine katar. Yeni CHP dediğimiz," toplumla bütünleşme" diye adlandırdığımız bu projenin gerçek mimarı sayın genel başkandır, onun kendi iradesi ve kendi siyasi perspektifidir.
 
- Sizin rolünüz nedir?
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu ve din sosyolojisi alanında doktora yapmış bir akademisyenim. Doçentlik tezimi yazdım ama henüz kadro doçenti olmadım. "Sanayici Dindarlığı" adlı çalışmam var. Newsweek'te 2009'da yayımlandı. Genel başkana kendi alanımla ilgili yapmış olduğum akademik çalışmalarımı sundum. Türkiye'deki din-siyaset ilişkisi bağlamındaki yapıların anlaşılması ve analizi konusunda sayın Genel Başkan'a katkı yapmaya devam ediyorum.
 
 
YENİ DİNDARLIK TİPOLOJİSİ GELİŞİYOR
 
- Sanayici dindarlığını açar mısınız?
Bu yeni sınıf, bazı metinlerde "Protestan İslamcılar" olarak nitelendiriliyor ki ben buna karşıyım. Ben Anadolu'da yeni yükselen yeni "dindar orta sınıf" diyorum. Çalışmam da gösterdi ki, Türkiye'de dindarlık, ekonomik gelişme ya da büyümeye karşı değil. Türkiye'de yeni bir dindarlık tipolojisi gelişiyor. Bu, Türkiye için umut vaat eden bir gelişme. Türkiye'deki yeni orta sınıf, dindarlıkla birlikte modernleşmenin ve zenginleşmenin yan yana ortaya koymuştur. Çünkü İslam, doğası gereği ilerlemeci ve gelişmeye açık, ötekini dışlamayan derinliğe sahiptir.
 
- Bu sınıf AK Parti ile mi oluştu?
Hayır, bu AK Parti ile alakalı bir sınıf değil. Bu sınıf, Türkiye'de özellikle 1980 sonrası Özal ile birlikte başlayan, dışa açılımcı, ekonomik anlamda içe kapanmaktan kurtulan Türk ekonomisinin ortaya koyduğu bir sınıftır.
 
 
- Örnek verebilir misiniz?
Boydaklar, Ülker ailesi, Gaziantep'teki Konukoğlu ailesi bunlardandır. Konya'da, Gaziantep'te, Kayseri'de sayısız büyük aile holdingleşmiştir. Bu aileler, dünyaya ciddi anlamda ihracat yapan, mal üreten aileler olmuştur. Ama bunu yaparken kendi geleneksel değerlerinden taviz vermeyen, kendi inançlarını son derece nezih bir şekilde yaşayan aileler olarak görülmüştür. Bu yeni bir Türkiye sentezidir. Yani Türk Müslümanlığının son derece zarif göstergeleridir. Ben buna Türk Müslümanlığı diyorum. Türkiye'nin büyük bir sosyolojik imkanıdır.
 
- AK Parti ile sıçrama yapmadılar mı?
Hayır, bunlar Türkiye'de yola girmişlerdi. Sadece 28 Şubat'ta son derece anlamsız ve mantıksız muameleye maruz kaldılar. Belki AK Parti döneminde daha rahat, herhangi bir baskıya maruz kalmadan büyüme fırsatı elde etmişlerdir. Yoksa bu kesinlikle AKP'nin ortaya çıkardığı bir yapı değildir.
 
 
-Mütedeyyin kavramı, bunları da içine alan bir kavram mı?
Sayın Genel Başkan, mütedeyyin kavramı ile şunu kastediyor: "Dini, kendi naif inançlarını, herhangi bir ticari ve siyasi ilişkiye alet etmeyen insanlar." Mütedeyyin insan, inançlarını hiçbir şeye alet etmez... Mütedeyyin ile muhafazakar kelimeleri arasındaki fark da şudur: Mütedeyyin kelimesi, daha yerli bir kelimedir, muhafazakar kelimesinden daha güçlü bir kelimedir. Çünkü mütedeyyin kelimesinde bir yumuşaklık ve berraklık var. İnsanları korkutmayan, kuşatıcı bir anlam zenginliği olduğunu düşünüyorum.
 
