TÜRKLÜK VE DEMOKRASİ

 Yüce dinimiz İslam emirlerinde ve yasaklarında demokrasiyi en iyi yaşatan dindir;İslam,hoşgörü ve özgürlükler dinidir;İslam hak aramanın öncül olduğu bir dindir.Bir cihad sonrasında HZ.ÖMER efendimiz Cuma günü Cuma hutbesine hazırlanırken cemaatten birisi sözünü keserek;’ya Ömer hutbeye başlama,konuşmana izin vermiyorum’demiştir;bu söze şaşıran HZ.ömer efendimiz;’neden hutbeme izin vermiyorsun’diye sorduğunda şu cevabı almıştır;’son ganimeti dağıttığında bizlere verdiğin kumaşlardan elbise çıkmadı,oysa biz görüyoruz ki senin kumaşından elbise çıkmış ve giymişsin’.HZ.Ömer bu söze karşılık oğluna bakmış ve ‘sen anlat’ demiştir;oğlu da hemen’halife babamın ganimetiyle benim ganimetimi birleştirdik ve halife babama bir elbise çıktı’diyerek gerçeği ortaya koymuştur.Bu konuşmanın akabinde ise yine cemaatten birisi ayağa kalkarak’YA EMİR-EL MÜMİNİN HUTBENE DEVAM EDEBİLİRSİN’demiştir.İşte dinimizdeki hak aramanın ve haklı olunduğu takdirde hesap sormanın en önemli örneğidir bu olay.
Dedik ya dinimiz demokrasi ile bağdaşan bir dindir,peki Türklük?,Türklük ne kadar bağdaşır demokrasiyle?.Ata erkil bir millettir Türk milleti bu doğrudur ancak bu doğru çok sesliliği ve istişareyi asla engellememiştir.İki bin yıldır kurulmuş olan tüm Türk devletlerinde bir divan heyeti vardır,bu divan heyetlerinde sürekli devletin bekası için görüşmeler yapılmıştır.Hoşgörü ve özgürlükçü yaklaşım tüm Türk devletlerindeki en önemli özelliktir;sözde bugünkü medeni Avrupa devletleri o tarihlerde cadı avı peşindeyken,şehir meydanlarında diri diri insan yakarken,Türk devletleri fethettikleri her yere ilim,irfan ve medeniyet götürmüştür.Osmanlının kuruluş döneminde Sırp kralı Brankoviç Macar kralı hünyadi’ye,’topraklarımızı ele geçirince ne yapacaksınız diye sorduğunda Macar kralı,’hepinizi ortadoksluktan kurtarıp katolik yapacağım’demiştir;aynı soruya o zamanki padişah sultan Murat ise şu tarihi cevabı vermiştir;’İNŞA ETTİĞİM HER CAMİNİN YANINA BİR DE KİLİSE İNŞA ETTİRECEĞİM’.Türklüğün genlerinde hoşgörü vardır,özgürlüklere saygı vardır;Türklüğün genlerinde istişare vardır,kadınların insandan bile sayılmadığı o tarihlerde kadınların dahi görüşlerini almak vardır.Hele ki İslamiyeti kabulünden sonra Türklüğün demokrasisi kat be kat artmıştır.Demokrasi asayiş demektir,demokrasi huzurlu yaşamak demektir;iki bin yıl boyunca her Türk devleti bu düzeni sağlamıştır.İnsana önem veren,insani değerleri yaşatmayı felsefe edinmiş olan Türkler aslında yeryüzünde demokrasiyi yaşayan tek millettir çünkü milliyetleri ve dinleri demokrasiyi emreder aslında.Bugün tüm sorun dinimizin yozlaştırılması ve milliyetçiliğimizin ayaklar altına alınmasıdır,bu yanlıştan dönüp tekrar ecdadımızın yaşadığı gibi özümüzü ortaya çıkarabilirsek demokratik anlamda hiçbir engelimiz kalmaz.Seçim afişlerinde ileri demokrasi yazmakla demokrat olunmaz;geleceğimizin teminatı olan gençlerimize yüce dinimizi doğru anlatmalı ve Türk olmanın gereklilikleri benliklerine aşılanmalıdır,o zaman görülecektir ki açılım politikası gereksizdir,gerçek açılım özümüze dönmektir.