Hiç de cakalı, fiyakalı bir fotoğraf olmamıştı belki ama.
Zihinlerden bir an evvel silinmesi ve atlatılması mutlak bir travmadan da bahsetmek yanlış değildi.
Bu algıda…
Yeni sezonda yeşil sahaya nasıl adım atacağı düşünülürken.
Süper ligin son pozunun travmasını, camiasına belki de hiç hissettirmeden,
Çektiği sıkıntıları kendi içinde kayda değer bir şekilde yaşayarak,
Son 90 dakikaya kadar da umutlarını canlı tutmayı başararak tamamladı.
2012-2013 Sezonunun PTT 1. liginin son pozunda da,
Sezon boyunca inanılmaz işlere imza atmasına rağmen KEPİNİ HAVAYA FIRLATAN fotoğrafını çektirememişti sonuçta ama...
Kimilerince 2. bir travma gibi algılanan play of sonrasının da…
Manisa’lı karamsarların beklediği gibi gelişmediği de başka bir gerçek oldu.
Benim,
Son Konyaspor maçından sonraki yorumum: Eskişehir’in son değil, aksine yeni bir başlangıç olduğuydu.
Başka bir taraftan da tüm sezon için en önemli çıkarımım…
Siyah-beyazın başarısının arkasındaki en önemli argümanın Manisaspor’un BİR TEKNİK DİREKTÖR TAKIMI olmasıydı ki…
Reha hoca ile yola devam kararı alan Manisaspor yönetimi de Eskişehir’in BAŞLANGIÇ olduğunun altına imza atmış oldu.
Şu an itibarıyla gerçekçi bir durum değerlendirmesi yapmak gerekirse…
Geçen sezon neredeyse hiç tanımadığı ve deneyimi olmadığı bir yerde yarışan Manisaspor… Yeni sezona yönetimiyle, teknik ekibiyle, oyuncusuyla kayda değer mesafe almış bir halde çok daha avantajlı giriyor diyebilirim.
İşin teknik ve bilimsel kısmı kadar,
İnsan faktörünün en ön planda olduğu durumlarda işin ve işi icra eden kısmın psikolojisinin önemi ile beraber
Yukarıdaki iki argümandan da yola çıkarak bizim için çıkabilecek muhtemel sonucun öncesinde yarınlar hakkında doğru beklentiler yaratarak… Bu beklentileri doğru yönetebilmek yeni sezonun şifreleri gibi görünüyor.
Kayda değer bütçesi olmadan. Ancak eldeki imkanlardan bir bütçe yaratarak,
Ayni zamanda da küçülerek ama küçülmesini belli bir kalite çerçevesinde sağlayan,
Süper ligde yıllarca beceremediği yatırım stratejisini elindeki gençleriyle yakalayan,
Sonuçta da doğru felsefede kaliteli küçülerek, totalde büyümeyi becerebilen belki de son 10 yılın tek Türk takımı olmayı bence başararak yola devam eden Manisaspor için 2013-2014 sezonu…
Zor gibi görünse de artıları daha fazla olan bir şekilde başlayacak gibi duruyor.
Sonuçta futbol rakiple oynanan bir oyunsa rakiplerin geçen sezondan bende bıraktığı izlenim sonrasında Manisaspor ağırlığını kazanımlarının da etkisiyle sahaya yansıtmaya adaydır.
Şunu da atlamamak gerek…
Bir sezon içinde alt yapıda çıkan dopingli bir gencimizin ardından başka bir gencimizin de hayatının baharında yaşama veda etmesi onlarca yılda bir rastlanabilir durumdur.
Mutlak çıkarılması gereken sonuçları olan, hatta en büyük şampiyonlukları bile gölgede bırakabilecek ayni zamanda da hepimizde düşmelerin kalkmaların ötesinde çok daha büyük travmalar yaşatabilecek ağırlıktadır.
Umarım geçen sezon olduğu gibi bu yıl da alt yapıya arka bahçe muamelesi yapılmayacaktır…Alt yapıcılığın sadece üst yapıda süre alabilen alt yapı oyuncularından ibaret olmadığını da hatırlatmakta fayda var gibi geliyor bana.
YOLUN AÇIK OLSUN MANİSASPOR...
YOLUN AÇIK OLSUN MANİSASPOR...