CEMEVİ İBADETHANEDİR
 
- Hükümetin Alevi açılımı başarısız oldu? Cemevlerine "ibadethane" statüsü vermeyi doğru bulmuyor...
 
 
Çünkü AKP samimi değildi. Siz kimsiniz ki ayrıca cemevlerine "ibadethane statüsü veremeyiz" diyorsunuz. Hangi hakla?
Hükümetin açılımından Alevilere Sünniliği dayatmak ya dikte ettirmek olarak bir süreç ortaya çıktı. Diyanet, teolojik kurum değildir. Hıristiyanlıktaki gibi ruhbanlık kurumunu temsil etmez. Tek görevi, Türkiye'deki din hizmetlerinin düzenli ve doğru şekilde yerine katkı yapmaktır. Papalığa tekabül eden hiyerarşik bir kurum olamaz. İslam'ın özünde böyle bir şey yok çünkü... Aleviler, inanç grubudur. Kendilerini ne şekilde tanımlıyorlarsa odur. Alevi vatandaşlar cemevine "ibadethane" diyorlarsa odur ve bitmiştir. Siyasetçinin 'ibadethane değil, şudur' deme hakkı yok. Senin vazifen, onların sorunlarını çözmektir. Cemevlerinin düzenlenmesi, cemevlerinin görevlilerinin atanması da Diyanet'e niye bağlı olmasın? Diyanet, o konuda da katkı yapabilir.
 
 
- CHP'nin hükümetin Suriye politikasına eleştirileri nedeniyle Sayın Genel Başkan'ın Alevi kimliği ve Baas Partisi arasında bağlantı kurulmak istendi. Ne dersiniz?
Bu gezegende bundan daha büyük bir yalan ya da iftira düşünemiyorum. Bu Sayın Genel Başkan'a ve Türkiye'deki Alevi yurttaşlara yapılmış en büyük iftira ve haksızlıktır.
 
 
MÜTEDEYYİN ZİRVESİ KONYA'DA
 
- Toplumun büyük bölümü mütedeyyin tanımına giriyor mu?
Evet toplumun büyük bölümü böyledir aslında. Türkiye'de din meselesi çok az kesim tarafından suiistimal edilir. Sorun şu, Genel Başkan da çok güzel açıkladı. CHP uzun bir dönem, toplumun farklı kesimleri ile ilişki kurma biçiminde sorunlar yaşadı. Bunun nedeni 'kültürel mesafeleşme' dediğimiz sosyolojik olgudur. CHP'nin diğer partilere göre önemli bir özelliği var. CHP, devleti kuran, uzun yıllar devlet partisi olarak devam eden seçkin, elit, bürokrat, asker ve entelektüelin oluşturduğu sosyolojik yapıdır. Bu 1950'ye kadar devam etmiştir. Dolayısıyla CHP'nin toplumun bu elit kesimiyle ilişki kuran yapısı, geniş halk kitleleri tarafından zamanla arasına bir mesafe konulmasına yol açmıştır. Bugün, Sayın Genel Başkan'ın yapmaya çalıştığı, aslında siyasetin doğasına dönüştür. Çünkü siyaset toplumla yapılır. Toplumun her kesiminden oy talep etmek durumundasınız.
 
 
- Ne vaat ediyorsunuz?
Kemal Bey, Genel Başkan olduktan sonra Türkiye'deki en önemli sorunlardan biri, başörtüsü sorunu çözüldü. Herhangi bir inanç grubu bir siyasi hedefin içinde olmadığı sürece, biz onlara sivil toplum kuruluşu olarak bakıyoruz. AKŞAM'daki röportajda da sayın Genel Başkan buna vurgu yapıyor. Türkiye'de hiç kimseyi inancından ötürü öteki olarak kabul etmeyelim, Yani siyaset herkese nötr olmalıdır. Hiç kimseyi "Sen Alevisin, Sünnisin, ateistsin ya da eşcinselsin" diye ötekileştirmemektir.
 
