Geçtiğimiz pazar günü yapılan seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre oyların yüzde 51.85'ini alan Recep Tayyip Erdoğan 12. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Anayasa'nın 104. maddesi Cumhurbaşkanı'nı şöyle tarif ediyor; "Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milleti'nin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir."
Köşk yarışının eşit şartlarda olmadığı, bir aday tarafından resmi
makamların ve devlet kaynaklarının usulsüz bir şekilde kullanılması, medyanın taraflı tutumu sıklıkla dile getirildi. Bu haklı argümanlar bir yana, muhalefet cephesinin büyük bir bölümü yine kolay olanı seçti. Seçim döneminde seçmeni ikna etmek yerine, tatilini bölmemekle, sandığa gitmemekle suçladı.
Öz-eleştiri, bireyin kendisini sürekli olarak yıkıcı ve şiddetli bir şekilde eleştirme
si, kendisinden ulaşılması güç beklentiler içinde olması ve kronik bir biçimde diğer insanlar tarafından onaylanmayacağı ya da reddedileceği kaygısı yaşaması şeklinde tanımlanmaktadır. Kendilerine inanan insanların inancının ve umudunun yıkılmasına sebep olan muhalefet cephesi bu kavramdan (öz-eleştiri) uzak duruyor. 30 Mart yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri Manisa'da aşağıdaki tabloyu ortaya çıkardı.Bu safhadan sonra herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli, öz-eleştiri yapmalıdır. Aksi halde yeni seçim mağlubiyetleri kaçınılmazdır. Son olarak sizinle Hüseyin Nihal Atsız'dan bir dörtlük paylaşmak istiyorum.
Ukbâda belki olsa gerek itibârımız.
Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için; Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız.