Manisa'da Bugün
2015-03-05 19:33:55

SEÇİMLER ERTELENİYOR MU?

05 Mart 2015, 19:33

 Amerika’da istihbarat yetkilileri yabancı IŞİD militanlarının neden olduğu tehdidi çok ciddiye alıyor. Amerika’nın bir numaralı istihbarat yetkilisi James Clapper Dış İlişkiler Konseyi’nde bu konudaki kaygılarını açıkça dile getirdi. Amerika Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı James Clapper, New York’ta Dış İlişkiler Konseyi’nde yaptığı konuşmada güvenlik sorunlarıyla ilgili konulara değindi. “Hava saldırılarına rağmen yabancı savaşçıların sayısı giderek artıyor?” sorusunu Clapper şöyle yanıtladı: “Bunun tek bir açıklaması olamaz. Duygusal ya da ideolojik, birden fazla unsurun birleşimi bu. Çok da kaygı verici. Üstelik, burada en çok korktuğumuz da bu durumun, sıklıkla yaşanan bir başka tehdidin, aşırı görüşlere sahip kişilerin kendi ülkelerinde kanlı eylem yapma tehdidinin önünü açması. IŞİD ÇOK KURNAZ, ÇOK ZEKİ. SOSYAL MEDYA BECERİSİNE SAHİP KİŞİLERİ ÖRGÜTE ALIYORLAR. Bu yalnızca Avrupa için değil, bizim için de büyük bir tehdit.” James Clapper, “Esat’ı hedef almadan IŞİD’i yenilgiye uğratmak mümkün mü?” sorusu üzerine de şöyle konuştu: “Biz önceliğin kimde olması gerektiğini düşünüyoruz ve şu anda önceliğin IŞİD’de olduğuna inanıyoruz. Esat’ın bir noktada gitmesi gerektiği kabul edilebilir. Çoğu Avrupalı da böyle düşünüyor. Esat aşırı görüşlüleri mıknatıs gibi ülkesine çekiyor. Bu bilinen bir gerçek. Ama şu anda bizim birinci önceliğimiz IŞİD’i yenmek.”

Amerika Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı James Clapper, New York’ta Dış İlişkiler Konseyi’nde yaptığı konuşmada, soruları yanıtlarken, Rusya’ya da değindi. Clapper, “Rusya’da bir MUHALEFET LİDERİ ÖLDÜRÜLDÜ. Bu suikasti Putin ya da Rusya içinde bir müttefiki düzenlemiş olabilir mi?” diye sorulduğu zaman şöyle bir yorumda bulundu: “Kremlin içinde bu cinayeti Rusya’nın siyasi dokusu üzerinde ayrılık yaratmak için bizim işlediğimizi söyleyenler var. Bu tarz uygulamalar geçmişe dayanıyor. Stalin sorun yaratan adamı ortadan kaldırıyor, böylece sorunun da ortadan kalktığına inanıyordu. Bu cinayeti kimin işlemiş olabileceği konusunda yeterli bilgi yok. Büyük olasılıkla da cinayetin sorumlusunun kim olduğunu asla öğrenemeyeceğiz.”


Başbakan Ahmet Davutoğlu, Musul’u IŞİD’den kurtarmak için yapılacak operasyona Türkiye’nin katılıp katılmayacağının sorusu üzerine, “Irak’ta 4 temel politikamız var. Merkezi hükümetle çok sıkı bir şekilde görüşüyoruz. Onları çeşitli yardımlarla destekliyoruz. İki uçak malzeme gönderdik. Irak’ın istikrarı için merkezi hükümete büyük önem veriyoruz. İkinci olarak Kuzey Irak Kürt Bölgesi’nin istikrarını önemsiyoruz. TSK, peşmergeyi eğitiyor. Üçüncü olarak Türkmenler’in güvenliğini temin edecek şekilde onlara destek veriyoruz. Ve son olarak Musul'luların, kendi şehirlerini kurtaracakları, dolayısıyla Sünni-Şii çatışmasına yol açmayacak, bunu engellemeye yönelik politika yürütüyoruz. TÜRKİYE, IRAK’TA YA DA SURİYE’DE SICAK BİR ÇATIŞMANIN TARAFI OLMAZ. MUSUL’A DESTEĞİMİZ OLUR AMA DOĞRUDAN ÇATIŞMAYIZ. Türkiye’ye doğrudan saldırı olursa anında cevap veririz. Buna potansiyelimiz de kudretimiz de var. Sınıra yakın bölgede terörist tehditlerin olmaması lazım."

 Davutoğlu, Musul’a yapılacak olası bir askeri harekat üzerinden “stratejik derinlik” vizyonunu savunabilecektir. Toplumun önüne Mustafa Kemal ATATÜRK’ün milli hedef olarak gösterdiği Musul-Kerkük konulacak, Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmek söylemi istismar edilecektir. Oysa, Şırnak ve Hakkari’de asker ve polisin sokağa çıkmasını yasaklamış bir hükümetin Musul’dan bahsetmesi izah edilebilir değildir. AKP hükümeti Musul harekatı ile şunları amaçlıyor olabilir. Seçimler ertelenebilir ve AKP zaman kazanır. TSK’nın etkili ve başarılı bir şekilde Musul’a girmesi ile AKP hükümeti yapılacak olan seçimlerden galibiyetle çıkabilir.


Vatan haini bölücü teröristlerin kalleş saldırısı sonucu Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi, Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi Teşkilat Başkanı Fırat Çakıroğlu ŞEHİT oldu. Ülkücü kardeşim Fırat’ın annesi Özlem Erdem hanım, Bursa’da Sait Ete İlkokulu’nda ikinci sınıf öğretmeni. Özlem Erdem hanım Fırat’ını şöyle anlatıyor: “Zor günler yaşıyorum, nasıl atlatırım, bu acıyla nasıl başa çıkabilirim bilmiyorum. Fırat’ım benim tek çocuğumdu; Fidanım kurudu. Acısını yaşarken tek düşündüğüm şey, Fırat’ımın sadece benimsediği ideolojiyle anılmasıydı. Çünkü ben, hem vatanını ve Atatürk’ü seven hem de Ata’mızın ilke ve inkılaplarına bağlı bir çocuk yetiştirdim. Benim oğlum Türk-Kürt ayrımı yapmayacağını yıllar önce öğrendi; ‘Türk- Kürt hepimiz bu vatanın evladıyız’ derdi. Altını çiziyorum, bunu yapanlar benim oğlumu öldürenler PKK yandaşlarıdır. Bizim vatanımızı bölmek isteyen PKK yandaşları işledi bu cinayeti. Ben Diyarbakır’da öğretmenlik yaptığım dönemde, benim en samimi arkadaşım Kürt arkadaşımdı. Bütün sırlarımı paylaştığım arkadaşım Kürt idi. Ancak bunu yapanlar vatanı bölmek isteyen hainler. Halen kabullenemiyorum. Ama bir taraftan da o sevgi selini görünce bu beni çok mutlu ediyor. Fırat’ın sevildiğini biliyordum, ama bu kadar sevildiğini, bu kadar bir kalabalık topluluğu geleceğini ben düşünmemiştim. Duyuyorum, bazı yerlerde Fırat’ın adını yaşatmaya devam ediyorlar. Birçok salona Fırat’ın adını vermişler. Bir Türkmen bebeğe Fırat Yılmaz adını vermişler, çok duygulandım. Fırat’la gurur duyuyordum, artık herkes gurur duyuyor.”


Buradan Manisa’daki belediyelere açık çağrı yapmak istiyorum. VATAN, BAYRAK, MİLLET uğruna Şehit olan Fırat Çakıroğlu’nun adını Manisa’da yaşatmaya hepinizi davet ediyorum.


Allah’ım millet olarak bizlere şehitlerinin aziz hatırasını ruh ve gönül dünyasında yaşatmayı nasip eyle. Bizleri onların uğruna canlarını verdiği yüce değerlere ihanet edenlerden eyleme Allah’ım. AMİN.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.