 
-Mütedeyyinlere ulaşmak için ne yapacaksınız?
İki yıldır CHP'nin toplumu kuşatan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen politikalarını anlatıyoruz. CHP'nin bir yıldır ARGE'de hazırladığı projeleri önümüzdeki Eylül ayından itibaren il il topluma sunacağız. 2013 CHP'nin toplumsal yürüyüş ve hamle yılı olacak. Genel Başkan'la uzun zamandır düşündüğümüz bir toplantı var. Onu hayata geçireceğiz. Konya'da ekim ya da kasım ayında Mütedeyyin Entelektüeller Toplantısı yapacağız. Tüm mütedeyyin kesimlerden entelektüel, fikir adamları olacak. İlahiyatçı, Alevi kesimden insanlar, farklı inanç gruplarından temsilciler, Musevisi, Hıristiyanı, Süryanisi herkesi çağıracağız. En az 100 kişilik arama toplantısı olacak.
 
 
CHP'DE DİN DÜŞMANLIĞI GÖRMEDİM
 
- CHP bugüne kadar cemaatlerden uzak kaldı, oy alamadığı da biliniyor. Bu konuda açılım olur mu?
CHP'nin, uzun yıllar toplumun farklı kesimleri ile ilişki kuramamasından kaynaklanan tevehhüm oluşmuş toplum belleğinde. Yani CHP'yi din düşmanı gibi gösteren kara propagandalar yapıldı. CHP içinde bugüne kadar hiç kimsede din düşmanlığına tanık olmadım. Aksine CHP'liler son derece şehirli ve kentli dindarlık içindedir. Bugün Sayın Genel Başkan, bu kara propagandaya karşı atraksiyon içindedir. Hem söylemiyle hem davranışlarıyla toplumun her kesimiyle buluşmakta, toplumun hiçbir kesimini ötekileştirmemektedir.
 
 
GÜLEN HAREKETİ TÜRKİYE'NİN GÜCÜDÜR
 
- Gülen grubu tehdit mi?
İlkemiz çok net, Türkiye'de herkes bizim için önemlidir, hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim için potansiyel tehdit değildir. Herhangi bir yapıyı tehlike olarak görmek, hiç kimsenin haddi değildir. Çünkü bu konularda karar verme mercii değildir. Siyasetçinin böyle bir refleksi olamaz. Hiç kimseye peşin yargıları olamaz. Türkiye'de hiçbir inanç grubu tanınmadan eleştirilmemeli ve linç edilmemelidir. Hakikaten tüm insanlığın kurtuluşunun eğitimde olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla Gülen hareketi önemli ve yetişmiş insan potansiyelini Türkiye'ye kazandırmıştır ki bu da Türkiye'nin gücüdür. Türkiye'nin bir büyük gelecek projesidir. Dolayısıyla Gülen hareketini Türkiye'de yanlış bir yere koymanın büyük vicdansızlık olduğunu düşünüyorum. Bu hareketin bu ülkenin çocuklarına yaptığı büyük katkıları görmeden, bu hareket hakkında olumsuz kanaatlere sahip insanların bu hareketi yakından tanıdıkça kanaatlerinin değişeceğini ümit ediyorum... Biz bilim adamları her zaman doğrunun ve hakikatin yanında olacağız, doğruları söylemeye devam edeceğiz. Birileri saldırıyor diye hakikatleri söylemekten geri durmayacağız. Hz. Peygamber, "Hakikatleri ve doğruları söylemeyenler dilsiz şeytanlardır" diyor.
 
- Mütedeyyin içinde cemaatler de var mı?
Cemaatler tehdit görülür... Tabii ki mütedeyyin içinde cemaat de var. Alman sosyolog Ferdinand Tönnies'in "cemaat" ve "cemiyet" ayrımı var. Bütün dinlerin kendi öznel ve içsel yorumları etrafında kümelenen insanlar vardır. Hıristiyanlara baktığınızda, Protestanlar, Evangelistler, Katolikler var. İslam'ın içinde de İslam'ı daha zarif yaşama, daha duygu boyutu ile yaşama bağlamında, insanlar kendi öznel yorumları etrafında kümelenebilirler. Bu, hiçbir siyasiyi de ilgilendirmez. Bu, siyasetin değil, bu teolojinin konusudur. Mesela, Başbakan'ın Alevilerle ilgili açıklamasını gündeme getirmek istiyorum. Sayın Başbakan, "Aleviler bugün Hz Ali gibi yaşamıyorlar" dedi, ATV'deki açıklamasında. Bu, teolojik değerlendirmedir, siyasetçi böyle bir değerlendirme yapamaz. Bu siyasetçiyi hiç ilgilendirmez.
 
