Manisa'da Bugün
2015-03-18 22:31:06

İŞLEMELİ MENDİL

18 Mart 2015, 22:31

 Bahar gelmiş,ağaçlar çiçek açmış,her tarafta kuş cıvıltıları duyulur olmuştu.bütün kış yağmurlarla sulanan toprak mis gibi kokuyordu.recep traktörü ile tarlasını sürüyor,havalanmasını sağlıyor,ekime hazır hale getirmeye çalışıyordu.ona yardıma gelen arkadaşı hasan ise ağaçların gölgesinde dinleniyordu.aniden hasanın gözüne pulluğun topraktan çıkardığı bir cisim takıldı,recepe dur diye bağırdı.recep traktörün gürültüsünden hasanın sesini ancak duyabildi,neden hasanın bağırdığının merakı içinde traktörünü stop etti.hasan ise bir şey çıktı diyerek bağırıyor ve pulluğa doğru koşuyordu..burası GELİBOLU yarımadasıydı,topraktan her an herşey çıkabilirdi.aşırı yağmurlu havalarda bu topraklar mermiler,kovanlar,şarapneller kusardı.bu topraklarda öyle büyük bir savaş olmuştu ki yarımadanın her metrekaresine altı bin kovan düşüyordu..ama bu sefer topraktan çıkan başka bir şeydi.bir çantaya benziyordu,neredeyse yüzyıl toprağın altında kaldığından çürümüş,parçalanmıştı ama hala bir sırt çantası olduğu aşikardı..recep ile hasan çantayı alıp ağaçların altına gittiler ve büyük bir heyecan içerisinde çantayı açtılar..içinde bir matara boş bir kolonya şişesi,kararmış bir ayna,kırılmış bir tarak,paramparça bir cüzdan,İŞLEMELİ BİR MENDİL ve küflenmiş ilginç bir kutu vardı.recep kutuyu açtı.kutunun içerisinde birkaç tomar kağıt vardı,kağıtlarda bir şeyler yazıyordu ama hasan ve recepin anlamaları imkansızdı çünkü yazılar eski Türkçeydi..hasan recepe eceabattaki Ahmet emmiye gidelim o bu yazıları okur,eski Türkçe bilir dedi.hemen kamyonete atladılar ve eceabatın yolunu tuttular..ahmet emmi sahilde bir kahvede eşsiz Çanakkale boğazının iç ısıtan manzarasını seyrediyordu.hasan hemen konuya girerek emmi bu çantayı ve kağıtları tarlayı sürerken bulduk,bize okurmusun çok merak ettik dedi.ahmet emmi bu tip eşyaların bulunmasına alışkındı,tüm Gelibolu yarımadası bunlarla doluydu ama kağıtlar genelde toprağın altında yok olduğundan bu tip asker mektupları ve günlükleri ender bulunurdu.küflenmiş kutu kağıtların bozulmasını önlemişti,sanki yazan asker bozulmasınlar diye önlem almıştı adeta…emmi yavaş yavaş yazıları okumaya başladı..adı aliymiş,Sivaslıymış,hicri takvime göre yazmış,yanılmıyorsam 1895e tekabül ediyor yani savaş sırasında 20 yaşlarında olmalı..recep heyecanla oku emmi oku dedi kendini tutamayarak..ahmet emmi ise önemli bir şey arıyor gibiydi..şunu dinleyin çocuklar okuyorum dedi..HAVA BUZ GİBİ,ISINACAK,BAŞIMIZI SOKACAK HİÇBİR YERİMİZ YOK,ELLERİMİ VE AYAKLARIMI HİSSETMİYORUM,HER YER KARANLIK,ÖLÜM SESSİZLİĞİ SANKİ,HER TARAF HASTA,AÇ VE KOLU BACAĞI KOPMUŞ KARDEŞLERİMLE DOLU,MİDEMİN İÇERİSİNDE BİR ŞEYLER KEMİRİYOR İÇİMİ,EN SON ÜÇ GÜN ÖNCE YEMEK YİYEBİLDİM O DA KURU BİR EKMEKTİ……..hasan aman allahım dedi,bir savaş belgesi bu.ahmet emmi dur bak daha neler var dedi ve okumaya devam etti..BUGÜN BİZİM SİPERE BİR SUBAY GELDİ,SANIRIM YARBAYDI,GÖZLERİ GÖKYÜZÜ MAVİSİYDİ,SAVAŞMAKTAN BİTKİN DÜŞEN BİZLERE GÜÇ VERDİ MORAL VERDİ,SAVAŞI KAZANACAĞIMIZA BİR KEZ DAHA EMİN OLDUK,SONRADAN ARKADAŞLAR KONUŞURKEN DUYDUM O SUBAY DÖRT YIL EVVEL TRABLUSGARPTA DA KAHRAMANCA SAVAŞAN MUSTAFA KEMALMİŞ,HEPİMİZ ONUN GİBİ BİRİYLE BİRLİKTE SAVAŞMAKTAN DOLAYI GURURLUYUZ….recep atam be işte büyük atam dedi çocuklar gibi…emmi çocuklar çoğu yer okunmuyor yazılar silinmiş son bölümü biraz daha okunabilir dedi ve devam etti….EMİNEMLE ÜÇ YIL EVVEL EVLENDİK,MUSTAFAM BEN BURALARA GELDİĞİMDE BİR YAŞINDAYDI,EMİNEM KENDİSİNİN VE OĞLUMUN KOKUSUNU MENDİLE SÜRDÜ,BİR SANİYE BİLE O MENDİLDEN AYRILMADIM.KOKULARI HER AN BURNUMDA HEM ONLARIN,HEM ANAMIN HEM BABAMIN,HEM DE KÖYÜMÜN.HER AN ÖLECEĞİNİ BİLEREK SAVAŞMAK,AZRAİLLE BURUN BURUNA YAŞAMAK,UYKUSUZ,AŞSIZ KALMAK,ÜŞÜMEK,SAATLERCE TİTREMEK,HASRET KALMAK,BİR DAHA DÖNEMEYECEĞİNİ BİLMEK EN ZOR ŞEY..BEN BİR OSMANLI ASKERİYİM,YÜCE RABBİM İMPARATORLUĞUMU,HÜNKARIMI KORUSUN,EMİNEM KÜFFARA HİZMETÇİ,MUSTAFAM GAVURA KÖLE OLMASIN,BEN ÖLMÜŞÜM NEDİRKİ,KİMLERİ ŞEHİT VERDİ BU MİLLET..BOĞAZDA BİR SÜRÜ KARA KARA DEMİR YIĞINLARI VAR,NEDEN GELDİNİZ BURAYA NE İSTEDİNİZ BİZDEN BU KADAR KANI NEDEN AKITTINIZ,SİZİN ALLAHINIZ YOK MU…AMA BİZ GÖĞSÜMÜZÜ SİPER ETTİK,DEFOLUP GİDECEKSİNİZ VE BİR DAHA GELEMEYEKSİNİZ,EVLATLARIMIZA VE TORUNLARIMIZA DOKUNAMAYACAKSINIZ…..emmi dahil üçünün de gözleri nemliydi….on gün sonra recep hasan ve Ahmet emmi,çantayı buldukları yere yaptırdıkları mezarın önündeydiler.üçü de asker selamı verdiler,Fatihalarını okudular,recep içinden rahat uyuyun TORUNLARINIZ SİZİ ASLA UNUTMAYACAK dedi….mezarın başında Türk bayrağı ve emine ve mustafanın sanki hala kokularının olduğu işlemeli mendil vardı
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.