KILIÇDAROĞLU TARİHİ BİR ŞANS
 
Mesela sayın Genel Başkan'ın Aleviliğini maalesef siyasette birileri son derece saygısızca kullanmaya başladılar. Sanki Alevi olmak suçmuş, insanlık suçuymuş gibi. Halbuki bu topraklarda Alevilik, İslam'ın son derece zarif ve içsel yorumlarından birisidir. Sayın Genel Başkan da bu konuda müthiş zarafet içindedir. Hiç kimseyi ötekileştirmez, inancından ötürü farklı görmez. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kimliği ile CHP'nin başında olmasını Türkiye için tarihi şans olduğunu düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de Alevi ve Sünni ilişkisinin, bu tarihsel çatlağın mutlaka onarılması lazım. Bunun onarılması için sayın Genel Başkan çok önemli siyasi figürdür. Bunu Türkiye çok iyi değerlendirmelidir. Kılıçdaroğlu herkesi kuşatan bir portre. Türkiye'nin böyle bir başbakana ihtiyacı var. Kılıçdaroğlu'nun başbakanlığında Türkiye'deki hiçbir inanç grubu incinmeyecek ve incitilmeyecektir. Bunun garantisi Kılıçdaroğlu'nun yüksek ahlakı ve demokrasi kültürü ve yaşam biçimidir.

Yorumlar (0)
8
kapalı
Namaz Vakti 18 Kasım 2025
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 12 29
2. Fenerbahçe 12 28
3. Trabzonspor 12 25
4. Samsunspor 12 23
5. Göztepe 12 22
6. Beşiktaş 12 20
7. Gaziantep FK 12 19
8. Alanyaspor 12 15
9. Konyaspor 12 14
10. Çaykur Rizespor 12 14
11. Kocaelispor 12 14
12. Başakşehir FK 12 13
13. Antalyaspor 12 13
14. Gençlerbirliği 12 11
15. Kasımpaşa 12 10
16. Kayserispor 12 9
17. Eyüpspor 12 8
18. Fatih Karagümrük 12 7
Takımlar O P
1. Bodrum FK 13 27
2. Pendikspor 13 26
3. Amed SK 13 26
4. Esenler Erokspor 13 25
5. Çorum FK 13 25
6. Erzurumspor FK 13 23
7. Van Spor FK 13 20
8. Bandırmaspor 13 20
9. Iğdır FK 13 19
10. Serik Belediyespor 13 19
11. Keçiörengücü 13 17
12. Boluspor 13 17
13. Sivasspor 13 17
14. Sakaryaspor 13 17
15. İstanbulspor 13 14
16. Sarıyer 13 11
17. Ümraniyespor 13 11
18. Manisa FK 13 10
19. Hatayspor 13 4
20. Adana Demirspor 13 1
Takımlar O P
1. Arsenal 11 26
2. Manchester City 11 22
3. Chelsea 11 20
4. Sunderland 11 19
5. Tottenham 11 18
6. Aston Villa 11 18
7. Manchester United 11 18
8. Liverpool 11 18
9. Bournemouth 11 18
10. Crystal Palace 11 17
11. Brighton & Hove Albion 11 16
12. Brentford 11 16
13. Everton 11 15
14. Newcastle United 11 12
15. Fulham 11 11
16. Leeds United 11 11
17. Burnley 11 10
18. West Ham United 11 10
19. Nottingham Forest 11 9
20. Wolverhampton 11 2
Takımlar O P
1. Real Madrid 12 31
2. Barcelona 12 28
3. Villarreal 12 26
4. Atletico Madrid 12 25
5. Real Betis 12 20
6. Espanyol 12 18
7. Athletic Bilbao 12 17
8. Getafe 12 17
9. Sevilla 12 16
10. Deportivo Alaves 12 15
11. Elche 12 15
12. Rayo Vallecano 12 15
13. Celta Vigo 12 13
14. Real Sociedad 12 13
15. Mallorca 12 12
16. Osasuna 12 11
17. Valencia 12 10
18. Girona 12 10
19. Levante 12 9
20. Real Oviedo 12 8
asd